Melen Çayı'ndan
Ömerli Barajı'na getirilen suyu
Avrupa Yakası'na taşımak için
İstanbul Boğazı'na döşenen 1830 metre uzunluğundaki
boru hattı, törenle açıldı.
Sarayburnu'nda düzenlenen törende Baş
bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı okundu.
Erdoğan, mesajında, suyun tüm insanlığın ''ab-ı hayatı,
medeniyeti ve olmazsa olmazı'' olduğuna dikkati çekerek, suyun medeniyet haline dönüşebilmesi için milli servet olarak görülen akarsuların boşu boşuna
denizlere akmaması gerektiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, ''Tutamadığımız, kullanamadığımız su bizim değildir. Türkiye'nin aydınlık yarınları için yürütülen
Düzce-Melen Çayı'nı Avrupa'ya taşıyacak olan 'Boğaz Geçiş Hattı', bu bağlamda önemli bir aşamadır. Hayırlı olmasını diliyorum'' dedi.
Törende konuşan
Çevre ve
Orman Bakanı
Veysel Eroğlu da, Zeytinburnu'nda dün meydana gelen patlamada hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara da şifalar diledi.
Boru hattı çalışmaları sırasında meydana gelen kazada hayatını kaydeden mühendis Gülseren Yurttaş'ı da rahmetle andığını dile getiren Eroğlu, onun adının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş tarafından
boru hattına verilmesi düşüncesini çok anlamlı bulduğunu söyledi.
-GEÇMİŞTE İSTANBULLULAR'IN ÇEKTİĞİ SIKINTI-
Veysel Eroğlu, İstanbullar'ın geçmişte
susuzluk yüzünden gazozla tıraş olduğunu, bidonla evlerine su taşıdıklarını, küvete su doldurarak bunu 1 hafta idareli kullanmaya çalıştıklarını, suyun 15 günde bir verildiğini, susuzluk yüzünden okullarda bit salgınları yaşandığını,
Haliç'in kokusu yüzünden insanların burunlarını tıkayarak geçtiklerini hatırlattı.
O günlerin geçmişte kaldığını, artık suyu mas
mavi olan Haliç'te 33 tür balığın yaşadığını ve İstanbul'un denizlerinde Mavi Bayrak dalgalandığını, denize girilebildiğini dile getiren Bakan Eroğlu, ''bütün bu değişikliklerin milletini, bayrağını seven,
hizmet aşkıyla dolu kadroların işbaşına gelmesiyle sağlandığını'' kaydetti.
Eroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İstanbul'a çok büyük hizmetlerde bulunduğunu anlatarak, İstanbul'u kongre ve kültür merkezi haline getiren Topbaş'a hükümet olarak verdikleri desteğin sürdürüleceğini bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde gazetelerin ''İstanbul'un 60 günlük suyu kaldı. Tayyib'in işi Allah'a kaldı'' şeklinde
manşetler attığını belirten Eroğlu, daha sonra ''
Yıldırım Harekatı''nın başlatıldığını ve suyla ilgili önemli yatırımlar yapıldığını söyledi.
Eroğlu, ''Sayın Başbakan'ın açtığı tesislerle İstanbul'a şu ana kadar 733 milyon metreküp su gelmiş. İstanbul'un günde ortalama 2 milyon metreküp su kullandığını düşünürsek, bu rakamın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
Sadece İstanbul için değil, tüm Türkiye'nin su sıkıntısı çekmemesi için çalıştıklarını ifade eden Eroğlu, ''Türkiye'nin 81 vilayeti için
eylem planı hazırladık. Birinci
hedef 2023, ikinci hedef 2050. Biz kısa vadeli düşünmüyoruz. Hedeflerimiz büyük. Çoğunu aşağı yukarı çözdük. Hiç bir yerde su sıkıntısı olmayacak'' dedi.
