Meral Akşener’den özrümdür Türkiye’nin büyük, önemli, sarsıcı meseleleri var. Biri bitiyor gibi olunca yenisi sahne alıyor, bizler de peşinden koşturuyoruz. Koştururken de galiba bazı hassasiyetleri görmez oluyor, bazı olayların arkasını önünü yeterince anlamadan yansıtabiliyor ve bazılarını üzüyoruz. Gazetecilik bütün bilinen özelliklerinin yanı sıra aynı zamanda bir hatalar mesleğidir. Yüzlerce kişinin görev aldığı mekanizmada bazen öyle inanılmaz hatalar yapılır ki şaşırırsınız. Nasıl olup da o kadar kişinin görmediğine inanamazsınız... Bazen de meslek körlüğü olur, gözünüzün önündeki hatayı fark edemezsiniz. 23 Mayıs tarihinde iç sayfalarda kısa bir haber yayınladık. Sıradan, önemsiz, basit bir haber... Ya da bize öyle geldi. Başlığı şöyleydi: ‘AK Parti dedirtmemek için içtüzüğü bile çiğnedi’ Haber de özetle şunu anlatıyordu: ‘TBMM tarihinde ilk kez, oturumu yöneten bir TBMM Başkanvekili, evrak okuyarak Meclis İçtüzüğünü çiğnedi. Genel Kurul’da oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Meral Akşener, katip üye (AK Partili) Fatoş Gürkan’ın ‘AKP’ yazısını ‘AK Parti’ olarak okuması üzerine CHP’li üyelerin tepkisi olunca, elindeki evrağı alıp kendisi okudu. Akşener, bu hareketiyle içtüzüğe aykırı hareket etti.’ Bu haberi gazetede okuyanlar, haberi iktibas eden internet sitelerinden öğrenenler, kulaktan kulağa duyanlar Meral Akşener’e hakaretler yağdırmaya başladılar. Haberin etkisi haftalarca sürdü, dolayısıyla hakaretlerin de arkası kesilmedi. Normalde hiç önemsenmeyecek bir haber, iktibas zinciriyle yürüdükçe yürüdü ve Akşener için bir kabusa dönüştü. Oysa bu haber yanlıştı, Haberi yanlış vermiştik ve Meral Akşener’e haksızlık etmiştik. Akşener, ertesi gün haberle ilgili bize bir açıklama yaptı ve bunu da yayınladık. O açıklamanın haberi de şöyleydi: ‘Akşener açıklamasında ‘Ben AK Parti dedirtmemek için değil, katip üyeye iyilik olsun diye, iyi niyetimden evrağı okudum. Çünkü AK Parti’li arkadaş AKP diyerek kendini sıkıntıya soksun istemedim’ dedi. Akşener, gelen evrakta ‘AKP’ yazdığı için aynen okunması şartından dolayı ‘AKP’ olarak da okuduğunu ifade etti.’ Akşener, bir sorunu yatıştırmak için ‘iyilik’ yaptığı halde tam tersine bir suçlamayla karşı karşıya kaldı. Haber düzeltilmişti ama inanılması güç bir hızla iş işten geçmişti. İnternet siteleri haberi ilk haliyle yayınlamaya devam ettiler, düzeltme eklenmedi ve hakaretler çığ gibi büyüdü. Üstelik olayın tanığı AK Parti Grupbaşkanvekili Mustafa Elitaş da ‘Sayın Akşener, art niyetli değil, iyi niyetli olduğu için, hem evrağı okuyan Katip Üye Fatoş Hanım’ı rahatlatmak, hem de CHP’lilerin tepkisi hoşuna gitmediği için müdahale etti. Gereksiz yere tartışma uzayınca bunu bitirmek için evrağı alıp kendisi okudu. Hatta TBMM harflerine vurgu yaparak gereksiz şeylerle uğraşılmasına da tepki gösterdi’ diyordu. Ama kim dinler! Doğru yerinden kalkana kadar, yanlış şehri bir uçtan bir uca dolaşmıştı bile. Meral hanım dürüst, mert ve değerli bir politikacıdır. Kimseye kötülük yapmayı düşünmeyecek, plan yapmayacak, saygısızca davranmayacak bir insandır. Gazetem bir hata yaptı ve aslında bir iyilik, alicenaplık yapan Akşener tam aksini yapmış gibi hedefe kondu. Haber hangi hata zinciriyle böyle yayınlandı, olaylar nasıl böyle gelişti bilmiyorum ama madem yönetmen benim o halde sorumluluk da benimdir. Meral Akşener’den özür diliyorum. Kendisi internet sitelerinde bu habere bağlı yorumlardaki saygısız cümleleri asla hak etmemektedir. Esasen konu ne olursa olsun kimsenin kimseye hakaret hakkı da bulunmamaktadır. Buna rağmen, hemen düzeltmiş olsak da başta yanlış haber vererek yanılttığımız okurlarımızdan da o haberi başka sitelerde okuyan internet okurlarından da bir ricam var. İşin aslı, haberin doğrusu yansıtılanın tam tersidir: O halde siz de sözlerinizi geri alınız, Meral hanımdan özür dileyiniz. Öfke bazen nasıl bir keyifse özür dilemenin erdemi de keyiflidir. Gelin hep birlikte, haksız yere üzdüğümüz Meral Akşener’den özür dileyelim. Kabul ederse... MUSTAFA KARAALİOĞLU/STAR