Türkiye, ünlü düşünür ve sevgi adamı
Mevlana'yı
anma etkinliklerini, UNESCO'nun 2007'yi Mevlana yılı ilan etmesiyle bu yıl her zamankinden çok daha görkemli bir şekilde kutladı. Konya'da yapılan muhteşem törenlerle Mevlana Celaleddin'i Rumi'nin
doğum yıl dönümü kutlandı ama, ünlü düşünürün 800 yıl önce doğduğu evin ne durumda olduğu hiç gündeme alınmadı. Dünyanın hayran olduğu Mevlana'nın
Afganistan'ın Behl kentindeki Golak köyünde doğduğu ev, bugün görenleri hayrete düşünüyor.
TÜRK BÜROKRASİSİNE TAKILDI
Mevlana’nın evi bakımsızlıktan yok olurken, buranın
restore edilmesi için Türkiye tarafından bir proje geliştirildiği ancak beceriksizliğimiz yüzünde hayata geçirilemediği ortaya çıktı.
Başbakanlık bünyesindeki
TİKA'nın (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı) Afganistan şubesi, Afganistan'ın Belh Şehrinde bulunan Mevlana'nın evi ve medresenin
restorasyonu için 3 milyon dolarlık bir proje hazırladı. Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Afganistan'ın yeniden yapılandırılması için 100 milyon dolarlık bütçeden karşılanacak proje, Ankara'ya gönderildikten sonra Türk bürokrasine takıldı.
İRAN BİZDEN ÖNCE DAVRANDI
Mevlana'nın doğduğu ve eğitim aldığı yer tüm dünya tarafından bilinirken, Türkiye'de bulunan Tİ- KA Genel Merkezi, Afganistan şubesine “Düşünürün gerçekten o evde doğup doğmadığını tarihsel ve resmi olarak ispatlayın” dedi. TİKA Afganistan yetkilileri Mevlana'nın o evde doğduğunu resmi olarak ispatlarsa projeye start verebilecek. Ancak bu arada Mevlana’ya sahip çıkmaya çalışan
İran, restorasyon işlemlerine başladı bile. Evin ve medresenin bulunduğu bölgeyi satın almak için girişimlerde bulunan İran’ın, burayı restore ettirmek için ölçümler yaptığı öğrenilirken, Türkiye'nin duyarsızlığı, ünlü düşünürün kemiklerini sızlatıyor.
AFGAN HALKI: TÜRKİYE’NİN İLGİSİZLİĞİNE SASIRIYORUZ
Düşünceleriyle dünyaya ışık tutan Mevlana'nın evi, bakımsızlıktan harabeye dönerken,
hayvan pislikleri nedeniyle de girilmez hale geldi. Mevlana'nın ilk tasavvuf eğitimi aldığı ve hocalığını babası Bahaeddin Veled'in yaptığı medrese de evle aynı kaderi paylaşıyor. Kubbeleri çökmüş, duvarları göçmüş, pislik kokan bu kerpiç harabenin, Mevlana’nın ilk tasavvuf eğitimini aldığı medrese olduğuna inanmak çok zor. Mesnevi'nin bazı dizelerinde doğduğu topraklara olan özlemini anlatan Mevlana’nın mirasına olan bu ilgisizlik
Hacı Golak köyü sakinlerini kırmış. Afgan vatandaşlar, 900 yıllık yapının yok olduğunu belirterek, "Bugüne kadar Türkiye'den hiçbir yetkili buraya gelmedi. Türkiye'nin Mevlana'nın mirasına bu kadar ilgisiz kalmasına şaşırıyoruz" diyorlar.
BUGÜN