Terör örgütü üyesini canlandıran Muro, sempatik tavırlarıyla izleyicilerin tepkisini çekti. Seyircilerden gelen tepki üzerine
senaryo değiştirildi ve Muro, itirafçı olacak. Sempatik birisi olan Muro, böylece örgütten ve ölmekten kurtulacak.
PEKİ MURO NASIL İTİRAFÇI YAPILACAK?
Senaryo yazarları dizide hem
mesaj vermek hem de Muro’nun durumunu düzeltmek için Terörle Mücadele polislerinin kapısını çaldı.
Polisin yaşadığı gerçek olaylardan yola çıkan senaryo yazarları en son bir
bombacının ve
babasının hikayesini dizide kullanmaya karar verdiler. Bu olaya göre Muro’nun memleketinden babası veya
dedesi
İstanbul’a gelecek ve Muro’ya
nasihat edecek. O da
terör örgütünde yaptığı
eylemlerden pişman olup itirafçı olmaya karar verecek.
İşte Kurtlar Vadisi’ne ilham kaynağı olan ve ilk defa Samanyoluhaber’de yayınlanan gerçek olay.
Ocak 2008’de polis
Mecidiyeköy’de
bombacı Bülent
Öztürk’ü son anda yakaladı. Öztürk’ün sorgusu sırasında babası Fevzi Öztürk, memleketinden oğlu için "bir insanın kalbinde zerre kadar iman varsa bu ülkeye
ihanet etmez" demişti. Bir babanın, oğlunun bir
canlı bomba olduğunu öğrendikten sonra hissettikleri...
İstanbul'u kana bulamak isteyen Mecidiyeköy bombacısı Bülent Öztürk en çok babası Fevzi Öztürk'ü üzdü. Oğlunun canlı bomba olduğunu ve vatana ihanet ettiğini öğrenince çaresiz baba adeta yıkıldı, kahroldu.
Çünkü bombacının babası Fevzi Öztürk vatanına
aşık bir babanın oğluydu.
Ruslar Doğu Anadolu'yu işgal eder.
Müslüman halka türlü türlü eziyetlerde bulunur. Kars'ın kara talihi kolay kolay bitmeyecektir. Şehir düşman işgalinden ancak 1920 yılında kurtulur. İşte bu sıkıntılı işgal günlerinden birinde Sarıkamış'ta
ölüm döşeğindeki bir baba
küçük oğluna vasiyet eder ve şöyle der.
FEVZİ ÖZTÜRK
"Babam, 'Oğlum, bizler göremeyiz; ama bir gün Türkler bu toprakları tekrar geri alır. O zaman mezarımın başına gelin ve üç defa Türkler geldi diye bağırarak bana müjdeyi verin. Dünyada gün yüzü görmedik, bari toprağın altında rahat yatalım' demişti."
Gün gelir Fevzi Öztürk babasının mezarına gider ve vasiyeti yerine getirir. Üç defa "Türkler geldi" diye bağırır.
Kadere bakın ki vatanına aşık bir dedenin torunu
PKK militanı oldu ve dağa çıktı. Polisler Bülent Öztürk'ü
hain eylemi gerçekleştiremeden yakaladı. Ve bu durum aslen Karslı olan ancak Erzurum'un Horasan İlçesi'nde yaşayan 90 yaşındaki babasına haber verildi.
"Beş yıldır kendisinden haber almamıştık. Cesedini teslim edecekler, onun için arıyorlar diye düşündüm. Horasan'daki amir bey sağ olsun, beni alıp konuştu. Oğlumun İstanbul'da yakalandığını söyledi. Baba yüreği işte, yaşıyor olduğuna çok sevindim. Yıllardır görmemişim, merak ediyorum nasıldır diye ama cebimde beş kuruş para yok ki İstanbul'a gideyim. İsmini hiç unutmayacağım Ahmet Bey biletimi aldı, cebime de harçlık koyup beni İstanbul'a gönderdi. Seni orada arkadaşlar karşılayacak dedi."
Fevzi Dede ayağındaki kara lastiklerle İstanbul'a ulaşır.
İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli polislerden gördüğü iyi muamele
yaşlı adamı duygulandırır.
"Bana oğlumun bombalı eylem yaparken yakalandığını söylememişlerdi. Gelen memurlar da söylemediler. Bir misafirlerini karşılar gibi karşıladılar, halimi hatırımı sordular."
Fevzi Dede oğlunun canlı bomba olduğunu öğrendiğinde bir anda yerinden fırlar. Ve "Bir insanın kalbinde zerre kadar iman varsa bu ülkeye ihanet etmez" der.
Fevzi Dede adeta haykırır. Bu sırada, orada bulunan memurlar böyle bir baba karşısında duygulanarak elini öpüp onu sakinleştirirler. Ama onun içi içini yer.
"Oğlum Mecidiyeköy'e bomba koyarken yakalanmış. İnsanların karınca gibi yoğun olduğu bir yere bomba koyan kişi benim oğlummuş. Yüreğim yandı. Başımdan kaynar sular döküldü. İçimde bir bıçak darbesi sanki kalbimi kesti. O kişinin benim oğlum olduğuna mı yanayım, benden olan oğlumun masum insanları katledecek kadar canileşmiş olmasına mı yanayım, yoksa böyle birinin babası olmama rağmen beni misafirmişim gibi karşılayan insanların karşısına bombacı babası olarak geldiğime mi yanayım."
Fevzi Öztürk bu duyguları yaşarken kısa süre sonra oğlu karşısına çıkarılır. Bombacı Bülent Öztürk babasına bile saldırmak ister:
"Oğlum maymuna dönmüştü. Ben şaşmış kalmıştım. O an, bir babanın bittiği andı. O an, bir ailenin yıkıldığı andı. O an, insanlığın öldüğü andı. Karşımdaki benim oğlum değil, teröristlerin zehirlediği bir mahluktu. Kime ne söyleyeyim, kime ne diyeyim; ama oğlumu bu hale getirenleri bir bulsam..."
Fevzi Dede bütün olanlara rağmen bin yıldır bu topraklarda herkesin kardeşçe yaşadığını söylüyor.
"Ayrı-gayrı bilmeden yaşamışız. Dinimiz bir, vatanımız bir, toprağımız bir. Yaşım geçmiş, bir ayağım çukurda, ha bugün ha yarın öleceğim. Benim evladım gibi daha nice çocukları böyle hainleştirenlerin yakasında olacak iki elim."
Acısını yüreğine gömerek, "vatan sağ olsun" diyen Fevzi Öztürk'ü terör masasında görevli memurlar aralarında para toplayıp üstüne bir pardösü, ayağına bir bot ve
uçak bileti alıp havaalanından ellerini öperek yolcu ederler.
SAMANYOLUHABER.COM