Masonlarda ahlak kavgası

Dünyanın en gizemli örgütlerinden biri olan masonlar Türkiye'de ahlak kavgasına tutuştu.

Masonlarda ahlak kavgası

Masonlar eski yöneticilerini 'etik davranmamakla' suçlarken hedefteki isimlerden Prof. Dr. Ali Sait Sevgener aynı sertlikte karşılık verdi: "Dava açmamam için bana ahlaksız tekliflerde bulunuldu." Kamuoyunun merakla beklediği masonların davası dün başladı. Eski Büyük Üstad Kaya Paşakay, eski Genel Sekreter Koray Darga ve eski Büyük Hazine Emini (Genel Sayman) Prof. Dr. Ali Sait Sevgener'in yolsuzluk gerekçesiyle ihraç edilmesinin ardından Sevgener, yargıya başvurmuştu. İhraç kararını veren yeni Büyük Üstad Mustafa Asım Ak'in aleyhine açılan 10 bin YTL'lik manevi tazminat davası Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Sadece avukatların katıldığı ilk duruşmaya, Ak'in'in avukatları tarafından daha önce mahkemeye sunulan savunma dilekçesi damgasını vurdu. Savunmanın felsefesini ortaya koyması bakımından önemli bulunan dilekçe, tamamen masonik bir savunma metni olarak dikkat çekti. Dilekçede, sayfalarca masonik ahlak prensipleri üzerinde durulurken, ihraç edilen 3 eski yöneticiye ağır suçlamalarda bulunuldu. Dilekçede, "Davacının etik olmayan bu davranışlarını ve usülsüzlüklerini daha fazla devam ettirip derneğe ve masonluğa daha fazla zarar vermesini engellemek amacıyla masonik deyişle harici aleme iade edilmiştir." denildi. Büyük üstad Ak'in göreve geldiğinde kabul edilemez ciddi usulsüzlükler tespit edildiği öne sürülürken, locanın personel maaşlarını bile ödeyemez duruma geldiği iddia edildi. Yolsuzluk iddiaları madde madde sıralanarak ihraçların gerekçesi izah edildi ve "Büyük Üstad, yapması gerekeni yaptı." denildi. Dilekçe, Üstad-ı Azam'ın avukatları Ömer Köker ve Ferda Çelebi tarafından kaleme alındı. Paşakay'dan sonra görevi devralan Asım Ak'in yönetiminin, genel sayman Sevgener'den mali hesaplara ilişkin belgeleri güçlükle aldığı anlatıldı. Alınamayan bilgiler için de Mali Araştırma Komitesi kurulduğu ve araştırma sonucu, büyük locanın neredeyse personel maaşlarını bile ödeyemez duruma geldiği belirtildi. "Yapılan ilk tespitlerde kabul edilemeyecek ciddi usulsüzlüklerin bulunduğu ortaya çıkmıştır." denilen dilekçede, "Bu tespitleri bağımsız ve uzman deneticiler de doğrulayınca araştırmanın selameti bakımından loca ana tüzüğünün ilgili maddelerine göre 3 üye masonik tabirle 'Harici aleme İade Edilmiştir (Tedbiren toplantılara katılmasını yasaklamıştır.)' Ayrıca duruma İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası da el koymuş olup 3 Mayıs 2006 tarihinden itibaren biri Mülkiye Başmüfettişi, ikisi Dernekler Deniticisi olan üç kişilik bir ekip tarafından başlatılan tahkikat da halen devam etmektedir." denildi. "Savunmanın daha iyi ortaya konulabilmesi için masonluğun temel prensiplerinden davamızı ilgilendirdiği kadarıyla söz etmek istiyoruz." diyen avukatlar, masonluktaki ahlaki prensiplere vurgu yaptı. Masonluğun ahlak sağlamlığını şart koştuğu vurgulanarak, yazıda geçen 'ahlak, namus ve şeref' kelimelerinin altı çizildi. Bu nedenle masonların ahlaka aykırı her türlü davranışa beklenenden fazla tepki gösterdiği ifade edildi. Davacı Ali Sait Sevgener, Darga ve Paşakay'ın, göreve