Özgür medyayı susturma operasyonunun ardından Fethullah Gülen Hocaefendi’ye atılan ‘silahlı terör örgütü lideri’ iftirasına tepkiler devam ediyor. İki yıl önce vefat eden Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur’un oğlu Muhammed Sungur, iftiraların kendilerini derinden etkilediğini söyledi. “Hocaefendi 50 yıldır hizmetleri ortada olan, Türk’ün adını dünyada duyuran, bayraklaştıran bir insan. Bütün Türkiye’nin tanıdığı büyük bir din âlimi.” dedi. İki makale, bir haber ile diziden terör örgütü çıkarma gayretinin komik olduğunu vurgulayan Sungur, babasının da eften püften suçlamalarla 13 yıl hapis yattığını belirtti.

İktidarın 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını unutturmak için özgür basına yönelik darbe operasyonu, toplumda vicdanları yaraladı. Üstad Bediüzzaman'ın talebelerinden Mustafa Sungur'un oğlu Muhammed Nur Sungur, Fethullah Gülen Hocaefendi'ye 'terör örgüt lideri' iftirasının kendilerini derinden etkilediğini söyledi. Sungur, "Böyle bir şey olabilir mi hiç? Fethullah Gülen Hocaefendi 50 yıldan beri hizmetleri ortada olan, Türk'ün adını dünyada duyuran, bayraklaştıran bir insan. Bütün Türkiye'nin tanıdığı büyük bir din âlimi.” dedi. Sungur şunları aktardı: "Tarih tekerrür ediyor. Eskiden de eften püften suçlamalarla babam 13 sene hapis yattı. Hiç olmayacak şeylerden. O zamanlar 163. madde vardı. Merhum Turgut Özal'ın, 141, 142 ve 163. maddeyi kökünden kaldırmasıyla babam özgürlüğüne kavuştu. Dünyanın dört bir yanına yayılan bu hareket, bu çalışmalar, tamamen vatanının menfaati, yücelmesi, yükselmesi, ilerlemesi için yapılan hizmetlerdir."

Bir dizi, iki makale ve bir haberden terör örgütü çıkartma gayretinin komik olduğunu vurgulayan Muhammed Nur Sungur, Üstad'ın talebelerinden Abdülkadir Badıllı'nın da basına darbe operasyonunun gerekçesi yapılan ‘Tahşiyeciler' isimli gruba reddiye yazarak cevap verdiğini, orada uzun uzun bunların hareketlerini anlattığını hatırlattı. Sungur, 2 yıl önce vefat eden babasının adının savcılık sorgusunda geçmesine de şaşırdığını dile getirdi. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'ya savcılık sorgusunda Mustafa Sungur'u tanıyıp tanımadığının sorulmasına anlam veremeyen Sungur, "Babamı duymayan bilmeyen mi kaldı ki böyle bir soru yöneltiliyor?" ifadesini kullandı.

Soruşturmanın maksatlı olduğunu düşünen Muhammed Nur Sungur şöyle konuştu: "Dizi senaryosuyla suçlama bana komik geliyor. Kurtlar Vadisi olmak üzere böyle bir sürü dizi var. Tek Türkiye'yi yıllar önce ben de izledim. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü, birliğini ifade ve sembolize eden bir diziydi. Bu yaşananlar Türkiye'ye yakışmıyor. Babam çok geniş düşünen, herkesi kucaklayan bir insandı. Biz de öyle bakıyoruz. Hocaefendi çok büyük hizmetleri olan, Üstad'ımızın bir nevi hedeflerini devam ettiren ve davanın öncülerinden biri. Okulların açılması, Türkiye'nin adının bayraklaşması gurbet ellerde... Bunlar çok büyük hizmetler. Bunlara karşı çıkılması çok yadırganıcı ve manidar. Bu okullara baskı yapılmasını anlayamıyorum. Mesela eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış daha önce, ‘Bu okullar Türkiye'nin performansı. Bu okullara yapılacak menfi duruş, vatana ihanet derecesine ulaşır.' demişti. Marka değeri olan bu okullarımıza baskı neden?"

ZAMAN