Hakkari'nin
Yüksekova İlçesi sınırındaki
Dağlıca'da geçen 21
Ekim gecesi 12 askerin şehit olduğu, 16 askerin yaralandığı
PKK baskınında kaçırılan ve daha sonra Türkiye'ye getirilen 8 askerden er
Ramazan Yüce,
avukatı aracılığı ile suçlamaları reddetti.
Hakkında ömürboyu
hapis cezası istemiyle hakkında
dava açılan er Yüce, avukatı
Dinçer Aslan’a
telsizden geçen
Kürtçe konuşmaları yanlış tercüme edip PKK’lıların saldırı yapacağı günü yanlış söylediği yönündeki ifadelerin doğru olmadığını söyledi.
Dağlıca saldırısı ile ilgili hazırlanan ve 2 klasörden oluşan bin sayfalık
soruşturma dosyasında yeralan ifadeler
tartışma yaratmaya devam ediyor. Taburda görevli
Uzman Çavuş Halil Kılıçman 21 Ekim 2007'de, cumartesiyi pazara bağlayan saldırı gecesiyle ile ilgili verdiği ifadesinde, teröristlerin Kürtçe telsiz konuşmasını dinleyen er Yüce'nin saldırı gününü
pazartesi olarak belirttiğini iddia etmişti.
Bu iddiayı
tutuklu bulunan er Yüce avukatı aracılığıyla reddetti. Avukat Dinçer Aslan'ın anlattığına göre er
Ramazan Yüce, şunları söyledi:
“Ben saldırı gününü cumartesi veya pazartesi olacağını söylemedim. Böyle bir ibare kullanmadım. Ben sadece tarih veriyordum günü ise Halil Uzman yazıyordu. Ses
kayıt cihazında benim şifrelerim kayıtlı. Ayrıca saldırı gecesi hakim tepelerde
savunma yoktu. Bu tepeler Geper, Keri ve 2522 rakımlı Oramar’dır. Bunlar PKK’nın geliş istikametindedir. İlk önce buralardan ateş açıldı. Çatışma sırasında çadırda dinlenen 23 asker vardı. Bunların hepsi kaçtı. Ben kaçmadım çatıştım.
12 Haziran tarihinde de yine çatışma çıktığın zamanda PKK’lı teröristlerin baskın şifresi ‘su’ idi. Aynı şifre 21 Ekim gecesi de geçti. Bunu Çağdaş üsteğmene bildirdim.”
Er Ramazan Yüce’nin avukatı Dinçel Aslan bu olayda daha çok güvenlik ve
disiplin zafiyetinin olduğunu, hakim tepelere yeteri kadar asker ve
silah teçhizatının bırakılması halinde bu olayın meydana gelmeyeceğini ileri sürdü. Avukat Aslan, “Müvekkilimin geçmişteki hali göz önünde bulundurularak
kurban olarak seçilmiştir. Müvekkilim askerlik görevini en iyi şekilde yerine getirmiş olup
şüpheli bir durum olsaydı bu hassas göreve kesinlikle bırakılmazdı. Kürtçe bilen birçok asker olduğu halde bu göreve Er Yüce getirilmiştir” diye konuştu.
GÜLAY ÖZEK - VAN / DHA