Medya andıcı 'korsan' mı?

Medyada "andıç" diye yer alan belgelerde yazışma ve belgeleme hatalarının olduğunu Sabah Yazarı Metehan Demir yazdı.

Medya andıcı 'korsan' mı?

Askeri kaynaklar basına yansıyan andıcın Genelkurmay tarafından yazılan andıç olmadığını söylüyor. KURALLARIN AKSİNE ÇOK YANLIŞ VAR Askeri kaynaklara göre, medyada "andıç" diye yer alan belgelerde Genelkurmay'ın yazışma ve belgeleme kurallarının aksine birçok yanlış var. Askeri hiyerarşiye ters usul hataları bulunuyor. Akreditasyon yasağı bulunan basınla ilgili hiçbir ifadenin yer almaması da manidar. Medya andıcı korsan çıktı Askeri kaynaklara göre, medyada yer alan, gazetecileri "askere yakın" ve "uzak" diye ayıran "andıç" belgesinde Genelkurmay'ın yazışma ve belgeleme kurallarının aksine birçok yanlış ve usul hatası bulunuyor. Türkiye'nin üç gündür tartıştığı, medyada yayınlanan Genelkurmay Başkanlığı'nın "andıç" belgesinin düzmece olduğu yönünde çok güçlü bir şüphe ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanlığı'nın andıç ile ilgili olarak, "doğru veya yanlış" yönünde bir açıklamada bulunmadan doğrudan "Adli soruşturma başlatmasının" gerisinde de, birileri tarafından yaratılmış düzmece andıça ilişkin önemli bir hukuk mücadelesini başlatmasının yatabileceği öğrenildi. SABAH'ın yaptığı araştırmaya göre, NOKTA dergisinde yer alan ve internet aracılğıyla ortada dolaşan andıçta Genelkurmay Başkanlığı'nın yazışma ve belgeleme kurallarının aksine bir çok yanlış ve usul hatası bulunuyor. Çünkü, bazı detaylara bakıldığında bahse konu olan andıç belgelerinin içinde karargah disiplininde ve TSK'nın hiyerarşik yapısında asla yapılmayacak ciddi maddi hatalar yer alıyor. NEDEN ADLİ SORUŞTURMA? Bu olayda ilginç gelişmeler olduğu şüphesi ilk kez Genelkurmay Başkanlığı'nın 'adli' soruşturma başlattığı açıklaması ile doğdu. Çoğu haber ve yorumlarda, bunun Genelkurmay Başkanlığı'nca bir kabul anlamına geldiği belirtilirken, askerlerin neden 'adli' yerine, sızdıranların bulunması için önce bir 'idari' soruşturma açmadığı konusu havada kaldı. Aslında, askerler birçok cepheden harekete geçmek için bu açıklama tipini özellikle seçmişlerdi. Bu açıklamanın bir tür şifre olabileceğinden hareket eden SABAH daha önce Genelkurmay karargahında benzer çalışmalarda görev almış askeri uzmanlara belgeleri incelettirdi. Ortaya şöyle sonuçlar çıktı: "Evet, Genelkurmay'da benzer çalışmalar mutlaka var. Doğru veya yanlış, medyanın teker teker irdelendiği bir gerçek. Ama bu ortadaki belgeler ve yorumların tamamına yakını bizzat o çalışmalar değil. Bu çalışmaların olabileceği mantığından yola çıkılarak, görülen bölük pörçük bilgilerle böyle bir doküman hazırlanmış olabilir.'' Andıçta TSK Formatına Uymayan Bölümler * Eğer bir evrak gizli damgası taşıyorsa sayfanın alt ve üstünde kırmızı "Gizli" damgaları bulunur. Bu andıçta ise sadece sol üstte gizli yazısı bulunuyor. Maddi hata bu kadarla da kalmıyor. Eğer bir kâğıda gizlilik derecesi verilmişse, diğer tüm sayfalar ve destekleyici yan bölümlerde de gizli damgası yer almalı. Bu 100 sayfa da olsa, eğer bir çalışmada bir kelime bile gizli olsa, tamamına gizli damgası vurulmak zorundadır. Basında dolaşan andıçta ise, ilk çalışmada 'gizli' yazıyor. Ama diğer eklerin bazılarında 'Hizmete Özel', bazılarında da 'özel' ibaresi bulunuyor. * Ayrıca bu tür yazışmalarda yukarıdaki kodlu bilgide mutlaka bir ara numarası ve sonunda da Şube kodu yer alır. Bu belgelerde ise, GENSEK: 3400- .... -06/İletişim D. Hlk. İlş Ş.