Danıştay'a gönderilmek üzere Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı'na
dava dilekçesini veren vuran Küçük, Türk hukuk sisteminde kamu görevlilerine
ülke çapında idari izin verilmesine olanak sağlayacak yasal
düzenleme olmadığını savundu. Gelişmekte olan bir ülke olarak
tatilleri uzatma yerine kısaltma,
tüketici değil üretici
toplum yaşantısına geçmek gerektiğini anlatan
Tolga Küçük,
ekonomik anlamda sanayici ve diğer işverenlerin işçisine
ücret ödeyip, karşılığında hiçbir
üretim elde edemeyeceğini belirtti.
"9 GÜN TATİL BİZİM İÇİN LÜKS"
Tolga Küçük dava dilekçesinde, her yıl Türkiye'de 125- 140 gün tatil ortalaması olduğunun gerçek olduğunu, idari izin kararının, telafisi imkansız zararlar ortaya çıkarmadan, bir an önce yürütmesinin durdurulmasını ve bu idari işlemin iptal edilmesini istedi. Gelişmiş ülkelerde hiç rastlanmayan bu tip uygulamaların, henüz gelişmekte olan ülkemiz için çok lüks olduğunu dile getiren Küçük, sosyal yönden bakıldığında, geçiken
adaletin adalet olmayacağı ilkesi doğrultusunda, ihtiyati
tedbir ve tespitler bir yana,
heyet oluşturulamayacağı için
tutuklu bulunan mahkumların tutukluluk hallerinin bile incelenemeyeceğini belirtti.
"UZUN TATİL SOSYAL ÇÖKÜNTÜ NEDENİ"
Tolga Küçük, geleneklere göre bayramların büyük ve
küçükler arasında
iletişim yoğunluğu beklentisi yarattığını ancak, uzun izinlerin tatil havasına sokup, uzak yerlere giden insanların bayramın beklentisi içinde olan toplumda büyük sosyal çöküntü yarattığını da söyledi. Bu uygulamalar yüzünden zamanla törelerin bile yok olacağını öne süren stajyer
avukat Tolga Küçük, bugünkü hükümetin bayram tatilini, daha önce piyasa ve iş düzenini kötü etkileyeceği düşüncesiyle uzatmadığına, aynı gerekçelerin halen var olmasına rağmen bu sefer uzatıldığına dikkat çekti.
"KANUNEN BÖYLE BİR HAK YOK"
Tatillerin uzun sürmesi nedeniyle uzak yerlere gitmeyi düşünen insanların,
trafik terörüne
kurban gittiğine dikkat çeken Avukat Tolga Küçük, en son 9 güne uzatılmış tatilde, ülke genelinde trafik kazasında 153 kişinin öldüğünü, 383 kişinin yaralandığını, günümüzdeki savaşlarda bile bu kadar kısa sürede böyle kayıplar verilmediğini dile getirdi. Bu uygulamanın aynı zamanda
Anayasa’nın eşitlik ilkesine de ters düştüğünü iddia eden Küçük, onbinlerce polis, doktor ve sağlık personelinin kanunen zaten böyle bir hakları bulunmadığına da değindi.
Milliyet