1981 yılında Ankara Çayırhan’da bulunan kömür madeninde çıkan bir patlamada babasını kaybettiğini anlatan Demirci, 33 yıl geçmesine rağmen madenlerde hiçbir şeyin değişmediğinden dert yanıyor. Zaman'ın haberine göre; Demirci, “3 gün Allah rızası için yasımızı tutalım ama sonra sorgulayalım. Derinlemesine araştırma yapıp kimler ihmal etmişse onları bulalım. Bu insanların şartlarını iyileştirmek için elimizden geleni yapalım.” diyor. Dünyada pek çok ülkede maden ocağı olduğunu ama böyle bir kazanın yaşanmadığını söyleyen Demirci, “İş kazası dediğimiz hadisenin Türkiye’de çok yüksek noktaya gelmesi utanç verici. İnsan gücümüz var. Ekonomimiz yerinde; aklımız var, bilime inanıyoruz ama helva olmuyor.” yorumunu yapıyor. Demirci, yaşanan facianın Türkiye’nin imajını da zedelediğini belirterek, “Dünya bizi insana değer vermeyen bir ülke olarak görüyor.” diye konuşuyor.

‘Soma’da yakınlarını kaybedenler için neler yapabilirim.’ diye düşündüğünü dile getiren Demirci, kısa bir süre içinde bölgeye gitmek istiyor. Bu süreçte Türkiye’nin son dönemde yaşanan tüm ayrışma ve kutuplaşmadan sıyrılarak tek yürek olacağını belirten Demirci, “Sedyeyi kirletmemek için ‘çizmemi çıkarayım mı’ diyen; ‘Beni boş verin Mahmut’un eşi hamileydi, onu kurtarın’ diyen maden işçilerinin söylediği sözler aslında ne kadar naif bir toplum olduğumuza işaret ediyor. Ama bizi özümüzle baş başa bırakmadılar. Tekrar özümüzü yakalamamız, bu kötü hadisenin bir anlamda hayra vesile olması için dua ediyorum.” sözleriyle duygularını dile getiriyor.