Ne yapmaya çalışıyorlar?

Hürriyet ve Akşam gazeteleri son günlerde işi gücü bıraktı namaz ve başörtüsüne taktı.

Ne yapmaya çalışıyorlar?

Hürriyet Gazetesi ve hurriyet.com.tr'ye son günlerde bir haller oldu.Gazeteyi eline alan ve hurriyet.com.tr'ye giren okurların neredeyse hergün karşılarına çıkan iki haber konusu var.Biri başörtüsü diğeri ise namaz. Namaz kılmayı büyük bir suçmuş gibi göstermekten çekinmeyen gazete nerede bir namaz haberi görse büyük bir marifetmiş gibi o haberi manşetten veriyor. Gazetenin en son haberi ise oldukça ilginç. DHA kaynaklı habere göre Uludağ’da, tatilciler ve otellerde çalışan personel Cuma namazı kılmak için gittikleri camiye sığmamışlar ,bunun üzerine kar üstünde namazlarını kılmışlar. Bu olayı çok ilginç olarak değerlendiren gazeteye göre bu olay ilk defa gerçekleşiyormuş. İşte Hürriyet Gazetesi'ndeki o haber: Uludağ'da kar üstünde cuma namazı Umut ASMA/ULUDAĞ (Bursa), (DHA) TÜRKİYE’nin en modern kayak tesislerine sahip Uludağ’da, tatilciler ve otellerde çalışan personel Cuma namazı kılmak için gittikleri camiye sığmadı. Cemaatin cuma namazını kar üzerinde saf tutarak kılması ilginç görüntü oluşturdu. Kayakseverlerin ‘Beyaz Cennet’ olarak tanımladığı 17 otel 14 misafirhanelerin bulunduğu Uludağ, bugün ilginç bir görüntüye sahne oldu. Yarıyıl tatili için Uludağ’a gelen tatilciler ile otel ve misafirhanelerde çalışan personel, cuma namazı kılmak için gittikleri 300 kişi kapasiteli Hacı Mehmet Yazıcı Camii’ne sığmadı. Kalabalık çareyi hava sıcaklığının sıfırın altında 3, kar kalınlığının 98 santime ulaştığı kar üzerinde saf tutarak namaz kılmakta buldu. Yaklaşık 40 kişi kar üstünde namaz kıldıktan sonra camiden ayrıldı. Uludağ’da otellerde çalışanlar, ilk kez caminin tamamen dolduğunu, böyle bir görüntüyle de ilk kez karşılaştıklarını söyledi. Özgürlüğü, kamusal alan efsanesini kendi istediği gibi yorumlayan Akşam Gazetesi'nin hedefi ise, bir konuğun TRT ekranlarında başörtülü görünmesi oldu.Bu olayı kamusal alan ihlali olarak yorumlayan gazete, konuyu taraflı bir gözle değerlendirip okuyucusuna öyle sunuyor. Türbanla ilgili bir tartışma programına türbanlı olarak nitelendirilen bir konuğun katılmasından daha doğal ne olabilir ki? Üstelik bir de ekliyorlar, diyorlar ki bundan sonraki türban içerikli tartışma programlarına da türbanlı konuklar katılacakmış! Doğrusu uzun süredir kendileri çalıp kendileri oynayanların özgürlük ve hürriyet yorumu bu olsa gerek. İşte satır aralarına ustalıkla yerleştirilen yorumlamalar ve yorumu siz değerli okuyucularımıza bıraktığımız haber! TRT'de türbana tepki yağıyor “AKP ve MHP’nin türbana özgürlük çalışmaları adım adım ilerlerken, AKP’li Tuna’nın “türban yasağının kamuda da kaldırılması” talebi yeni bir tartışma başlattı. Her ne kadar Tuna, bu sözlerin kendisini bağladığına yönelik bir açıklama yapsa da, önceki gün TRT’de yayınlanan bir programa türbanlı bir sosyoloğun davet edilmesi, türbanın çoktan kamusal alana da girdiğini gözler önüne serdi. Türban tartışmaları devam ederken, TRT elini çabuk tuttu ve tartışmalı bir ilke imza attı. TRT 1’de önceki gece yayınlanan “Enine Boyuna” adlı tartışma programının konukları arasında bir de türbanlı sosyolog-yazar yer aldı. TRT’nin canlı yayınlanan programı boyunca telefonları, tepki nedeniyle kilitlendi. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, türban konusunun ele alındığı tartışma programının konuğu olan sosyolog-yazar Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, türbanıyla TRT ekranlarında görünen ilk isim oldu. Programın diğer konukları ise, yazar Nazlı Ilıcak, sosyolog Tülin Bumin, Cumhuriyet Kadınları Derneği Üsküdar Şube Başkanı Fatma Çoban’dı. Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Saruhan’ın da telefonla bağlandığı programda karşılıklı atışmalar hakimdi. TRT ekranlarına türbanıyla çıkan sosyolog Barbarosoğlu, zaman zaman Fatma Çoban’la da “türban” polemiğine girdi. Ilıcak, Bumin ve Barbarosoğlu türbanın “bir özgürlük sorunu” olduğunu ifade etti. Cumhuriyet Kadınları Derneği temsilcilerinin, türban girişimini “Anayasa’nın laiklik ilkesine” aykırı bir girişim olarak değerlendirip AKP’yi yerel seçimler öncesi bu konuyu “siyasi araç” olarak kullanmakla suçlayan ifadelerine ve kadınların türban üzerinden siyasete alet edildiklerini ileri sürmelerine türbanlı konuk Barbarosoğlu’ndan tepki geldi. “Kendisi olmadan antisi olan bir akımla karşı karşıyayız” diyen Barbarosoğlu, “Türbanizm yok ama anti-türbanizm var. Siz bizi karanlıkta mı zannediyorsunuz? Bizleri aydınlatma görevi olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Bize yukarıdan bakıyorsunuz, hakaret ediyorsunuz” şeklinde konuştu. Bu sözler üzerine Fatma Çoban, “Ben size hakaret etmiyorum, Cumhuriyet devrimlerine uymaya davet ediyorum” deyince türbanlı Barbarosoğlu, “Burası kamusal alan, bu sözlerle bize hakaret ediyorsunuz” diyerek ilginç bir yanıt verdi. Barbarosoğlu’nun bu sözlerini düzeltmek ise Nazlı Ilıcak’a düştü. Ilıcak, “Yok canım, burası kamusal alan değil” diye konuştu. TRT’nin önümüzdeki günlerde yeni anayasa tartışmalarının ele alınacağı bir program hazırlığı içinde olduğu öğrenildi. Türban serbestinin de ele alınacağı programlara türbanlı konukların davet edileceği de belirtildi. “
<< Önceki Haber Ne yapmaya çalışıyorlar? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER