Hiçbir şey!
Milliyetçilerin oylarını alan..
Başörtülülere sahip çıkacağı vaadinde bulunan...
Siyasi
iktidarın, dış devletlerin ekseninde
politika yürüttüğünü iddia ederek halktan
destek isteyen MHP...
Bu ülkenin özbeöz çocuklarının, bir avuç egemenin dayatımları ile, üniversitelerden diskalifiye edilmesine, hiçbir tepki vermiyor!
Ne garip şey!?
Oysa en hikayeden konuda bile, hemen çıkıyorlar TV ekranlarına, ahkâm kesiyorlar..
Domuz gribi konusunda bile, günlerce ekranlarda boy gösterdiler..
Danıştay’ın “
katsayı” konusunda verdiği kararda ise, tık yok beylerde..
Şehidlere sahip çıkma eyvallah..
PKK’ya karşı uyanık politika
izleme konusunda eyvallah..
Türkiye’nin bağımsızlığının takipçisi olma konusunda eyvallah..
Peki,
Anadolu çocuğunun; çalınan haklarının kendilerine iade edilmesi için değiştirilen katsayı düzenlemesinin, Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulmasında?
Orda yok MHP!
Nedense?
Yoksa bizim bilmediğimiz başka derin işler mi var olayda?
Hatırlayın, MHP’nin iktidar ortaklığı döneminde çıkmıştı bu katsayı hikayesi..
İlk defa, DevletBahçeli’nin
Başbakan yardımcısı olduğu yıl, meslek liselilerin; bu arada tabii ki
İmam Hatiplilerin puanları resmen çalınmıştı..
Ondan sonra da, 10 yıldır sürdürülüyor bu
hırsızlık..
Ben beklerdim ki, katsayı konusunda en sert açıklamaları, MHP’liler yapsın.
O büyük hatada, en büyük vebal kendilerinde olduğu için.
Kendi iktidarları döneminde böyle bir zulüm başladığı için..
O büyük hatayı
tamir için.
O vahim yanlışın telafisi için.
DevletBahçeli bir açıklama yapsın, o daha konuşmasını bitirmeden,
Oktay Vural devam etsin..
Ama hiçbiri ortada yok..
Üç tane PKK’lının
otobüs üzerinde el işareti yapması, günlerce MHP’nin gündeminde kalabiliyor ama, 1 milyon meslek liselinin mağduriyeti,
küçük bir açıklama ile de olsa, MHP’nin gündemine giremiyor!
Hatta MHP’nin bu konuda, hangi tarafta olduğu bile belli değil.
Kim bilir belki de, “Katsayı olmalıdır” diyorlardır..
“
Lise mezunları ile, meslek lisesi mezunları arasında fark olmalı, eşit şekilde üniversiteye girememeliler” diyorlardır..
Kim bilir?
Olamaz mı?
Niye olmasın ki?
Bu kadar Türkiye gündemini meşgul eden bir konuda, görüş açıklamadıklarına göre, kanaatleri tahmin edilenden farklı olsa gerek!
Kendilerine bir gizem veriyorlar..
“Biz hallederiz, biz onlara benzemeyiz” türünden yükseklerden uçuyorlar..
Sonra TBMM’ye gelip, başörtüsünü çıkarıyorlar..
İHL’lileri üniversite kapılarından geri çevirmek için, katsayı hokkabazlığına eyvallah ediyorlar..
Şimdi de, “Katsayı olmalı... Danıştay haklı” derlerse, hiç şaşırmayacağım.
Çünkü MHP’de; “
yönetim” ile, “oy veren taban” arasında dağlar kadar fark var!
Yönetim; gerektiğinde başörtüyü indiriveren, gerektiğinde katsayının uygulamaya sokulmasına ses çıkarmayan bir kafa yapısına sahip..
“Oy veren taban” ise, ölümüne başörtüye sahip çıkan, ölümüne İHL mezunlarının haklarına sahip çıkan bir kesim..
Bakalım “yönetim” ile, “oy veren taban” arasındaki bu farklılık, ne zaman giderilecek?
“Yönetim” mi, “oy veren taban”ı değiştirecek..
Yoksa “oy veren taban” mı, “yönetim”i değiştirecek?
ALİ KARAHASANOĞLU-VAKİT