İşte yazarın yazısının ilgili bölümü:
Türban sorunu aslında çözüldü
Türkiye’de
türban meselesi hiç beklemediğimiz noktada aniden çözülmüş durumda. Müjdeler olsun yıllardır süren, gereksiz enerji tüketen
kavga da sonunda bitecek galiba.
Türban, sadece konulan anlamsız yasaklarla sorun haline gelmiyordu. Asıl sorun kafalardaydı, türban ideolojik bir sorundu. Yasakları kolay kaldırırsınız ama kafaları değiştirmek çok daha zordur. Toplumun bir kesimi türbanlı kadınlara ezilmiş, hakları elinden alınmış, kocalarının hakimiyetinde olan insanlar gibi bakıyorlardı. Türbanlılar ise açık olan kadınlara ahlaki açıdan sorunlu ve ahlak çürümesi yaşamakta olan insanlar gibi yaklaşmaktaydılar. Bu sıradan insanların yani art niyet taşımayan insanların bilinçaltlarında olan bir düşünce biçimiydi. Gayet tabii ki türbanı siyasi bir
üniforma olarak görenler de var. Buna karşılık türbana saldırmayı hayat tarzı haline getirmişler de tabii ki var ama bizi bunlar alakadar etmiyor. Sesleri bazen yüksek çıkan bu iki kesim
halkın yaşamını belirleyici değil. Halk bilinçaltındaki görüşlerle yaşayıp gidiyor ve soruna makul, kimseyi rencide etmeyecek bir çözüm yolu istiyor.
Bunu dün mezara kaldırdığımız
Hasan Doğan başardı. Onun yaşamındaki en büyük başarısı
Türk Milli Takımı’nın galibiyetleri filan değildi, onun ve ailesinin Türkiye’deki türban sorununun çözümü yolunda büyük bir yol açmasıydı.
Hepimizi etkileyen görüntüleri hatırlayın Milli Takımımızın her başarısında mutluluktan havalara uçan türbanlı eşinin kocasına her sarılışı ve onun da yanındaki devlet büyüklerine sırtını dönüp o kucaklamaya
cevap verişi. O görüntü türbanlı kadınlara yönelik bilinçaltlarda var olan önyargıları birden yıkıverdi. Türbanlıların başı açıklara yönelik bilinçaltındaki önyargılarını yine Doğan Ailesi yıkıverdi. Çünkü gördük ki birbirlerine aşkla, coşkuyla sarılan o çiftin kızlarının da başı açıktı.
İşte buyurun bakalım. Yıllardır içimizi kemiren sorun çözülüverdi işte.
Ekranlarda Hasan Doğan’ın karısına sarılmak için yanındaki devlet büyüklerine arkasını döndüğü görüntüler, sanki sorunun çözümü sizde değil burada hayatın içinde der gibiydi.
Hasan Doğan işte bu yüzden bir kahraman benim için. Kafamdaki yazıyı bu kadar geç yazmasaydım keşke o da okuyabilseydi bunları.
SERDAR TURGUT/AKŞAM