Onları bir yandan deprem bölgesinin güvenliğini sağlarken gördük bir yandan hastanelerde depremzedelerin yaralarını sararken. Aslında vatandaş için kendi sıkıntılarını bir tarafa iten kamu görevlilerinin bir çoğunun evi yıkıldı. Ayakta kalanlar da zaten kullanılacak durumda değil. Görev yaptıkları kamu binaları da. O binalarda hem barınıyor hem de çok zor şartlarda görevlerini bir an olsun aksatmıyorlar. 3 haftadır depremin sessiz mağduruydular. Hallerini, hatırlarını, ihtiyaçlarını soran kimse olmadı. Onun üzüntüsünü yaşıyorlar.
Yaşadıkları travmayı sonunda satırlara döktüler. ''Sorun varsa çözüm de olmalı'' dediler. İlk defa kendileri için
yardım istediler. Kaleme kağıda sarılıp yetkililere seslerini duyurmaya çalıştılar. Mektuplarını www.polismemuru.net'e gönderdiler. Duygularını içlerinde kopan fırtınaları dile getirdiler. İstekler ise tamamen insani. Riskli binalarda kalmak zorunda olan polislerin bir çoğunun çadırı dahi yok.
Yemek ihtiyaçlarını dahi ceplerinden karşılıyorlar. Çünkü Valiliğin talimatıyla aşevlerinde polise yemek dahi verilmediğini anlatıyorlar.