Amerikalı bilim adamları, Kaliforniya'da tuzlu bir gölde keşfettikleri öldürücü
arsenik zehiriyle yaşayan tuhaf bir bakteri türünün, bilinen
yaşamı tekrar tanımlamak zorunda bıraktığını belirttiler.
NASA için yaptıkları araştırmada elde ettikleri bu
keşifle ilgili
basın toplantısı düzenleyen bilim adamları, bakterinin arseniği sadece yemekle kalmadığını, bu zehirli elementi doğrudan DNA'sına kattığının altını çizdiler.
Bulgularının bilim adamlarının Dünya'daki yaşam biçimlerinin çeşitliliği konusunda ne kadar az bilgi sahibi olduğunu gösterdiğini belirten araştırmacılar, bu keşfin diğer gezegenler ve uydularında yaşam için nerelere bakılması gerektiğini de açıkça ortaya koyduğunu kaydettiler.
Araştırmaya
başkanlık eden
Amerikan Jeolojik araştırma ve Astro
biyoloji Enstitüsü Profesörü Felisa Wolfe-Simon, ''Evrenin başka bir yerinde yaşamı nelerin mümkün kılabileceğinin anlaşılmasına yönelik kapıyı açtık'' dedi.
Science dergisinde de yayınlanan araştırma, Dünya'daki en meşhur
doğal zehirlerden birinin aynı zamanda bazı canlılar için harika bir yaşam kaynağı olabileceğini açıkça gösterdi.
Keşif, bilimin ''karbon,
hidrojen, azot,
oksijen, fosfor ve kükürt'' elementlerini yaşamın gelişimi için gerekli temel unsurlar olarak göz önüne almasını yeniden tanımlamak zorunda bırakıyor.
Bu konudaki tüm çalışmalar, birkaç yıl önce, yazılmamış biyoloji yasaları olabileceği ve dünya üzerinde değişik yaşam biçimlerinin bulunabileceği olasılığı konusunda üç
bilim adamı arasındaki tartışmalardan çıktı.
Amerikan Jeofizik Enstitüsü (USGS) astrobiyoloji Profesörü Felisa Wolfe-Simon,
Arizona Üniversitesinden Ariel Anbar ve Paul Davies adlı araştırmacılar, 2009'da yayınladıkları ortak çalışmalarında, dünyadaki bazı yaşam biçimlerinde, arseniğin elementlerin periyodik tablosunda birbirine yakın olduğu fosforun yerini alabileceğini belirttiler.
Bunun üzerine Felisa Wolfe-Simon, yüksek düzeyde tuz ve arseniğin bulunduğu Kaliforniya'daki Mono Gölü'nde bu teorisini deneylerle ortaya koymak için çalışmalara başladı. Gölün tortularından numuneleri çok miktarda arsenik ve çok az miktarda fosfor içeren bir şişeye koydu.
Deneyin sonunda kökü GFAJ-1 olarak bilinen bir bakteri yaşamını sürdürdü.
Bunun bilinen bir bakteri olduğunun altını çizen bilim adamları, bunun aslında yeni bir durum olmadığını ama şimdiye kadar kimsenin ''arsenik gibi yaşam düşmanı bir ortamda gelişimin'' olabileceğini düşünmediğini, fark etmediğini kaydettiler.
Profesör Anbar, ''Burada yeni olan unsur, arseniğin bir organizma için yapı taşı olarak kullanılmasıdır'' dedi.