Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses, 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'da doğdu.
Gürses, şarkılarındaki gibi ''hüzün'', ''acı'' ve ''ızdırabı'', kaderi olarak yaşadı adeta.
İlkokuldan sonra eğitimine devam edemeyen Gürses, terzilik öğrenmesini isteyen babasının karşı çıkmasına rağmen 1968'de 15 yaşındayken Adana'da bir aile çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katıldı. Birinci oldu. Müzik eğitimi aldı.
İşler iyi gitmediği için çay bahçesinde türkü söylemeyi bırakan Gürses, terzi ve ayakkabı tamir atölyesinde çalışmaya devam etti. Bir arkadaşının referansıyla Adana'daki bir gazinoda yeniden türkü söylemeye başladı. Bundan sonra da mikrofonu bir daha bırakmadı...
Şöhret basamaklarını tırmanmak için hazırlanan Müslüm Gürses, o günlerde annesi Emine Akbaş ile kardeşi Ahmet Akbaş'ı toprağa verdi. Öldürülen annesinin katiliyse babası Mehmet Akbaş'tı.
Müslüm Gürses, cezaevine giren babasıyla bir daha görüşmedi. Ta ki babası 2010 yılında 75 yaşında vefat edene kadar. Gürses, aradan yıllar geçtikten sonra babasının cansız bedeniyle buluştu, tabutunun başında taziyeleri kabul etti.
Sevenlerinin "Müslüm Baba" diye bağrına bastığı sanatçı 25 yaşındayken hayatının dönüm noktalarından birini yaşadı. Tarsus'tan Adana'ya dönerken bir kaza geçirdi. Öldüğü düşünülen Müslüm Gürses hastanede yaşama tutundu. Hayatı boyunca izlerini taşıyacağı kazada Gürses'in alnı ciddi biçimde zedelendi. Başına beynini koruyacak plaka takıldı. Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitirdi. İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü.
İlk kez 1979 yılında çekilen ''İsyankar'' adlı filmle kamera karşısına geçen Gürses, dönemin şarkılı filmlerine uygun bir çok uzun metrajlı filmde rol aldı.
Bunca sıkıntının içinde onu yeniden hayata bağlayan da eşi sinema oyuncusu Muhterem Nur oldu. 1982 yılında Adana turnesinde ilk tanışmalarında, ''Sahneye ilk kim çıkacak'' kavgası eden çiftin yolları, bir daha ayrılmadı. Muhterem Nur eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırdı.
''Benim meselem'', ''Biz babadan böyle gördük'', ''Esrarlı gözler'', ''Usta'', ''Şu dağlarda kar olsaydım'', ''Tanrı istemezse'' şarkılarının yer aldığı kasetler büyük beğeni topladı.
Gürses, her türden müzisyenin ve müzikseverin saygısını kazanmış güçlü bir yorumcu, bir fenomen olarak hayata veda etti...