Anayasa Mahkemesinin,
AK Partiyi
kapatma talebini kabul etmesi Siyasi Parti liderlerince değerlendirildi.
Türkiye Büyük
Millet Meclis’inde partililere seslenen
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı
Devlet Bahçeli de konuşmasının tamamını yüksek
Yargının kararına ayırdı.
Parti kapatma talebiyle birlikte, “ siyasi
kriz ortamının derinleştiği ve gerilimin ağırlaştığı sancılı bir haftayı daha geride bırakıyoruz ” diyen MHP Genel Başkanı, bu olumsuz sürecin sağduyu ile aşılmasından giderek uzaklaşıldığını söyledi.
“İçine girdiğimiz bu kriz sarmalının sağduyu rehberliğinde en az zararla aşılması noktasından giderek uzaklaşılmaktadır. Türkiye çok ağır tahribatı olacak siyasi bir depremin öncü sarsıntılarını yaşamaktadır.”
Türkiye’nin siyasi bir deprem yaşadığını anlatan MHP Genel Başkanı bu olumsuz sürecin aşılmasında sadece siyasilere görev düştüğünü düşünüyor. Bahçeli’ye göre, Sivil
toplum kuruluşları ve yargı bu sürecin dışında kalmalı.
“Bu konuda adım atması ve inisiyatif alması gereken sadece ve sadece
siyaset kurumudur. Yargı bu sürecin dışındadır. Krizden çıkış arayışlarının yegâne adresi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Meclis’te sahip olduğu çoğunluk nedeniyle bu süreçte tek başına belirleyici konumda olan AKP’dir. Bu bakımdan gerilimi azaltma yönünde somut adımlar atarak çözüm arayışları sürecini başlatmak Sayın
Başbakan’ın görevidir.”
MHP Genel Başkanı, Yüksek yargının verdiği kararı ABD ve AB’nin eleştirmesine de karşı. Devlet Bahçeli’ye göre,
Hükümet, Yargı darbesini boşa çıkarmak için yurtdışından gelen
destekle yargıyı etkilemek istiyor.
”Yargı darbesini boşa çıkarmak için gerekirse
ülke dışından müdahalelerin meşru sayılabileceği ve AKP’nin, AB ve ABD’nin desteğini alarak yargıya karşı mücadele etmesi gerektiği gibi hezeyanlar
gazete sütunlarında hayasızca dile getirilebilmektedir.
Basın üzerinden Yüce Mahkeme yargılanmak istenmektedir. Bunların hukuk devleti ve
demokrasi anlayışıyla, basın ahlakı ve sorumluluğuyla bağdaşmadığı açıktır.”
70 milletvekiliyle Meclis’te temsil edilen MHP, Hükümetin Parti kapatmaları zorlaştıracak
Anayasa değişikliği önerisine de sıcak bakmıyor. “AKP
kapatma davasını düşürmek amacıyla kendisi için özel Anayasal
düzenleme yaparsa, bundan DTP de yararlanacak ve
terörün siyasi
araç olarak kullanılması ve etnik bölücülük meşru siyasi faaliyet haline gelecektir.”
Kendi önerilerinin kamuoyunda paylaşıldığı gibi, “verin Genel Başkanınızı, alın Partinizi” anlamına gelmediğini savunan MHP Genel Başkanı Bahçeli, ‘Başbakanınız sizin olsun biz onu alıp ne yapalım’ dedi.
“Sayın Genel Başkanınız sizin olsun. Biz kendisini alıp da ne yapacağız! Kapatma davası iddianamesinde suçlanan Genel Başkanınız ve Partiniz, bu süreçte savunmasını yapar ve aklanırsa, biz bundan memnuniyet duyarız.”
Devlet Bahçeli, AK Parti ve Başbakanın aklanmasıyla ilgili Partililere nükteli konuşmalar yaptı. Başbakan Erdoğan’ın ‘ Beraber yürüdük bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda ’ sözünü hatırlatan Bahçeli, “Genel Başkanınız ve Partiniz, bu süreçte savunmasını yapar ve aklanırsa, Sizler de
şarkı nakaratlarına uygun olarak yolunuza devam edersiniz. Bizim sizin Genel Başkanınızla ve sizlerle beraber yürüdüğümüz ve bundan sonra da yürüyeceğimiz bir yol yoktur. “ dedi.
Uzun konuşmasında, Hükümetin, ‘Parti kapatmaları önleyecek çözüm paketine’ destek vermeyeceğinin sinyalini veren MHP Genel Başkanı, kendi önerilerini bir kez daha anlattı. MHP, çözümün odağının, Anayasa’nın 68. ve 69. maddeleri ile milletvekili dokunulmazlığına ilişkin düzenlemeler olduğunu düşünüyor.
MHP’ye göre yapılacaklar belli. Hükümetten hukuku etkilememesini isteyen MHP, aksi halde demokrasi dışı bir yol aranmış olacak ve hukukun üstünlüğü ilkesi zedelenmiş olacağını düşünüyor. MHP, Başbakan Erdoğan’ın önünde iki alternatif ve
tercihin bulunduğunu söyledi. Bunlardan ilki, partilerin cezalandırılması yerine kişilerin, siyasilerin cezalandırılması. Diğeri ise kişilerin, devletin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye atacak suçlardan arınarak siyaset yapmaya devam etmeleri.
“Bu çerçeve içinde yapılacaklar da bellidir. Bunun için önümüzde iki alternatif yol ve tercih bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, partilerin cezalandırılması yerine, bireysel sorumluluk ve siyasi
yaptırım odaklı yeni bir Anayasal ve yasal çerçevenin hayata geçirilmesidir.İkinci yol ise, devletin temel ilkelerine, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı fiil ve
eylemlerin tümünü cezasız bırakmak ve terör ve bölücülük dahil bu esaslara aykırı faaliyetleri,
siyasi partiler ve yöneticileri için meşru hale getirecek zorlamalarla Anayasal düzenin temellerine
dinamit koymaktır.”
MHP, ‘Başbakan Erdoğan ikinci yolu seçerse Anayasal düzene dinamit koyar’ diyor. Gerilimi azaltma görevi Başbakan Erdoğan’ın sırtında olduğunu hatırlatan Bahçeli, Başbakandan iyi düşünüp karar vermesini istedi.
“Meclis çoğunluğuna sahip Adalet ve Kalkınma Partisi’nin önündeki tercihler bunlardır. Sayın Başbakan şimdi bunlardan birini seçecektir. Bu gerilim yüklü ortamı rahatlatmak ve basiretli bir kriz yönetimi ile Türkiye’yi bu girdabın dışına çıkarmak görev ve sorumluluğu şimdi Sayın Başbakan’ın ve AKP’nin omzundadır. Sayın Başbakan, bütün bu ilkelere aykırı olarak devleti yıkmak, ülkeyi bölmek ve
Cumhuriyet’in temellerini tahrip etmek için açık çek anlamına gelecek ve bu eylem ve faaliyetlerin önünü açarak suç işleme ruhsatı ve cezasız kalma imtiyazı sonucunu doğuracak Anayasal zorlama yolunu seçerse, bunu Türk milletine izah etmek durumunda kalacaktır.”
Uğur Telli – SAMANYOLUHABER