Kürt aydın Miroğlu,
Silvan baskını ve aynı gün DTK’nın aldığı Demokratik
Özerklik kararını eleştirdi. Miroğlu 800 delegenin en azından yas ilan edebileceğini kaydetti.
KÜRT aydını
Orhan Miroğlu,
Diyarbakır Silvan’da 13 askerin şehit olmasının ardından DTK’nın özerklik ilanına tepki göstererek, “DTK’lılar Silvan’dan gelen haberi alınca acaba ne hissettiler? İki aşiret arasındaki çatışmada bile bu ölümler yaşansaydı, hayat durur, ölenlerin kimler ve hangi aşiretten olduğuna bakılmaksızın yas ilan edilirdi” dedi.
Taraf gazetesindeki köşesinde değerlendiren Miroğlu’nun yazısında şu ifadeler dikkat çekti:
Silvan Kürt sorununda milad
Kürt sorununda yaşanan aslında tam olarak bir yol ayrımı. Silvan
eylemi, yeni bir stratejinin hayata geçirilmesinden başka bir şey değil. Eylemin gerçekleştiği gün, Diyarbakır’da ilan edilen
demokratik özerklik, yeni stratejınin üstünde yürüyeceği paradigmayı da gösteriyor. Silvan bu bakımdan yolunda giden bir siyasi çözüm sürecinde,
Habur gibi sıradan ve telafisi mümkün bir yol kazası filan değil. 1984
Eruh ve
Şemdinli baskını nasıl ki bir milatsa, Silvan da, yeni bir milattır. .. Kürt ulusal psikolojisi, şiddet kültüründen besleniyor ve şiddetin vazgeçilmezliği üzerine üretilen ideolojik kabullerle hayat buluyor. O kadar ki, bir günde yirmi kişinin öldüğü bir eylem karşısında, sadece üzüntü beyan ediliyor, ama bu büyük acı bile siyasi kararlarda herhangi bir duraklamaya yol açmıyor.
Aşiret bile yas ilan ederdi
DTK’nin sekiz yüz delegesi, toplandıkları o salonda, Silvan’dan gelen haberi aldıklarında acaba ne hissettiler? Acaba delegelerden hiçbiri, bu kongre, Kürt hareketini yol ayrımına taşıyacak bir kararı böyle bir günde almamalı, ama, bunun yerine iki gün yas ilan etmeli diyebildi mi hîç sanmıyorum. İki aşiret arasındaki çatışmada bile bu ölümler yaşansaydı, hayat durur, ölenlerin kimler ve hangi aşiretten olduğuna bakılmaksızın yas ilan edilirdi.”