geldiklerini dönemden itibaren yönetim kurulunun diğer üyelerini yapılan işlemlerin dışında tuttuğu ve 14 bin üyeli locayı 3 kişilik çekirdek bir kadronun yönettiği ileri sürüldü. Dilekçede, davacı Sevgener'in sorumlu olduğu öne sürülen usulsüz işlemler de madde madde sıralandı. Buna göre bütçe harcamaları için genel kurul yetki vermemesine rağmen yetki aşımı yapıldığı, 4 milyon 630 bin 293 YTL harcama yetkisinin, 1 milyon 34 bin 358 lira aşıldığı tespit edildi. Bu gider fazlasının dörtte üçlük bölümünün 'temsil, ağırlama, yurt içi ve yurt dışı temsil, hediye ve yayın gibi yönetim giderlerinden kaynaklandığı bildirildi. Harcamaların diğer yönetim kurulu üyelerinin bilgisi dışında Ali Sait Sevgener ve eski genel sekreterin imzaları ile gerçekleştiği hatırlatıldı. Ayrıca yetkisiz olarak alınan banka kredilerinin kayıtlara geçirilmediği iddia edildi. Yönetime izin verilmeden Sevgener ve eski genel sekreterin imzaları ile toplam 650 bin YTL kredi alındığı, bu kredilerin kanuni defter ve belgelere işlenmediği öne sürüldü. Daha sonra yine 150 bin YTL'lik bir kredi daha kullanıldığı anlatıldı. Bu usulsüz kredi işlemleri sebebiyle derneğin yaklaşık 6 bin 500 YTL zarara uğratıldığı ileri sürüldü. Zeytinyağı, benzin, oto tamiri, Paşakay'ın özel otomobilinin lastik alım bedeli, kasko sigorta bedeli, araç muayene harcı, şahsi kredi kartı borcunun ödenmesi ve Paşakay'ın şahsi silahı ile ruhsat harcının derneğe ödetilmesiyle ilgili usulsüzlük tespit edildiği kaydedildi. Sağlık, bağış ve hediye giderlerinde de usulsüzlükten söz edilen dilekçede, yönetim kurulu kararı bulunmadan 70 bin YTL'lik harcama yapıldığı öne sürüldü. Ayrıca ihalelere de fesat karıştırıldığı iddia edildi. Bütün bunların gereği olarak da büyük üstad Ak'in'in, üstüne düşen görevi yaptığı belirtilirek yapılan işlemin hukuka uygun olduğu savunuldu. Kamuoyunun merakla beklediği masonların davası başladı. Eski Büyük Üstad Kaya Paşakay, eski Genel Sekreter Koray Darga ve eski Büyük Hazine Emini (Genel Sayman) Prof. Dr. Ali Sait Sevgener'in yolsuzluk gerekçesiyle ihraç edilmesinin ardından Sevgener, yargıya başvurmuştu. İhraç kararını veren yeni Büyük Üstad Mustafa Asım Ak'in aleyhine açılan 10 bin YTL'lik manevi tazminat davası Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Sadece avukatların katıldığı ilk duruşmaya, Ak'in'in avukatları tarafından daha önce mahkemeye sunulan savunma dilekçesi damga vurdu. Savunmanın felsefesini ortaya koyması bakımından önemli bulunan dilekçe, tamamen masonik bir savunma metni olarak dikkat çekti. Dilekçede, geneş bir şekilde ahlak prensipleri üzerinde durulurken, ihraç edilen 3 eski yönetici ahlaksızlıkla itham edildi. Büyük üstad Ak'in göreve geldiğinde kabul edilemez ciddi usulsüzlükler tespit edildiği öne sürülürken, locanın personel maaşlarını bile ödeyemez duruma geldiği iddia edildi. Dilekçede, yolsuzluk iddiaları madde madde sıralanarak ihraçların gerekçesi izah edildi ve "Büyük Üstad, yapması gerekeni yaptı." denildi. Dilekçe, Üstad-ı Azam'ın avukatları Ömer Köker ve Ferda Çelebi tarafından kaleme alındı. Paşakay'dan sonra görevi devralan Asım Ak'in yönetiminin, genel sayman Sevgener'den mali hesaplara ilişkin belgeleri güçlükle aldığı