Türkiye, madende mahsur kalan 18 işçiden sevindirici haber beklerken, basın mensupları beklenmedik bir baskıya maruz kaldı. Madenin etrafı polis barikatlarıyla çevrilirken, girişler sadece gazetecilere yasaklandı. Umutla beklemeye devam eden ailelere de çadırlardan uzaklaşmamaları ve gazetecilerle görüşmemeleri telkin edildi.
İHMALLER AİLELERİN ANLATTIKLARINDAN ÖĞRENİLDİ
Zaman'dan Muzaffer Salcıoğlu'nun haberine göre, Türkiye, Ermenek faciasındaki ihmalleri, mahsur kalan madencilerin eşleri, anne ve babalarının anlattıklarından öğrendi. Ancak şimdi ailelerin basınla görüşmemesi için baskı yapılıyor. Madenci yakınlarının konakladığı çadırlar dahil, geniş bir alan polis barikatıyla çevrildi. Bu alan gazetecilere yasaklandı. Acılı aileler kendi dramlarıyla baş başa bırakıldı.
'İŞÇİ AİLELERİYLE GÖRÜŞTÜRÜLMÜYOR. HER HAREKET DENETLENİYOR'
Ermenek’te yaşanan maden faciasında yeraltında mahsur kalan 18 işçiyi kurtarma çalışmalarında 7. güne gelindi. Facianın yaşandığı günden itibaren işçilerin eş, çocuk, anne ve babaları ile yakınlarının maden ocağındaki umutlu bekleyişi devam ediyor. Yaşanan gelişmeleri Türkiye ve dünyaya anlatmak için çalışan gazeteciler de bölgenin zor koşullarına rağmen günlerdir olay yerinden anlık bilgi akışı sağlamaya çalışıyor. Ancak güvenlik güçleri, basına akla hayale gelmeyecek engellemeler çıkarıyor. Polis ve jandarma ekipleri, basın mensuplarının her hareketini gözetim altında tutuyor. Güvenlik güçleri, lavaboları kullanmak ve yemek yemek için bile gazetecilerin başında nöbet tutuyor. Basının işçi aileleriyle görüştürülmesi de sıkı denetimlerle engelleniyor.
'BASIN MENSUPLARINA YASAK BÖLGE'
Kurtarma çalışmalarının yapıldığı maden ocağı çevresinde Kızılay, AFAD, çeşitli belediye ve yardım kurumları tarafından çadırlar kuruldu. Buradaki bazı çadırlarda işçi yakınları ağırlanırken kimi çadırlar ise yemek ve içecek gibi hizmetler için kullanılıyor. Dört tarafı ormanla kaplı bu alan, geçtiğimiz çarşambadan itibaren güvenlik güçleri tarafından demir barikatlarla çevrildi. Yüzlerce polis ve jandarmanın görev yaptığı bu alan, basın mensupları için yasak bölge ilan edildi.
'ÖNCE TEÇHİZATSIZ İZİN VARDI FAKAT ŞUAN TOPTAN GİRİŞE İZİN VERİLMİYOR'
Demir barikatlarla çevrilen bu alana girmek isteyenlere, görevliler tarafından kimlik soruluyor. Polis, gazeteci olduğunu anladığı kişilerin içeri girmesine izin vermiyor. Barikatın ilk günlerinde gazetecilere ‘teçhizatsız’ olmak kaydıyla giriş izni veriliyordu. Ancak önceki günden itibaren basın mensupları her ne şekilde olursa olsun alana alınmamaya başlandı. Dün sabah saatlerinden itibaren ise maden ocağına giden tali yolda jandarma ekipleri gazetecilere ‘Sarı Basın Kartı’ sormaya başladı. Sarı Basın Kartı olmayan gazeteciler uzun bir açıklamanın ardından araç plakaları, isim ve telefon numaralarını belirtmek kaydıyla bu noktadan geçebiliyor. Sabah saatlerinde maden ocağı çevresine gelen gazeteciler, barikatların çevresinde ‘güvenlik’ çemberinin daha güçlendirilmesine şahit oldu. Demir engeller yetmezmiş gibi 10 metreye bir polis yerleştirilmiş durumda.
LİSTE BELİRLEMİŞLER
Önceki gün akşam saatlerinde AFAD çalışanları, işçi yakınları ile çadırda megafon kullanarak bir toplantı düzenledi. Burada, ailelere çadırlardan uzaklaşmamaları ve açık bir şekilde olmamak kaydıyla gazetecilerle görüşmemeleri söylendi. Yine bu toplantıda elinde megafon olan bir AFAD çalışanı, 34 kişilik bir liste oluşturulduğunu ve bu isimlerin dışındakilerin çadıra alınmayacağından bahsetti. Madenci yakınları ise bu uygulamaya “Benim halamın oğlu, dayımın oğluyla soy adım aynı değil, olur mu öyle?” diyerek karşı çıktı.