İsmet
İnönü'nün idamları önlem için çaba sarf ettiğini ifade eden Göğüş, "
Cemal Gürsel, '
Kuvvet bende değil' demişti. Güç,
silahlı kuvvetler içindeki cuntanın eline geçmişti, Milli Birlik Komitesi devreden çıkarılmıştı,
Cemal Gürsel devreden çıkarılmıştı." dedi.
Cumhuriyet ile yaşıt olan
Türkiye'nin ilk turizm bakanı Ali
İhsan Göğüş (86), 27
Mayıs darbesi ve
Dersim olaylarıyla ilgili görüşlerini Cihan'a anlattı. Demokratik yoldan gelmeyen,
seçimle gelmeyen İnönü'nün seçimin ardından görevi bıraktığını söyleyen Ali İhsan Göğüş, Adnan
Menderes'in ise seçime yanaşmadığını savundu. "İşte
27 Mayıs'ın nedeni bu. Sen seçimle gelmişsin. Niye seçimle gitmeyi kabul etmiyorsun?" diyerek geçmişe yönelik eleştiriler yönelten Göğüş, Menderes'in idamının tüm çabalara rağmen önlenemediğini söyledi. Göğüş şunları dile getirdi: "Ben bütün idamlara karşıyım. Apo'nun da idam edilmesine karşıyım.
Adnan Menderes'in de idamına karşıydım. Menderes'in idamını ve 27 Mayıs'ın olmasını İsmet Paşa da istememiştir. İsmet Paşa daima 'Halk ' demiştir. Hiç bir zaman '
Ordu' dememiştir. Eğer Adnan Menderes, Meclis'i kapatıp seçimleri yapmamak için İzmir'e gitmeseydi ihtilal olmazdı. Seçimleri yapsaydı ihtilal olmazdı. Darbenin ardından İsmet İnönü, en az 3 defa darbecilerle görüştü. 'Yapmayın, etmeyin' dedi. Cemal Gürsel, 'Kuvvet bende değil' demiştir. Çünkü o sırada Milli Birlik Komitesi üyeleri bile evlerinde yatamıyorlardı. Güç silahlı kuvvetler cuntasının eline geçmişti. Milli Birlik Komitesi devreden çıkarılmıştı. Cemal Gürsel devreden çıkarılmıştı. İsmet Paşa elinden gelen bütün gayreti sarf etmiştir. Ama 'silahlı kuvvetler cuntası' diye bir cunta teşekkül etmişti. Bu cunta iktidarda kalmak istiyordu, seçimlerin yapılmasını istemiyordu. Seçimler nasıl yapılmaz? Adnan Menderes asılırsa seçim yapılmazdı.
İdamları bunun için istediler. Seçimlerin yapılmasını isteyen parti
Cumhuriyet Halk Partisi idamları ister mi? Akıl karı mı? İdamlardan sonra yapılacak bir seçimin kendisine rey getirmeyeceğini bilecek kadar tecrübe sahibi bir kişiydi İnönü."
Ali İhsan Göğüş, Dersim İsyanı'nın bastırılması konusunda is
e devletin gereğini yaptığı düşüncesinde. Göğüş, "Türkiye Cumhuriyeti'nin en zayıf zamanında bir
takım kaşımalarla bu
isyan çıkarıldı. İsyancılara
Hatay meselesi nedeniyle Fransızlar silah yardımı yaptı. İsyancılar köprüleri patlattı, askerleri feci şekilde öldürdüler, hayalarını kestiler. Buna karşılık tepki şiddetli oldu.
Atatürk hastaydı, İsmet Paşa çekilmişti.
Celal Bayar iktidardaydı. Orada olan, bir isyanın şiddetle bastırılmasından ibarettir. O zamanki şartlarda böyle yapılması gerekiyordu. Devlet kendisini tehlikede görüyordu." dedi.
Müdahalenin ardından Dersim'in parçalandığını, bir kısmının Erzincan'a bir kısmının Elazığ'a bağlandığını anlatan Göğüş, "Şimdi Tunceli'nin adını Dersim yapmak istiyorlar. Şimdi eski Dersim vilayeti yok ki. İsmini Dersim'e çevirmek hataların en büyüğü. Bize düşen bu yaraları kaşımak değil ileriye bakmaktır. Bundan kimseye fayda yoktur. 70 sene evvel olmuş bir olay. Tarihimizdeki tek isyan bu değil ki. Dersim konusu kapanmış, tarihe mal olmuş bir konudur. Bu meseleyi tartışmanın anlamı yok." şeklinde konuştu.
(CİHAN)