CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ses kayıtlarını Meclis’te açıklamasının ardından, TİB’teki kayıtların da sıfırlanması için çalışma yürütüldüğü iddiaları ortaya atılmıştı. Bu nedenle, TİB’deki kayıtlar büyük önem taşıyor. Ankara’yı karıştıran “kopyalama” krizinin perde arkası şöyle:

TÜBİTAK’ın raporu ile ilgili tartışmalar sürerken, TİB’deki tapelerle ile ilgili ilginç bir gelişme de yaşandı. Taraf’ın TİB kaynaklarından edindiği bilgiye göre, TÜBİTAK raporu kamuoyuna açıklanmadan önce, TİB’deki tüm arşiv kopyalanarak kurum dışına çıkarıldı. “Klonlama” olarak nitelendirilen olay, Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı’nca 28-29 Mayıs tarihinde yapılan operasyon sırasında yaşandı. İddiaya göre, “paralel yapı” ile ilgili delil arama amacıyla yapılan operasyonda, 4’er terabyte kapasiteye sahip 14 ayrı harici harddisk de vardı. TİB’in arşivinin tamamı bu hardisklere kopyalandı. Yani bir anlamda 2006 yılından bu yana TİB aracılığı ile gerçekleştirilen tüm dinleme kayıtları, harddisklere aktarıldı.

Operasyon sırasında TİB’deki tüm arşivin kopyalandığına ilişkin bilgi ve belgeler, operasyonun ardından bilişim uzmanlarının hasar tespit çalışması sırasında ortaya çıktı.

TİB uzmanları, ne tür belgelerin alındığını ve sistemde bir arıza olup olmadığını kontrol etti. Yapılan bu kontrol işlemlerinde, operasyon sırasında TİB’e getirilen dörder terabyte kapasiteye sahip 14 ayrı harici harddiskin, TİB’in arşivine denk geldiği belirlendi. Yine Ankara’da bu büyüklükte harddisk satan firmanın bulunmadığı ve Balgat semtinde bulunan bir bilgisayar şirketi aracılığı ile harddisklerin şehir dışından getirtildiği saptandı. 

TİB Yasası’na göre, mahkeme kararları ile gerçekleştirilen dinlemelerin kayıtları arşivde tutuluyor. Ve bu arşiv, dinleme merkezinin kozmik bilgisi olarak kabul ediliyor. TİB’de, bu arşivin tamamına erişebilen tek uzman bulunmuyor. Bilgilerin güvenliğini sağlamak için, iki- üç ayrı kişide bulunan şifrenin aynı anda kullanılarak sisteme girilmesi gerekiyor. Operasyon ile birlikte, TİB’in tüm arşivinin kopyalanması, öncelikle TİB yasasına aykırı bir işlem olması nedeniyle kurum içinde sıkıntıya yol açtı. İkinci olarak da, kayıtların değiştiril-mesinden endişe ediliyor. TİB, Türkiye’nin son 8 yıldır yaptığı yasal dinleme kayıtlarının da bir anlamda arşivi konumunda bulunuyor. Mevzuta göre, TİB savcılığın taleplerinin dışında, MİT, Emniyet, Jandarma gibi güvenlik birimlerinin de özel dinleme kararlarını da arşivliyor. TİB’in tüm arşivinin kopyalanması ile birlikte güvenlik birimlerinin geçmişte gerçekleştirdiği dinleme kayıtlarının tamamı bir tek kurumda toplanmış olacak. Bu durum, güvenlik birimleri arasında da tartışmalara yol açabilecek sakıncalar içeriyor.

TİB’in bilgisayar sistemi, özel bir kalkan ile korunuyor. Sistemde yapılan en küçük değişiklik, saat, saniye olarak kayıt altına alınıyor. Dolayısıyla, sistem üzerinde bir log değişikliği yapılamıyor. Yani, en küçük bir oynamanın izi kalıyor. Ancak TİB arşivinin kopyalanması ile birlikte bir başka bilgisayarda bu işlemler yapıldığı zaman log izleri kalmıyor. Yani bilgiler koruma kalkanı dışına çıkarılmış oluyor.