Son Musul olayında hadisenin neresinden tutulsa elde kaldığını belirten Şemsettin Efe "IŞİD denen terör örgütü birden bire mi zuhur etti? Öyle ise yazık.
Gerçekten uyuyan bir istihbaratımız var demektir. Yok zaten biliniyor ve
göz yumuluyor idiyse çok daha yazık. Başbakan'ın sık sık kullandığı ve
maalesef artık sıradanlaşan vatan hainliği terimini burada
kullanmayacaksak ne zaman kullanacağız?" ifadelerini kullandı
İşte 'Ne Hale Geldik' başlıklı o köşe yazısı:
Bir Türk olarak yurt dışında yaşamanın ne denli garip bir duygu olduğunu ancak yurt dışında yaşayanlar anlayabilir. Hele bir de gazeteci kimliğinizle farklı bir ülkede bulunuyorsanız hem vatanlarından uzakta yaşayarak sizinle bir ölçüde aynı kaderi paylaşan dostlardan, hem de bulunduğunuz ülkenin insanlarından gelecek pekçok soruya muhatap olursunuz.
Bu ülke bir de, bir zamanlar Osmanlı için kullanılan yetmiş iki milletin yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri olunca Hintlisinden, Korelisine, Almanından, İngilizine, Meksikalısından, Rusuna pekçok farklı etnisiteye mensup insan size ülkenizle, kültürünüzle, eğer bu konuda konuşmaya açıksanız dininizle ilgili sorular yöneltir.
Ben ABD'ye maalesef pek de iyi bir dönemde gelmemişim. Son zamanlarda bunu daha iyi anlıyorum. Türkiye'de demokrasi, hak ve adalet adına arka arkaya yaşanan skandallar, uluslararası politikada üst üste atılan yanlış adımlar ülkemizi savunma adına bizi tam anlamıyla köşeye sıkıştırıyor.
Hele şu son Musul olayında hadisenin neresinden tutsanız elinizde kalıyor. ABD'li ve yabancı gazeteciler soruyor: Siz nasıl bir ülkesiniz dibinizde göz göre göre bir terör örgütü konsolosluğunuzu basıyor, oradaki görevlileri aileleriyle birlikte kaçırıyor, bu nasıl olur? Tamam terör her yerde her zaman aynı, buna bütün dünyanın ortak tepki vermesi gerekiyor ve zaten öyle de oluyor. Ama sorarlar adama; bu teröristler sizin konsolosluğunuzun etrafını kuşatırken neredeydiniz? Bu teröristler ellerini kollarını sallayarak gökten zembille mi indi oraya? Sizin istihbaratınız, özel kuvvetleriniz ne yapıyordu?
İstihbarat paylaşımı yaptığınız ülkeler bu IŞİD denen örgütün tehlikeli olduğunu, daha da önemlisi bir terör örgütü olduğunu söylerken siz ne yaptınız? Sizin yetkin savcılarınız polisleriniz El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide ve IŞİD'le ilgili önemli bulgulara ulaşmış, bunları yargıya taşımışken her şeyi nasıl örtbas ettiniz? Davanın peşindeki savcıları, polisleri oradan oraya neden savurdunuz?
IŞİD denen terör örgütü birden bire mi zuhur etti? Öyle ise yazık. Gerçekten uyuyan bir istihbaratımız var demektir. Yok zaten biliniyor ve göz yumuluyor idiyse çok daha yazık. Başbakan'ın sık sık kullandığı ve maalesef artık sıradanlaşan vatan hainliği terimini burada kullanmayacaksak ne zaman kullanacağız?
Bu sorulara “siz de kızıl derilileri öldürdünüz” gibi komik yaklaşımlarla cevap verebilirsiniz. Ama işte o zaman da dünyada bugün düştüğünüz konuma düşersiniz. Kendi elinizle taş taş döşediğiniz dostluk duvarlarını yine kendi elinizle paramparça edersiniz.
Etrafınıza baksanıza Kuzey Kore'nin bile dostu olan ülkeler varken sizin birtek dostunuz kalmadı. Bırakın dostluğu, ülkeler kendi menfaatleri adına sizden uzak durmaya çalışıyor. Yakın zamana kadar dostum diyerek kapınızı çalan, neredeyse telefonla birbirinizi çaya kahveye davet eder hale geldiğiniz ABD başkanından ne selam var ne sabah. Almanya deseniz kendi ülkesinde adamların başbakanını yuhlattınız daha ne olsun. Orta Asya ülkeleri bir zamanlar size bakıp yön bulurken şimdi size yön verebilecek konuma erişti. Suriye, Mısır, Libya tümden kayıp. Irak'ta
hırsızlık malını satarken yakalanan adam durumuna düştünüz. Petrol meselesi yüzünden bakalım karşınıza nasıl bir fatura çıkacak?
Bir İran var koştura koştura dost edinmeye çalıştığınız. O da gözünüzün içine baka baka yanı başınızda, katil dediğiniz adama methiyeler düzüyor. Her yerle arasını iyi tutarak, bir zamanlar sizin yaptığınız gibi kendi yıldızını parlatıyor. Etrafınızdakilerin ortadoğu politikanızı yere göğe sıgdıramamasına karşılık İran'ın Ortadoğu'da sizden daha çok söz sahibi olduğuna şüphe yok.
Yine başa döndük? Eller ne derse desin ben yine sözümdeyim tavırları sadece kendinize zarar vermekle kalmıyor. Ne yazık ki güzel ülkemiz de günbegün karanlığa sürükleniyor.