12 Ocak’ta komisyonda görüşülecek
Valilere ve İçişleri Bakanına Olağanüstü Hal yetkisi veren “İç Güvenlik Reformu Paketi”nin 12 Ocak’ta Meclis İçişleri Komisyonunda görüşülmesi beklenirken, tasarının hak ve özgürlüklere aykırı ve hukuk devletini tamamen bertaraf edecek düzenlemeler getirdiği belirtiliyor.
MİT kanunundan sonra bu da çıkarsa...
Komisyon üyesi Ahmet Toptaş “Türkiye MİT Kanunu ile bir OHAL yönetimine girmişti. Ancak o görünmezdi. Şimdi bu tasarı da yasalaşırsa bizzat mahallede, sokakta herkes artık Olağanüstü Hal’i kendi hayatında bire bir yaşayacak” şeklinde konuştu.
Valilere ve İçişleri Bakanına OHAL yetkisi veren 'İç Güvenlik'
Reformu Paketi”nin 12 Ocak’ta Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşülmesi bekleniyor. Muhalefet vekillerine göre tasarının yasalaşması halinde herkes artık OHAL’i kendi hayatında birebir yaşayacak.
Valilere ve İçişleri Bakanına Olağanüstü Hal yetkisi veren “İç Güvenlik Reformu Paketi”nin 12 Ocak’ta Meclis İçişleri Komisyonu’nda görüşülmesi bekleniyor. Tasarıya ilişkin Meclis Alt Komisyonu çalışmalarını tamamladı. Taraf’ta yer alan habere göre, CHP’nin iki üyesi muhalefet şerhi yazdı. Jandarmada atama yetkisini İçişleri Bakanı’na veren, jandarmanın denetimini vali ve kaymakamlara bırakan, molotof ve sapanı silah kabul eden, amir emriyle kişilerin üst, eşya ve araçlarının aranmasına imkân tanıyan, gösteri sırasında yüzünü kapatanlara hapis cezası öngören ve valilere sokağa çıkma yasağı dahil geniş yetki veren tasarının her maddesi muhalefete göre bir bomba. Tasarının yasalaşması halinde herkes artık Olağanüstü Hal’i kendi hayatında birebir yaşayacak. Yasa ile polise aşırı yetki verildiğini belirten TBMM İçişleri Komisyonu üyesi CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, getirilen tüm düzenlemelerin Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerine aykırı olduğunu ve hukuk devletinin tamamen bertaraf eden düzenlemeleri içerdiğini söyledi. CHP’nin karşı çıktığı maddelerden birisi polisin bir vatandaşı durdurarak aracını ve üstünü araması. Toptaş’a göre burada yapılmak istenen şey kişinin itibarsızlaştırılması. Polis bu yetki ile herhangi birisini durdurup gazeteci, iş adamı, siyasetçi, herkesin önünde suçlu muamelesi yapıp arayabilecek. Yine yasa ile polis vatandaşı koruma altın alma adına alıp başka bir yere götürebilecek.”
POLİS “KORUMAYA” ALACAK
Toptaş, bu maddenin de bir “bomba” olduğunu söyledi. Ceza hukukunda koruma altına alma diye bir şeyin olmadığını belirten Toptaş, bunun da kişilerin hak ve hürriyetlerini engelleme konusunda polise verilen bir yetki olduğunu belirtti. Toptaş, “Örneğin toplu gösteriye veya bir parti mitingine, Yırca’daki ağaç katliâmına giden bir vatandaşı yoldan geçerken, polis isterse çevirip hiçbir gerekçe göstermeden orada tehlike var, olay çıkabilir diye alıp götürecek. Güya koruma altına alacak. Bu maddenin gerekçesini AKP’li üyeler anlatamadılar, zorda kaldılar alt komisyonda çıkarttık” dedi.
BELEDİYE ZORDA KALACAK
Olağanüstü Hal’in anayasaya göre belli şartlarda ilân edildiğine dikkat çeken Ahmet Toptaş şöyle devam etti: “İç güvenlik düzenlemesiyle toplumsal olayların arttığı bir noktada vali OHAL ilan edebilecek. Eğer olaylar birkaç ilde olursa İçişleri Bakanı OHAL ilân etme yetkisine sahip olacak. Bu açıkça anayasanın 120. maddesine aykırıdır. Bir polis provokasyonu veya radikal örgütün provokasyonunu bahane edip OHAL ilân edecek vatandaşın bütün anayasal hakları ortadan kalkacak. İç güvenlik düzenlemesiyle toplumsal olayların arttığı bir noktada vali kamu kurumlarına ait araç ve personel yanında yerel yönetimlere ait araçlar ve personeli de kullanabilecek. Örneğin bir park eylemi var. Belediye başkanı da duyarlı birisi. Ama sırf vali istedi diye o insanlarla karşı karşıya gelecek.” Toptaş, “Tasarı yasalaşırsa Türkiye zaten MİT kanunu ile bir OHAL yönetimine girmişti. Ancak o görünmezdi. Şimdi bizzat mahallede, sokakta herkes artık Olağanüstü Hal’i kendi yaşamında birebir yaşayacak. Polis devletine giden yolun taşları döşenmiş olacak” diye konuştu.