-MELEN PROJESİ-
Veysel Eroğlu, Melen
Projesi'nin 2010 yılında tamamlanmasının hedeflendiğini, ancak yaşanan kuraklık nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da talimatıyla çalışmaları hızlandırdıklarını ifade ederek, Melen Çayı'nın suyunu Ömerli'ye 20
Ekim 2007'de akıtmayı başardıklarını söyledi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, şunları kaydetti:
''Bolu'dan Düzce dağlarından gelen suyu, denize doğru büyük bir hızla akarken önünü kesiyoruz. Enerjisi tükendiği için yükseltiyoruz. Ömerli'de arıtma tesislerinde temizliyoruz. Ömerli'den de
Eyüp ve
Bahçelievler deposuna iletiyoruz. Su, 189 kilometre yoldan geliyor. Bu boru hattı aracılığıyla günde 500 bin metreküp su, Asya'dan Avrupa'ya geçecek ve günde 3.3 milyon insanın su ihtiyacını karşılayacak. Haliç geçişi de yakında yapılacaktır. Birinci hat için 990 milyon YTL harcanmıştır. 190 milyon YTL'si
İSKİ tarafından karşılanmıştır.''
Konuşmaların ardından Melen Çayı'ndan Ömerli Barajı'na getirilen suyu Avrupa yakasına taşımak için İstanbul Boğazı'na döşenen 1830 metre uzunluğundaki boru hattının açılışı, Bakan Veysel Eroğlu,
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Egemen Bağış,
İstanbul Valisi Muammer Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve İSKİ Genel Müdürü
Mevlüt Vural tarafından butona basılarak gerçekleştirildi.
"BU YÖNETİM, BU ANLAYIŞ İSTANBUL'U SUSUZ BIRAKMADI VE BIRAKMAZ"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ''Bu
yönetim, bu anlayış İstanbul'u susuz bırakmadı ve bırakmaz'' dedi.
Sarayburnu'nda düzenlenen, Melen Çayı'ndan Ömerli Barajı'na getirilen suyu Avrupa Yakası'na taşımak için İstanbul Boğazı'na döşenen boru hattının açılış töreninde konuşan İstanbul Valisi Muammer Güler, bu yatırımların İstanbul'un geleceği için çok önemli olduğunu, Melen Barajı'nın da yapılmasıyla İstanbullular'ın çok daha rahat nefes alacağını söyledi.
Konuşmasında dün Zeytinburnu'nda meydana gelen patlamaya değinen Güler, şöyle konuştu:
''Bunu onlarca yıllık sorunların getirdiği olay olarak değerlendirilmek lazım. İş ve çalışma güvenliği eksikliğinin, sigortasız çalışmanın,
kayıt dışılığın,
vergi dışılığın ve mesleki eğitimdeki eksikliklerin bunların hepsini denetimle beraber değerlendirmek lazım. Ve
kentsel dönüşüm olarak meseleyi ele almak lazım.
Hükümetin de, yerel yönetimlerin de şimdi yapmakta olduğu bu
kentsel dönüşümü sağlayabilmektir. İstanbul yeni yeni büyük planlarını yapmaya başladı. Ve kentsel dönüşümle bunları çözümleyebilmek mümkündür. Yoksa mevcut altyapı bozukluklarını sadece denetim gibi pansuman tedbirlerle çözmeniz mümkün değildir. Kalıcı çözümler için şu anda çalışılmaktadır.''
-KADİR TOPBAŞ-
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da
boğaz hattının
yerli imalatla ve kendi ekipleriyle yapıldığını ifade ederek, böylece dışarıya paranın gitmediğini söyledi.
Topbaş, bu hattın bir de Haliç geçişinin yapılacağını ve onun da kısa sürede tamamlanacağını belirterek, ''Bu yönetim, bu anlayış İstanbul'u susuz bırakmadı ve bırakmaz'' dedi.
Bu yıl sonu itibarıyla 4 yılda İstanbul'a yaptıkları yatırımların toplamının 22 milyar YTL olduğuna dikkat çeken Topbaş, ''Maaş ödeyemeyen, para almak için kapılarda bekleyen bir belediye başkanlığından, 4 yılda 22 milyar YTL yatırım yapan bir belediyeye...'' dedi.
Topbaş, kaynaklarının artmadığını, aksine azaldığını, ayrıca yönetim alanının büyüdüğünü dile getirerek, hizmet aşkıyla gecesini gündüzüne katarak çalışmanın sonucu olarak bu noktalara ulaşıldığını söyledi.
