SHP'nin 1990'da kamuoyuna sunduğu ‘SHP'nin Doğu ve Güney
doğu Sorunlarına Bakışı ve Çözüm Önerileri'
raporunu hazırlayan
Diyarbakır eski Millet
vekili Fuat
Atalay, rapor yazılırken çok heyecanlı ve istekli olan
CHP lideri Deniz
Baykal'ın şimdiki tavrını anlamakta güçlük çektiğini söyledi. Atalay, “CHP'nin yapması gereken
açılıma
destek vermekti. Hatta ben olsam davet edilmeyi beklemeden kendim gider ‘Planınız nedir, biz ne yapabiliriz' diye sorardım' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın ‘Bugünkü açılımdan daha ileri düzeyde bir rapor' diye sözettiği, 1990 tarihli ‘SHP'nin Doğu ve
Güneydoğu Sorunlarına Bakışı ve Çözüm Önerileri' raporunun başındaki isim dönemin SHP Genel Saymanı ve Diyarbakır
Milletvekili Atalay, o dönemki raporun daha ilerisinde birşey söylenmesi gerektiğinin altını çizerek “CHP kendisi bir rapor hazırlasın ama kendisinin gerisine düşmesin” diye konuştu.
İNÖNÜ İLE ÇOK TARTIŞTIK
1990'da dönemin SHP
Hakkari milletvekili
Cumhur Keskin ile 4 sayfalık bir
deklarasyon yayınladıklarını anlatan Atalay, bunu sorunların
TBMM ekseninde çözebilmek için yaptıklarınıifade etti. Daha sonra bunu bir rapor haline getirmek için çalıştıklarını kaydeden Atallay, bu girişimlerine de dönemin Genel Sekreter Yardımcısı,
Erol Çevikçe,
Ankara Milletvekili Eşref
Erdem, Denzli Milletvekili Adnan Keskin'in de destek verdiklerini belirtti. Durumu anlattıkları
Erdal İnönü ve
Deniz Baykal'ın da rapora desteklediğini ifade eden Atalay, daha sonra PM kararı ile bir
komisyon kurulduğunu ve bu komisyonda da Deniz Baykal,
Hikmet Çetin, Cumhur Keskin,
Eşref Erdem ve kendisi olduğunu söyledi.
19 YIL SONRA DAHA GERİDE
Rapor yazım görevinin kendisine verildiğini anlatan Atalay raporda hak ve özgürlükler anlamında çok geniş bir çerçeve çizildiğini dile getirerek bunu en çok Baykal'ın savunduğunu ifade etti. Atalay, resmi olarak kabul edilen raporun üzerinden 19 yıl geçtikten sonra Baykal'ın bu önerilere karşı çıkmasını da ‘
makas değişikliği olarak' yorumladı.
CHP'DE MAKAS DEĞİŞİKLİĞİ
CHP'nin 1994'ten itibaren Baykal önderliğinde yenileşme ve değişim idieallerinden saparak politikalarını ‘Laik-Antilaik' eksenine kaydırdığırı vurgulayan Atalay şöyle konuştu:
AÇILIM İÇİN AK PARTİ'YE GİDERDİM
“Amacımız, tamamen büyük bir birleşmeydi. Baykal'ın bugün ne yaptığını tüm kamuoyu görüyor. Baykal, raporun hazırlanması sürecinde çok heyecanlıydı ve sorunları büyük dikkatle inceleyip tartışıyor, çözüm önerileri getiriyordu. Bugün hangi etkinin altında kalarak, niçin bu şekilde davranıyor, bilmiyorum. CHP, 2010
Kürt Raporu hazırlasın, sorunlar ve çözüm önerileri 19 yıl önce
kinden farklı mı görsün” dedi. Demokratik açılım konusunda CHP'nin çok daha istekli olması gerektiğini belirten Atalay, “CHP'nin yapması gereken demokratik açılımın ardında hangi niyet var diye bakmayıp destek vermekti. Hatta ben CHP'de olsam
mektup,
telefon beklemez, kendim gider, planınız nedir, konuyla ilgili ne yapabiliriz diye sorardım. Fakat CHP her açılıma karşı çıkıyor. Çünkü temel sorunlar üzerine çözüm üretmiyor, çözüm üretmeye çalışana da muhalefet üretiyor” diye konuştu.
En büyük desteği Baykal verdi
SHP'nin eski Diyarbakır milletvekili olan Fuat Atalay rapora en büyük desteği verenlerden birinin de Baykal olduğunu belirtti.
Kürt konferansına giden milletvekilleri HEP'i kurdu
Paris'teki Kürt Enstitüsü'nün 1989 son baharındaki toplantısının Türk siyasetinde kırılma yarattığını anlatan Atala o dönem DYP'den Anap'tan ve SHP'den 100 dolayında parlamenterin bu konferansa davet edildiğini vu bunların arasında Baykal ve İnönü'nü de olduğunu söyledi. İnönü'nün çevresindeki ‘muhafazakarlar'ın etkisinde kalarak bu konferansa
katılımı yasakladığını kendisinin de bu yüzden katılmadığını dile getiren Atalay “Ben de bunlardan bir tanesiyim. Karara üzüldüm. Deniz Bey de bu yasaklamanın hatalı olduğunu söyledi. Konferansa 7 SHP'li vekil katıldı. Bunların arasında
Ahmet Türk de vardı.
Erdal İnönü'nün katılım yapanları
ihraç edeceği mesajının ardından konferansa giden Ahmet Türk ile gitmeyen Fehmi Işıklar gibi arkadaşlar Halkın Emek Partisi'ni kurdu.”
STAR