Korku senaryoları medyada körüklenmeye zaten başlanmıştı. Bu sırada
Adana ve
Mersin'den gelen benzer iki haber basında kendisine yer bulmakta zorlanmadı. İki olayda da başörtüsüyle okula girmek isteyen
ilköğretim öğrencileri vardı.
ZAMANLAMA KAFALARI KARIŞTIRDI
Adana'daki T.Y'nin bu güne kadar okula başörtüyle girme gibi bir talebi olmamıştı. Mersin'deki M.G için de durum aynıydı.
HİZBULLAH PARMAĞI MI VAR?
Olayların bir başka ortak noktası da çocukların babalarının bağlantıları... Mersin'deki çocuğun babasının Hizbullah Terör Örgütü Üyesi olmaktan 6 yıl
hapis yattığı ortaya çıktı. Adana'daki T.Y'nin babası ise Mustazaf-Der Adana Şubesi Başkanı. Adana 2.
Asliye Hukuk Mahkemesi, 9
Şubat 2010'da Mustazaf Der'in Hizbullah'ın amacı doğrultusunda faaliyet yürütmekten feshine karar vermişti.
13 EKİM'DE İLGİNÇ ÇAĞRI
Aileler aksini savunuyor ancak son gelişmelerin 13 Ekim'de Hizbullah'a bağlı dernekler tarafından gönderildiği öne sürülen "çocuklarınızı okula başörtüyle gönderin" şeklindeki açıklamayla ilgili olduğu iddia ediliyor.
Hizbullah'ın yan kuruluşları, AK Parti'nin kapatılması için verilen 27
Nisan E-Muhtırası'na da konu olmuştu.
Ergenekon sürecinde ise
Albay Arif Doğan, Hizbullah'ın
JİTEM tarafından kurulduğunu
itiraf etmişti.
KÖRDÜĞÜM OLSUN DİYE Mİ?
Hal böyle olunca, başörtüsüne
özgürlük getirecek adımları yavaşlatan bu çıkışlarla ilgili kafalar karışık... "Birileri sorunu kördüğüm haline getirmek için tersinden senaryolar mı kuruyor" sorusu
cevap bekleyen en önemli soru şimdi...