Apar topar evinden götürülen insanlar, ardından gelen
ölüm haberleri ve türlü türlü işkence iddiaları... Onlar yıllarca, kaybolan eşleri, oğulları, babalarıyla ilgili bu iddialarla yaşadı.
Kazılarla bir bir ortaya çıkan kemikler, görgü tanıkları ve belgeler faili meçhullerle ilgili yeni ipuçları vermeye başlayınca bir yandan yürekleri biraz serinlerken bir yandan da içlerine attıkları acılarını tekrar yaşadılar.
1993 yılında eşi öldürülen Hanım Candoruk bu
mağdurlardan biri.
Temizöz davasının beşinci
duruşmasında ifade veren Candoruk'un açıklamaları o gün yaşadığı korku ve acıyı gözler önüne seriyordu.
Eşi ve amcası öldürülen Leyla Gasyak ise,
infaz haberini duyunca onları aramaya gitmiş ve şimdi yıllar evvel gördüğü sahneyi hala ağlayarak anlatıyor.
Mağdur yakınlarının buna benzer çarpıcı ifadeleriyle dolu davada sanıklar da bir bir teşhis edildi. 3
Mart 1994 tarihinde gözaltına alındıktan 28 gün sonra ölü bulunan
Abdurrahman Afşar'ın eşi Hazni Afşar,
Albay Temizöz'ü işaret ederek "İşte bu
Cemal yüzbaşıdır" dedi.
İddialar karşısında Albay Cemal Temizöz'ün cevabı ise "mağdur yakınlarını koruyamadığım için özür dilerim" şeklinde oldu. Duruşma, 6 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek 4 Aralık'a erteledi.