Görsel Gürültüler'in habere göre, yaklaşık 450 yıllık bir geçmişi bulunan şifahanenin, ‘restorasyon’ adı altında dışının cam ile kaplanması görenleri şaşırttı. Tıp tarihimiz açısından oldukça önemli sayılan ve bulunduğu muhit dolayısıyla yıllarca ‘Toptaşı Bimarhanesi’ olarak adlandırılan şifahane, restore edildikten sonra yeni kurulmuş olan bir vakıf üniversitesine tahsis edildi. Binanın son görünümüne bakıldığında yapılan ‘restorasyon’ çalışması hayli tepki çekeceğe benziyor.
Atik Valide Şifahânesi’nin restore edildikten sonraki hâli
Restorasyon bilimi öncülerinden ünlü Sanat Eleştirmeni John Ruskin’in “Restorasyon, bir yapının başına gelebilecek en büyük felakettir” sözünü hatırlatan restorasyon çalışması sonrası şifahanenin, özgün mimarisinden ve görünümünden hayli uzak olmasına yetkililerin nasıl izin verdiği ve göz yumduğu merak konusu....
Türk Mimarlık sanatına adını altın harflerle yazdırmış Mimar Sinan’ın böyle güzel bir eserine bu şekilde kendine özgü mimarisinden oldukça uzak müdahalelerde bulunması daha çok konuşulacak gibi... Kaynak: gorselgurultuler.com
Atik Valide Şifahânesi’nin restore edilmeden önceki hâli