(... )'' yazıyor. Yani, 3400'ün hemen yanında ara numarası boş. Sonunda da şube kodu parantez açılmasına rağmen yer almıyor. * Yine "ANDIÇ" başlığı ile hazırlanan ilk sayfada ve benzer diğer sayfalarda, tarih, ekim veya kasım gibi sadece ay olarak atılmış. Bu belgelerde, özellikle altına imza için isim açılan kağıtlarda tarih gün olarak belirtilir. * Andıç başlıklı ilk sayfada, giriş GENSEK - KONU olarak başlıklarla girildikten sonra, birden KİMDEN-KİME-İLGİ'' olarak devam ediyor. Yani, girişteki resmi yazışma, sonra birden mesaj formatına geçiyor. Genelkurmay Başkanlığı yazışma sistemi tam bilinmediği için hepsi birbirine karışmış. * Andıç başlıklı ilk sayfanın altında üniversitede makale hazırlar tarzda, mesela accredit kelimesinin kökenine atıfta bulunulmuş. Bu hiçbir resmi yazışmada yapılmaz. Aksine, sayfanın ana metin başlangıcının üstüne "ilgi" diye atıfta bulunulur. Zaten komutan da akreditasyon kelimesi ile hayatında ilk defa tanışmıyor. KİMDEN KİME * Şüpheleri artıran en önemli maddi hatalardan biri de, ''Kimden-Kime'' bölümlerinde yer alan yazışma türü. Bu belgelerde, 'Gnkur.GenSek İletişim D. Bşk'lığından, Gnkur.II nci Başkanı'na' deniliyor. Katı kurallarla belirlenmiş askeri hiyerarşi düzeninde bir daire başkanı, yakın arkadaşı gibi hiçbir zaman orgeneral rütbesindeki II. Başkana ara üstlerini atlayarak doğrudan belge gönderemez. Doğrusu, sinsile takibi ile 'Gnkur. II. Başkanlığı'na ya da makamına' şeklinde olur. Hazırlanan bazı belgelerin sağ üst köşelerinde yazıyı hazırladığı iddia edilen subayın detaylı tüm bilgileri yer alıyor. Bu bilgiler hiçbir zaman burada bulunmaz. Yazının sonunda imza ve paraf açılan yerde bulunur. * Belgelerin en altlarında eğer isim için yer açıldı ise en azından bir imza bulunur. Bu belgelerde hiçbir imza yer almıyor. * Yine askeri uzmanlara göre, andıçlarda medya ile ilgili bu tür bir yazı üslubu kullanılmaz. Yapılan analizler tamamen gerçek bilgi ve delillere dayanır. Bunu haricinde, dedikodu ve söylentiler üzerine kurulu ifadeler kullanılmaz. İçerik ve genel görünüşü itibarı ile andıçlarda bu tarz kullanılmaz. * Andıç formatı ''Konu-Öncesi-İnceleme- Teklif-Öneriler' şeklindedir. Bu kağıtlarda, mümkün olmayan bir şekilde teklif ve öneriler tek başlıkta toplanmış. * Tabii buradan Genelkurmay'ın böyle bir çalışması hiç olmamıştır anlamının çıkarılmaması gerekiyor. Genelkurmay'da da ılımlı veya İslamcı basın ile ilgili ne olursa olsun benzer andıç çalışmaları yapılıyor. Ama böyle değil. Dava talebi sürpriz olmaz * Bazı kaynaklara göre, Genelkurmay, idari yerine "adli soruşturma' ibaresini bilerek kullandı. Adli Müşavirliği'ni de harekete geçirdi. Açıklama ile, "Evet, benzer bir çalışma birileri tarafından görüldü. Sonradan da 'nasıl olsa böyle bir çalışma vardır' mantığı ile eksik bilgilerle internetten yapılan araştırmalar da bir araya getirilerek askeri konulara az çok hakim birilerince bu kağıtlar hazırlandı ve sızdırıldı" mesajı veriliyor. * O nedenle, şimdi varsa bir köstebek ve de sızdırma işini kasıtlı olarak "kimlerin'' yaptığı araştırılıyor. Bilgisayar güvenlik sistemlerini de içeren soruşturma tamamlandıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı'nın olayın içeriğine ilişkin detaylı ve sert bir açıklama yapması bekleniyor. * BİR suç duyurusu ya da dava talebi de bu süreçte sürpriz olmayabilir.
<< Önceki Haber Medya andıcı 'korsan' mı? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER