Abdullatif Şener’e açık mektup
Bırakın mektup yazmayı, telgraf çekecek kadar bile tanımıyorum ‘Latif Abi’yi. Ne var ki, beni bir kez telefonla aradı yazdığım yazılarla ilgili olarak, sohbet ettik, ileride görüşmek umuduyla telefonları kapattık... Son derece kibar ve övgü dolu sözler söyledi; ben de teşekkür ettim; o kadar.
Ancak, ‘
AK Parti’nin son iki
seçiminde de
Başbakan’ın
Reklam ve Seçim İşlerinden sorumlu kişilerle birlikte çok yakından çalışan,
Erdal Bey’in (Soyadı bende saklı) bana yolladığı mektup da çok ilginç saptamalar var...
Erdal Bey, sizinle ilk tanışmasından söz ederek başlıyor upuzun ve ayrıntılı mektubuna:
... Beni size getiren kişi benim parti için çalışmamın bir ‘fedakarlık’ olacağından söz ettiğinde, gözlerimin içine bakarak: ‘Ben 25 yıldır fedakarlık yapıyorum onun için sen daha yenisin!’ demiştiniz... Bu beni hem çok heyecanlandırmış hem de etkilemişti...’
Erdal Bey,
Hakkari,
Mardin ve
Trakya mitingleri sonrasında
Abdullah Gül’le yaptığı toplantıları anlatıyor... Gül’ün bu toplantılardan ‘çok etkilendiğini, böylece de her gün Gül’le bir araya gelmeye başladıklarını’ söylüyor.
‘Partinin yaptığı 56 mitingde de vardım. Her mitingde özel anketler düzenliyor, meydandaki halkın son halkasını oluşturan kişilerle uzun uzun konuşuyordum... ‘Sorduğum soru çok basitti aslında: AK Parti'ye oy verecek misiniz?
Evet’se neden?
Hayır’sa neden?
‘Verilen cevapları siz de çok iyi biliyorsunuz...
Anketin diğer sorularına verilen yanıtları da bildiğiniz gibi.
‘AK Parti’ye oy verenlerin yüzde 92’si Tayyip Bey için sandığa gideceğini söylüyordu! Bu
anket sonuçlarını Sayın Erdoğan’ın, Sayın Gül’ün ve sizin katıldığınız seçim TIR’ımızın VIP odasında açıkladım.
‘Size bir başka hatırlatmada daha bulunayım. ‘Sizin memleketiniz
Sivas’ta partiye oy verecekler içinde
‘gelecekte Tayyip Erdoğan dışnda partide oy verebileceğiniz lider olarak gördükleriniz’ sıralamasında size sadece 1 oy çıkmıştı!’
Erdal Bey daha sonra ‘Latif Abi’yle yaptığı özel görüşmelerden söz ediyor ki bunları aktarmak benim işim değil. Yalnız ikisinin de, yani hem Erdal Bey’in hem de Abdullatif Bey’in ‘Çerkez olmaları’ nedeniyle söylediği bir kaç laf var ki ilginç:
‘Sizin zaman zaman çıkışlarınızda haklılık payınızın var olduğu inkar edilemez. Ancak size en uzak olan düzeni seçtiniz (?)...Böylece de geleneklere ters davrandınız. Neden geleneklere dedim? Çünkü siz bütün
Anadolu’da Çerkez olarak biliniyorsunuz. Buna hiç bir itirazım olamaz. Ama Çerkez’ler asla bir bölen olmaz... Yakın zamanda
istifa ettiğiniz partide size en çok desteği veren Çerkez’lerdi.
‘Ben ne yazık ki, girdiğiniz yola kendinizi heba edeceğiniz kanısındayım; ve ben buna, bir vatandaş olarak, çok üzüleceğim! Zira insanın yetişmesinin öyle kolay olmadığını siz bizlerden çok daha iyi biliyorsunuz...
‘Geçen hafta gittiğim
Maraş’ta, fikrimi soran bir tamadenin (Çerkez Büyüğü demekmiş A.Ü.) bana söylediği bir sözle bitiriyorum:
‘Vallahi dedesi mezardan çıksa dese ki, ben yedi ceddimle adigeyim(?)... Yine de bu zamanda böyle yapana oy vermem...’
Latif Bey’im, mektubun tamamı, dediğim gibi çok uzun, dilerseniz size yollarım.
Garip anketler
‘Latif Abi’ ye yönelik bir anket yağmuru başladı ki dinmemecesine. Bunlardan biri de Political Researcher adlı bir şirketce yapılmış. Anket sonuçları hem ilginç hem de, sözüm meclisten dışarı, biraz tuhaf! Soru: AKP’nin yerine kurulacak partinin başına aşağıdaki isimlerden biri geçerse, kime oy verirsiniz?
Abdullatif Şener: Yüzde 32.4
Köksal Toptan: Yüzde 30.3
Rıfat Hısarcıklıoğlu: Yüzde 27.8
Ali
Babacan: Yüzde 26.1
Bülent Arınç: Yüzde 22.4
Hepsi iyi hoş da; bunları topladığınız zaman ortaya yüzde 139 gibi bir rakkam çıkıyor! Acaba kimi adaylara
Türkiye’ye gelen turistler de mi oy vermiş?
AZİZ ÜSTEL - STAR