Mahkeme, Emekli Sandığı'ndan kendi
maaşını alırken (Sosyal Sigortalar Kurumu) SSK
emeklisi babasının ölümü üzerine bu kurumdan da maaş bağlatan kadını haklı buldu: "SSK düzgün işlese,
sanık suç işlemezdi."
İzmir Bornova'da oturan 55 yaşındaki emekli memur F.İ., SSK'dan emekli babası A.D.'nin ölümü üzerine bu kurumdan da kendisine maaş bağlattı. Durum ortaya çıkınca hakkında İzmir 4. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde 'dolandırıcılık'tan
dava açıldı. Tutuksuz yargılanan F.İ., bunun suç olduğunu bilmediğini, kimsenin kendisini uyarmadığını, maaşı alırken de engelle karşılaşmadığını söyledi. İzmir 4.
Ağır Ceza Mahkemesi, sanık F.İ. hakkında, 'suçu işleme kastı' içinde olmadığı gerekçesiyle
beraat kararı verdi.
Yerel
mahkemenin verdiği kararı inceleyen
Yargıtay 11.Ceza Dairesi ise beraat kararını bozarak 'ceza' istedi. Ancak İzmir 4.
Ağır Ceza Mahkemesi bozma kararına direndi. Mahkeme başkanı hâkim Süleyman Kül ve heyeti, Türkiye'nin sosyal gerçeklerine atıfta bulunup, eğitim ve SSK'nın çalışma
sistemini eleştirerek, insanların bu durumlara düşürülerek sanık yapılamayacağı görüşünü bildirdi.
Mahkeme, iki sayfalık direnme kararında, eğitim sistemine vurgu yaparak, "Sorun kişisel değildir. Devletin eğitim sorunudur. Eğitimsizliğin ceremesini vatandaşımıza çektirmenin haklı bir yönü yok" denildi. Kararda, SSK'nın aylık alan bir kişiye ikinci maaşı ödemekle, kişiyi suç işleme yönüne soktuğu belirtilerek, "SSK düzgün ve kurallı işleseydi, sanık suç işlemiş olmayacaktı. Bunu
doğal hak gibi gören kişinin cezalandırılması kamusal adalete ve toplumsal barışa uygun düşmez" denildi.
Hâkimler, kararda, SSK'nın ortaya koyduğu belgenin matbu evrak olduğu, okuryazar olmayan veya eğitim seviyesi düşük kimselerin bu evrakta yazılanların içeriğini ve sonucunu bilmeden, amaçlarına ulaşmak adına imzaladıklarını anlattı. F.İ.'nin de bu durumda sanık değil, sistem ve eğitim mağduru olduğunu belirten mahkeme, sanığın yeniden beraatine karar verdi. Karar yeniden temyize gidecek.
RADİKAL