İstanbul'u bir kongre merkezi,
finans kenti haline getirdiklerini, dünyanın büyük şirketlerinin kente yönetim merkezlerini getirmek istediklerini anlatan Topbaş, artık dünyanın İstanbul'u konuşur hale geldiğini kaydetti. Kadir Topbaş, sözlerine şöyle devam etti:
''
Merkez Bankası İstanbul'a gider mi? Niye gitmesin? 19., 20. yüzyılın mantığı
ülke yönetim merkezlerine toplanırdı bunlar. Her türlü dış etkenlerden o zamanki savaş şartlarından korumak adına. Ama bugün dünya değişti. Nereden etkileyecekseniz orada olmanız gerekiyor. Sistemi ona göre kurmanız gerekiyor.
Osmanlı döneminde İstanbul'da bankerler vardı. Dünyanın en büyük para hareketi bu kentte olurdu. 'Bankerler Kenti'' idi burası. Tekrar aslına rücu ediyor. Sayın
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal buna
itiraz ediyor, ama ben bu itirazı da yersiz görüyorum. Çünkü İş Bankası'nın merkezini de İstanbul'a taşıdılar. İstanbul Türkiye'yi taşıyan Türkiye'nin iktisadi başkenti ve dünyaya karşı sorumlu olan bir kent. ''
-ABD'DEN KİRALANAN UÇAK-
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, belediye olarak ABD'den bir
uçak kiraladıklarını,
Teksas Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İSKİ ve AKOM'un beraberce yürüttüğü proje kapsamında, uçağın bilimsel bir araştırma yaptığını hatırlattı.
Uçakla bulutlardaki mikrofizik yapısının, üzerindeki partikül ve kirleticilerin incelendiğini belirten Topbaş, ''
Yağmur yağdırmak hedefli değil. O arada onu da
test ediyor çünkü bilimsel bir çalışma'' dedi.
Kadir Topbaş, İstanbul'un üzerindeki bulutların yağmur bırakmama nedenlerini ve kentin
sera etkisinin neden kaynaklandığını araştırılacağını anlatarak, alınacak tedbirler ve uyarılar, karbondioksit salınımında yapılacak önemli prensip ve çalışmalar açısından ışık tutacak bir çalışma olacağını söyledi.
Barajlardaki doluluk oranının geçen yıl bu tarihlerde yüzde 50, bugün ise yüzde 25.5 civarında olduğunu anlatan Topbaş, yağışlara ve vatandaşların su konusundaki tasarrufuna ihtiyaç olduğunu belirtti.
Dünya Su Forumu'nun 2009 yılında İstanbul'da toplanacağını ve 20 bin civarında uzman ve bilim adamının geleceğini belirten Topbaş, suların nasıl kullanılması gerektiği, nasıl
kontrol edilmesi, su problemlerinin nasıl ortadan kaldırılacağı konusunun ele alınacağını söyledi.
Topbaş, İstanbul Boğazı'na boru hattı döşenmesi çalışmaları sırasında
harita mühendisi Gülseren Yurttaş'ın hayatını kaybettiğini anımsatarak, ''Bir şehit verdik. Bu hatta onu ismini vermek istiyorum. Burada bir plaket çakalım. Bu hat için mali bedel ötesinde bir başka bedel de ödendiğini yansıtmak adına onun ismini vermeyi düşünüyorum'' diye konuştu.
-DİĞER KONUŞMALAR-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış da, İstanbul için çok anlamlı bir gün yaşandığını dile getirerek, suyun medeniyet olduğunu söyledi.
2002 yılında yapılan seçimler öncesi yaşadığı bir anısını anlatan Bağış, ''Beşiktaş'ta bir
berber dükkanına girip oy istedim. Berber bana 'Ben bu dükkanda gazozla tıraş yaptığım günleri bilirim. Bizi Tayyip Bey kurtardı. Onun için oyumu size vereceğim' dedi. Bunu hiç unutamıyorum'' diye konuştu.
İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural da, hattın yapımında kullanılan boruların Türkiye'de üretildiğini ifade ederek, denizin dibine döşenen boru hattının birbirine paralel 2 hattan oluştuğunu ve uzunluğunun toplam 1830 metre olduğunu söyledi.
Vural, Melen Çayı'ndan gelen suyu, Avrupa Yakası'na taşıyacak boru hattı projesinin 5.5 ay gibi kısa bir sürede tamamlandığını bildirdi.
Batırılarak çektirme yöntemiyle inşa edilen isale hattının toplam 32 milyon 111 bin YTL'ye mal olduğu bildirildi.
AA