Son günlerde kamuoyunda şaşkınlığa yol açan
şantaj ve
fuhuş çetesinin tuzakları,
MİT'i harekete geçirdi. Bu tuzaklardan en dikkat çekeni,
Ergenekon soruşturması kapsamında ortaya çıkarılan fuhuş çetesinin, "askeri
casusluk" faaliyetinde bulunması. MİT'e bağlı
İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığı; stratejik öneme sahip kamu kurumları ile bazı özel kuruluşlarda "pasif karşı koyma eğitimi" verdi.
Eğitimin amacı
yabancı devletlerin
Türkiye'deki istihbarat faaliyetlerini engellemek. Çünkü
fuhuş ve şantaj çetesinin,
devlet sırrı niteliğindeki belgeleri yurtdışına sızdırdıkları iddia edilmişti.Eğitim verilen kurumlar arasında
Dışişleri Bakanlığı,
Milli Savunma Bakanlığı,
Enerji Bakanlığı, Savunma
Sanayi Müsteşarlığı,
Aselsan, Havelsan, TAI, BOTAŞ gibi önemli kurumlar var. Bünyesinde istihbarat başkanlığı ve istihbarata karşı koyma birimi bulunan TSK bu eğitimden muaf tutuldu. Personele yabancı uyruklu kadınların
ajan olabilecekleri ihtimaline karşı uzak durulması
tavsiye edildi. Fotokopi makinelerinin kopyalanan belgeleri hafızasında sakladığı hatırlatılarak kritik belgelerin kurum dışında fotokopisinin çekilmemesi istedi. Ayrıca
personel kimseden cep telefonu ve
dizüstü bilgisayar gibi hediyeleri kabul etememeleri konusunda uyarıldı. MİT ilgili personeli yasadışı dinlemeye karşı da uyardı. Böcekler ve uzaktan dinleme cihazları anlatıldı. Cep telefonlarının
mesaj ile gönderilen basit bir programla vericiye dönüştüğü hatta telefonun kapalı olmasının dinlemeye engel olmadığı vurgulandı.Eğitimde uluslar arası
casusluk faaliyetlerinden örnekler verildi.
Almanya Başbakanı Merkel'in dizüstü bilgisayarına kapalıyken girilerek bazı bilgilerin alındığı anlatıldı. Öte yandan Milli
Güvenlik Kurulu'nda alınan bir kararla Kırmızı kitap'a giren siber
terör tehdidine karşı Türkiye hazırlıksız yakalandı. Öyleki 30'dan fazla kamu kurumu ve
bilişim şirketinin katıldığı
Ulusal Bilgi Güvenliği
Tatbikatı - Siber Güvenlik 2010 iki kez ertelendi. Gerekçe ise kurumların
siber savaş tatbikatına hazırlanamamasıydı.