Bu durumun, kendileri ve avukatları tarafından tekrar
tartışma konusu yapılacağı uzun zamandır dile getiriliyordu.
Askerlerin
sivil mahkemede yargılanacağı konusundaki
düzenleme, Haziran 2009'da
TBMM'den geçmişti. Ancak bu
yasa değişikliğinden üç ay önce, sivil savcıların asker şahıslar hakkında hazırladığı 2.
Ergenekon iddianamesi mahkeme tarafından kabul edilmiş ve yargılama süreci başlatılmıştı.
Savcılar, asker kişilerin
darbe girişimlerinin sivil yargının alanına girdiğini, uluslararası hukuka da uygun bir şekilde anlatmıştı.
Cumhuriyet savcıları
Zekeriya Öz,
Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın,
Fikret Seçen, Ercan
Şafak ve Murat Yönder imzalı iddianamede, 'darbe teşebbüsüyle suçlanan askerleri sivil mahkemelerin yargılayamayacağı' şeklindeki iddialara da
cevap verilmişti. "Görev ve Yetki" başlığıyla yapılan açıklamada,
Askerî Ceza Kanunu, Askerî
Yargıtay, Uyuşmazlık Mahkemesi ve
Anayasa Mahkemesi kararları irdelenerek
muvazzaf ve
emekli askerlerin TCK'nın 312, 313, 314'üncü maddelerinden yargılamalarının sadece sivil mahkemelerde yapılacağı anlatılmıştı. İddianamede, askerî mahkemelerin görev alanlarının askerî suçlarla sınırlı olduğu kaydedilmişti. Askerî suçların ise Askerî Ceza Kanunu'nda "askeri ve askeri benzeri suç" olarak sınırlı biçimde düzenlendiği belirtilmişti. Ergenekon savcıları tarafından hazırlanan 1913 sayfalık bu iddianame,
İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi'nce 25
Mart 2009'da kabul edilerek yargılama süreci başlatılmıştı
HUKUKÇULAR KARARA TEPKİLİ:
Yeni yasa çıkana kadar mevcut yargılamalar geçerli olur
Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Kaşıkçı: Kanunun iptal edilmesi daha önceki düzenlemeye dönmeyi gerektirmez, dönemez. Bu yüzden askerler sivil mahkemede yargılanmaya devam edecek. Sivil mahkemelerde yargılanan asker kişiler askerî mahkemelere intikal ettirilemez. Yargılama yapılmakta olan hususlarla ilgili hemen yürürlüğe yeni
kanun girer, ancak ortada yeni bir kanun yok.
Karar, mevcut dava ve soruşturmaları etkilemez
Emekli Savcı
Reşat Petek: Uluslararası anlaşmalar
Türkiye'de iç hukuk hükmüyle uygulanır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokollerine baktığımızda, yine AİHM'ye giden davaların Türkiye aleyhine sonuçlananlara baktığımızda, belirli bir rütbe disiplini içinde hareket eden askerî mahkemelerin bağımsız ve tarafsız yargı olarak kabul edilmediğini görüyoruz. Bırakın askerlerin sivil mahkemede yargılanmasını, askerî mahkemeleri tartışmak zorundayız.
Sivil yargının alanını genişletmek hukuk devletinin gereğidir
Anayasa hukukçusu Prof. Dr.
İbrahim Kaboğlu: Olması gereken, askerin görevleri dışında işledikleri suçların sivil mahkemelerde görülmesidir. Darbe anayasası, askere oldukça geniş bir yargı
yetkisi vermiş durumda. Sivil yargının alanını genişletmek demokratik hukuk devletinin önemli bir ilkesi.
Meclis, referandumla bu konuyu halletme yoluna gitmeli
Emekli Askerî
Hâkim Faik Tarımcıoğlu:
Avrupa Birliği yolunda yürüyen Türkiye'de 367 kararını veren
Anayasa Mahkemesi'nden başka bir şey beklemiyordum. Bunun hukukî hiçbir gerekçesi yokken, siyasî konjonktüre göre hareket edilmiştir. Ama bu çözülebilir bir mesele. TBMM referandumla bu işi halleder.
Anayasal düzeni hedef almak askerî suç sayılamaz
AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir
Bozdağ: Kanun Anayasa'ya uygundu. Bu yanlış bir karardır ve tartışılacak.
CMK 250. maddeye göre yargılanması gereken suçlar açık. Anayasal düzene karşı işlenen suçlar ve
terör. Örgütlü çete ve uyuşturucu suçları.
Uyuşturucu, askerî bir suç mu? Anayasal düzeni hedef almak, askerî hizmetle ilgili mi? Değil. Peki bunlar askerî mahalde işlenebilecek, bütün unsurlarıyla tamamlanabilecek suçlar mı? Bunun da hiç alakası yok.