Karar, çocukları "görev şehidi" olduğu için bazı haklardan yararlanamayan
aileler için emsal olabilir.
Yıllardır tartışılan "görev ve
terör şehidi" farkı
Ankara İdare Mahkemesi'nin verdiği kararla yeni bir boyut
kazandı. Mahkeme,
arkadaş kurşunuyla ölen asker için, "
ölümün terör eyleminin neden ve etkisiyle gerçekleştiğinin kabulü gerekir" dedi.
Piyade Komando Çavuş Hüseyin Taşkın (21)
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesi Hanımçeşme Mahallesi'nde yaşayan Osman-Emine Taşçı çiftinin biri kız iki çocuğundan biriydi.
Vatani görevini
Siirt 3'üncü Komando Tugay Komutanlığı'nda
bomba atar nişancısı olarak yapıyordu. 17
Nisan 2007 günü ailenin kapısını çalan Tavşanlı İlçe Kaymakamı ve Jandarma Bölük Komutanı,
baba Osman ve anne Emine Taşkın'a sağlık görevlilerinin yardımı ile "Başınız sağ olsun" diyerek oğullarının çatışmada şehit olduğunu bildirdi.
Tek erkek evladı olan ve onun
terhis yolunu gözlerken şehit olduğu haberiyle yıkılan Osman-Emine Taşkın çifti yürekleri yansa da "Vatan sağ olsun" dediler. Şehit Taşkın'ın cenazesine yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Osman-Emine çiftinin kapısı 2 ay sonra bir kez daha çalındı. Ellerinde bir
dosya ile gelen bir yüzbaşı ve bir
üsteğmen Taşkın ailesine Şehitlik Beratı'nı verdi. Ancak bu sırada komutanlardan aldıkları şok haberle ikinci defa yıkıldı aile...
Komutanlar, Hüseyin'in,
operasyon sırasında silahının tetiğine yanlışlıkla dokunan arkadaşının kurşunuyla öldüğünü söylediler. Bu arada baba Taşkın da oğlunun şehit
maaşı için
Emekli Sandığı'na başvurdu. Ancak Emekli Sandığı cevabında "Vefat eden oğlunuz 3713 sayılı
terörle mücadele kanun kapsamında olmadığı için bu kapsamdaki
şehitlik maaşı bağlanamaz. 5434 sayılı kanunun vazife malulü (görev şehidi) hükümleri kapsamında değerlendirilecektir" deyince aile hukuk mücadelesi başlattı.
Açılan
davada Kütahya
Asliye Hukuk Mahkemesi, Emekli Sandığı'nı haklı buldu. Aile bu kez de Ankara 2. İdare Mahkemesi'ne başvurdu. İdare Mahkemesi önceki gün davayı karara bağladı. Mahkeme Emekli Sandığı'nı haksız bulduğu kararında şu dikkat
çekici tespite yer verdi; "Ölümün, terör eyleminin neden ve etkisiyle gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir."
'MİSKET OYNAMAYA GİTMEDİ'
Mahkemenin kararının
Danıştay aşamasında olduğunu belirten ailenin avukatı, kararın onanmasıyla 'emsal' oluşturacağını söyledi. Aile şehidin geçmiş dönemdeki 3 aylık maaşını da alabilecek. Baba Osman Taşkın da "Oğlum oraya misket oynamaya gitmemişti. Umarım benim gibi benzer durumda olan yüzlerce aileye örnek olacaktır" şeklinde konuştu. Şehit
Anneleri Derneği Başkanı Pakize Akbaba da pek çok ailenin benzer nedenlerle
mağduriyet yaşadığını belirterek şunları söyledi: "Bu gibi örnekler bizde yüzlerce var. Kaza kurşunu olsun,
trafik kazası olsun, sonuçta asker olduğu için şehit sayılmalı. Aileler hiçbir haktan yararlanmadığında sıkıntı yaşıyorlar. Umarım emsal bir karar olur. Bu şekilde mağdur olan çok aile var. İnsanların yüzü güler, az da olsa acıları diner. Acıları yetmiyor gibi bir de bunlarla uğraşılmasın. Hassas davranılsın."
Cenaze var, hak yok
GÖREV şehidi rütbesiz askerler için terör şehitlerinde olduğu gibi cenaze töreni düzenleniyor. Ailelerine, belli miktarda nakdi tazminat ödeniyor, varsa eşi, yoksa anne ve babası maaşa bağlanıyor. Ancak bu maaş terör şehitlerinin yaklaşık 10'da biri oranında kalıyor. Aileler konut yardımı, eşine ya da çocuğuna kamu kurum ve kuruluşlarda iş verilmesi, kira yardımı, eğitim yardımı ve OYAK'ın ölüm yardımı gibi haklardan yararlanamıyor.
Başka davalar da var
ŞIRNAK'TA 3
Mart 2007'de operasyon dönüşü kaza kurşunuyla şehit olan
jandarma er Aslan Eren'in ailesi 3 yıldır şehit maaşı bağlattırabilmek için hukuk mücadelesi veriyor. İdare Mahkemesi tarafından reddedilen dava Danıştay'da bekliyor. Şanlıurfalı Yüksek ailesi önce şehit olduğu açıklanan ardından askeri
savcılık yazısında kendisini askerlikten elverişsiz duruma getirmek için
intihar ettiği belirtilen oğulları için
tazminat davası açtı.
Sabah