anlatıldı. Alınamayan bilgiler için de Mali Araştırma Komitesi kurulduğu ve araştırma sonucu, büyük locanın neredeyse personel maaşlarını bile ödeyemez duruma geldiği belirtildi. "Yapılan ilk tespitlerde kabul edilemeyecek ciddi usulsüzlüklerin bulunduğu ortaya çıkmıştır." denilen dilekçede, "Bu tespitleri bağımsız ve uzman deneticiler de doğrulayınca araştırmanın selameti bakımından loca ana tüzüğünün ilgili maddelerine göre 3 üye masonik tabirle 'Harici aleme İade Edilmiştir (Tedbiren toplantılara katılmasını yasaklamıştır.)' Ayrıca duruma İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası da el koymuş olup 3 Mayıs 2006 tarihinden itibaren biri Mülkiye Başmüfettişi, ikisi Dernekler Deniticisi olan üç kişilik bir ekip tarafından başlatılan tahkikat da halen devam etmektedir." denildi. "Savunmanın daha iyi ortaya konulabilmesi için masonluğun temel prensiplerinden davamızı ilgilendirdiği kadarıyla söz etmek istiyoruz." diyen avukatlar, masonluktaki ahlaki prensiplere vurgu yaptı. Masonluğun ahlak sağlamlığını şart koştuğu vurgulanarak, yazıda geçen 'ahlak, namus ve şeref' kelimelerinin altı çizildi. Bu nedenle masonların ahlaka aykırı her türlü davranışa beklenenden fazla tepki gösterdiği ifade edildi. Davacı Ali Sait Sevgener, Darga ve Paşakay'ın, göreve geldiklerini dönemden itibaren yönetim kurulunun diğer üyelerini yapılan işlemlerin dışında tuttuğu ve 14 bin üyeli locayı 3 kişilik çekirdek bir kadronun yönettiği ileri sürüldü. Dilekçede, davacı Sevgener'in sorumlu olduğu öne sürülen usulsüz işlemler de madde madde sıralandı. Buna göre bütçe harcamaları için genel kurul yetki vermemesine rağmen yetki aşımı yapıldığı, 4 milyon 630 bin 293 YTL harcama yetkisinin, 1 milyon 34 bin 358 lira aşıldığı tespit edildi. Bu gider fazlasının dörtte üçlük bölümünün 'temsil, ağırlama, yurt içi ve yurt dışı temsil, hediye ve yayın gibi yönetim giderlerinden kaynaklandığı bildirildi. Harcamaların diğer yönetim kurulu üyelerinin bilgisi dışında Ali Sait Sevgener ve eski genel sekreterin imzaları ile gerçekleştiği hatırlatıldı. Ayrıca yetkisiz olarak alınan banka kredilerinin kayıtlara geçirilmediği iddia edildi. Yönetime izin verilmeden Sevgener ve eski genel sekreterin imzaları ile toplam 650 bin YTL kredi alındığı, bu kredilerin kanuni defter ve belgelere işlenmediği öne sürüldü. Daha sonra yine 150 bin YTL'lik bir kredi daha kullanıldığı anlatıldı. Bu usulsüz kredi işlemleri sebebiyle derneğin yaklaşık 6 bin 500 YTL zarara uğratıldığı ileri sürüldü. Zeytinyağı, benzin, oto tamiri, Paşakay'ın özel otomobilinin lastik alım bedeli, kasko sigorta bedeli, araç muayene harcı, şahsi kredi kartı borcunun ödenmesi ve Paşakay'ın şahsi silahı ile ruhsat harcının derneğe ödetilmesiyle ilgili usulsüzlük tespit edildiği kaydedildi. Sağlık, bağış ve hediye giderlerinde de usulsüzlükten söz edilen dilekçede, yönetim kurulu kararı bulunmadan 70 bin YTL'lik harcama yapıldığı öne sürüldü. Ayrıca ihalelere de fesat karıştırıldığı iddia edildi. Bütün bunların gereği olarak da büyük üstad Ak'in'in, üstüne düşen görevi yaptığı belirtilirek yapılan işlemin hukuka uygun olduğu savunuldu.
<< Önceki Haber Masonlarda ahlak kavgası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER