Avrupa'da kilise ve dini kurumların "laik zemini" erozyona uğrattığına inanan
masonlar, özellikle AB kurumlarının
laiklik konusundaki hassasiyetinin derinleşmesini talep ediyor.
Belçika Le Soir gazetesinin haberine göre
Fransız Büyük Doğu Locası'nın eski
üstadı Jean-Michel Quillardet, AB kurumlarında dinin artan etkisinden rahatsız olduklarını ilan ederek, masonların bir kısmının Brüksel'de
büro açarak laiklik yanlısı ve din karşıtı
lobi yapma konusunda "arzulu" olduklarını belirtti.
1 Aralık'ta yürürlüğe giren
Lizbon Antlaşması, kilise ve
inanç gruplarını "ortak" olarak nitelendirirken, bu yapılarla "düzenli, şeffaf ve açık" bir
diyalog öngörüyor. Lizbon Antlaşması, ateistleri de ortak olarak nitelendiriyor.
Basına konuşan Quillardet, bütün masonların kendileri gibi düşünmediğini vurgulayarak, Brüksel'de büro açmaları durumunda iki alanda mücadele edeceklerini belirtti. Masonlar, öncelikle AB kurumlarında dinin artan etkisine karşı şuurlandırma faaliyetleri yaparken diğer taraftan Anglo-Sakson kültürün çok-kültürlü anlayışı ile oldukça gevşek buldukları sekülarizm anlayışına karşı savaş açacaklar.
Bir gün bütün mason derneklerini bir
çatı altında toplayarak Brüksel'de temsilcilik açacakları konusunda ümitli olduğunu belirten Quillardet, 2008'de
AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso ile ilk defa bir araya geldiklerini ifade etti. Mason localarının AB Komisyonu bünyesine faaliyet gösteren Avrupa Siyaset Danışmanları Bürosu'nda artık temsil edildiğini vurgulayan Fransız üstad, aydınlanmanın Avrupa'da daha fazla vurgulanmasına ihtiyaç olduğunu savunuyor.
Avrupalı masonlar, AB'nin üç temel kurumu olan AB Komisyonu, AB Konseyi ve
Avrupa Parlamentosu başkanlarının Hıristiyan Demokrat olmasından da şikayetçi. Masonlar, Komisyon Başkanı
Jose Manuel Barroso, AB'nin ilk başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek'in "
dindar"
siyasetçiler olmasından rahatsızlık duyduğunu gizlemiyor. Avrupalı masonlar 2009'da Türkiye'de bir araya gelmişlerdi.
Kıta Avrupası'nın en eski ve en büyük mason locası olan Büyük Doğu, Türkiye'de üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına ilişkin girişimlerden rahatsız olmuştu. Paris'teki Avrupalı Gazeteciler Derneği'nde
Şubat 2008'de konuşan dönemin
Fransa Büyük Üstad'ı Jean-Michel Quillardet, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması için 'geriye gidiş' ifadesini kullanırken, o dönemde başörtüsü konusunda TBMM'den geçen düzenlemenin 'Türk laikliğinin yeniden tanımlanması yolunda açılan tehlikeli bir gedik' olduğunu savunmuştu. Konuyu dinî açıdan da ele alan Quillardet, başörtüsünün İslamî olmadığını, Kur'an'da yer almadığını ve sonradan üretildiğini ileri sürmüştü. Büyük üstad, Türkiye'deki masonlarla sağlam bir diyalog kurduklarını kaydetmişti.