Geçtiğimiz günlerde yasa dışı yollarla elde edilen ses kayıtlarının internete düşmesinden sonra adı ilk kez duyulan ve hizmet hareketiyle irtibatının olduğu yalanı yayılmaya çalışılan iş adamı Süleyman Hamit Müftigil’in, çoğu Türk, yüzlerce işadamını dolandırdığı ve daha sonra ortadan kaybolduğu iddia edildi.
2007 yılında Kazakistan’ın Başkenti Astana'da temeli atılan büyükelçilik binasının da ana müteahhidi olan Süleyman Hamit Müftigil’in 250’den fazla şirketi mağdur ettiği ve daha sonra ortadan kaybolduğu ileri sürüldü.
Türkiye’de kamuoyu, geçtiğimiz günlerde Süleyman Hamit Müftigil’i yasa dışı yollarla elde edilen ses kayıtlarının internete düşmesinden sonra ilk kez duydu.
Kazakistan’da Cihan Haber Ajansı’na açıklamada bulunan çok sayıda iş adamı, Müftigil’in kendilerini mağdur ettiğini ifade etti. İşadamı Müftigil’in büyükelçilik inşaatı için devletten alacağının hepsini tahsil ettiği, fakat iş yaptığı taşeron şirketlerin alacağını ödemediği belirtildi.
Astana büyükelçilik inşaatının izolasyon işlerini yapan ve malzeme tedarikçisi olan işadamı Tamer Ozkay, Süleyman Müftigil’in devletten alacağının hepsini almasına rağmen, kendisiyle birlikte 250 firmayı mağdur ettiği iddiasında bulundu.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI MAHKEMEYE VERDİ
Hamit Müftigil’in şirketinin verdiği taahhütleri yerine getiremediği için kendisi ve şirketinin Dışişleri Bakanlığı tarafından mahkemeye verildiğini açıklayan Ozkay, “Böyle bir insanın Hizmet Hareketi ile uzaktan ve yakından hiçbir alakası yok. Buradaki bütün Türk işadamları bu adamın Hizmet Hareketi ile ilişkisinin olmadığını biliyor. “dedi.
Türkiye’nin Astana Büyükelçilik binasının 2008-2010 yılları arasında yapılan inşaatının nakliye işlerini yapan Kazakistan vatandaşı Azeri işadamı İbrahim Balayzev da, Yapı Kz gibi şirketlerin iki ülke ilişkilerini zedelediğini söyledi. Yapı Kz’in kendisini dolandırdığını ve alacaklarını tahsil edemediklerini anlatan Balayzev, Kazakistan mahkemelerine başvurduklarını ve mahkemeyi kazandıklarını kaydetti. İşadamı Balayzev, Kazakistan’da Yapı Kz’den muhatap bulamadıkları için Türkiye Büyükelçiliği’ne başvurduklarını, ancak buradan da olumlu bir sonuç almadıklarını dile getirdi. İbrahim Balayzev, Yapı Kz’ye Türk mahkemeleri nezdinden de dava açtıklarını belirtti. Azeri iş adamı Balayzev, yaklaşık 60 bin dolar alacağı olduğunu, ama üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen bu parayı tahsil edemediklerini ifade etti.
MANİSA HAVALİMANI İNŞAATINI ALDI MI?
Yaklaşık 20 yıldır Kazakistan’da yaşayan ve inşaat malzemeleri satan Türk işadamı Erhan Demir , yaklaşık 250 şirkete borcu nedeniyle Kazakistan’da uzun süredir görülmeyen Süleyman Müftigil’in Türkiye’de Manisa Havalimanı inşaatını aldığını iddia etti. Demir, Süleyman Müftigil’in elçilik inşaatı sırasında sürekli olarak devlet büyüklerine olan yakınlığını dile getirdiğini ve Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın adını kullanarak Kazakistan’da iş aldığını ifade etti. Kullanılan isimlere olan itimatlarından dolayı Yapı Kz’ye mal verdiklerini ve sonunda işin renginin farklı olduğunu gördüklerini ifade eden Demir, kendisi gibi yüzlerce Türk iş adamının mağdur olduğunu Türk yöneticilerinin bir an önce meseleye el atmalarını istedi.
AVUKATI: “BANK ASYA İLE MAHKEMELİĞİZ, NASIL CEMAATİN FİNANS KOORDİNATÖRÜ DENEBİLİR?”
Yasa dışı yollardan elde edilen ses kayıtları internete düşen iş adamı Süleyman Hamit Müftigil'in avukatı Mahmut Tanrıseven, önceki gün Cihan’a yaptığı açıklamada müvekkilinin Hizmet Hareketi ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını söylemişti. Tanrıseven, "Süleyman Bey cemaatin finans koordinatörü olsaydı şu anda Bank Asya ile mahkemelik olmazdı." Demiş ve Müftigil'in şoförüyle ya da mühendisleriyle yaptığı görüşmelerin parça parça birleştirilip servis edildiğini kaydetmişti.
Müftigil'in 'cemaatin finansörü' olduğu yönündeki haberlere tepki gösteren Tanrıseven, "Süleyman Bey cemaatin finans koordinatörü olsaydı şu anda Bank Asya ile mahkemelik olmazdı. Kendisi hakkında icra takibi var. Çarşamba günü Bank Asya, Süleyman Bey'in hesabına el koydu. Bunlar yazılıyor ama bunların sonu yok. Hangi gazete için tekzip yayınlatalım? Konuyla ilgili medyaya yazılı bir metin gönderdik , ancak hiçbir yerde yayınlanmadı." diye konuşmuştu.