Mehmet Altan'ın yazısının ilgili bölümü:
Medyanın bir bölümünün AB İlerleme Raporu’nun “
Ergenekon” değerlendirmesini “görmezden” gelmesine bayağı takıldım.
Önceki gün açıklanan İlerleme Raporu’nda, Ergenekon Davası “demokratik kurumların işleyişi ve hukukun üstünlüğüne güveni artıracak bir fırsat” olarak değerlendirildi.
Bu çarpıcı ifade geçen yılki raporda yoktu.
Raporda Ergenekon ile ilgili tespit şöyle:
“Suç şebekesi olduğu iddia edilen Ergenekon
soruşturması, askeri yetkilileri de kapsayacak şekilde ciddi suç iddialarını ortaya çıkardı.
Bu
dava hukukun üstünlüğüne ve demokratik kurumların
kanuni işlemesine olan güvenin pekişmesi için bir fırsat.
Bu çerçevede başta
sanık hakları olmak üzere soruşturmanın hukuki ilkelere göre yürütülmesi mühim.
Bu, demokratik kurumları zaafa uğratmayı amaç edinen ve suç şebekesi olduğu iddia edilen bir yapılanma ve
darbe teşebbüsüne yönelik en kapsamlı ilk soruşturma.
Ayrıca, ilk defa eski bir
Genelkurmay Başkanı
gönüllü olarak şahitlik yaptı.”
Ergenekon Davası sırasında “usül” yönünden özensiz davranıldığını söyleyenler, “
Ergenekon Terör Örgütü” konusunu yarım
ağız “var ise araştırılsın tabii” diye geçiştiriyorlardı.
Bu galiba “gizli Ergenekonculuğun” mahcup bir savunmasıydı.
Hâlbuki aynı tonda vurgulanması ve aynı samimiyetle istenmesi gereken şey, hem usül hatasının yapılmaması, hem de Ergenekon’un en ücra köşesine kadar araştırılması olmalıydı.
***
AB devreye girip de “bu dava hukukun üstünlüğüne ve demokratik kurumların kanuni işlemesine olan güvenin pekişmesi için bir fırsat” deyince, baktım maskeler atılıvermiş.
“Bir kısım medya” bunu hem görmemiş, hem de göstermek istememiş.
Bazıları da sövüp saymaya başlamış.
***
Medya ve siyasetteki Ergenekonculuğu da, Ergenekoncuları da biliyoruz.
Bunlar yeni ve şaşırtıcı değil.
Ama AB’nin olayın önemini kavraması ve asıl tabloyu görmesi çok önemli.
Ne ki Ergenekon’a yönelik olması gereken operasyonlar ve gidilmesi gereken yol epeydir katedilmiyor.
Oldum bittim Ankara’daki farklı güçlerin kapalı kapılar ardındaki “gizli anlaşmalarından” korkarım.
Kürt Açılımı...
Ermeni açılımı...
Yeryüzünün desteğini alan bu cesur girişimlere devam ederken...
Üstelik medyadaki Ergenekon tereddüdünü de yeniden gördükten sonra...
AB’nin de tam desteğiyle Ergenekon izini sonuna dek sürmenin ve bu yapılanmayı iyice çökertmenin tam zamanı değil mi?