Önümüzdeki beş ayda Avrupa'nın beş ülkesinde çıkaracağı beş farklı albüm için müziğe yoğunlaşan Öçal, "Siyaseti düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya "Neden olamasın?" diyor. "Ben zaten 25 yıldır kültür bakanı gibi çalışıyorum. Ancak kültür bakanı olursam siyaseti düşünürüm. Memleketim Kırklareli'den aday olabilirim." şeklinde konuşan sanatçı, Caz Festivali'nde konser vermek için önceki gün İstanbul'a gelen Brezilya Kültür Bakanı Gilberto Gil'i örnek gösteriyor. Öçal, “Gönlünüz hangi partiden yana? sorusuna şöyle cevap veriyor: "Ben parti tutmam. Ama ülkeye hizmet eden, bir partiden aday olabilirim." Son zamanlarda sizi daha çok sinema ve reklam dünyasında görür olduk. Bu, müzik kariyerinize zarar vermiyor mu? Hayır! Hiç etkilemiyor. Hatta bunlar müzisyen kimliğimin tanınmasında yardımcı oluyor. Ben olur olmaz programlara katılsam, özel hayatımı sergilesem daha çok haber olurum. Mesela her yerde çalmam. Bunları yapsam 6 ay dayanırım, sonra biterim. Ben İsveç vatandaşıyım. Oralarda yaptığım sözleşmeler var. Oradan bile müzik yapsam Türkiye’ye sesim gelir. Peki reklam ve sinema haricinde neler yapıyorsunuz? Konser ve albüm çalışmalarım devam ediyor. Önümüzdeki aylarda yapılacak dünya çapındaki festivaller için çalışıyorum. Concerto Alla Turca Burhan Öçal iki hafta önce yayınlandı. Zürich Chambre Orchestrası ile birlikte yaptık. Grand Bazaar With Istanbul Oriental Ensemble ve Trakya All Stars II ve Sultan Murat adlı albümüm bir iki ay içerisinde yayınlanacak. Destination East albümü ise yıl sonu çıkmış olacak. Bu albümlerin hepsi yurtdışında yayınlanacak daha sonra Türkiye’ye gelecek. Hangi festivale katılacaksınız? Bir hafta sonra İsviçre’de geniş kapsamlı bir vokal festivali var. Ben buraya müezzinler topluluğu ile katılacağım. Projenin adı ‘Gizemli Sesler.’ Türkiye’nin en iyi sese sahip Fatih Camii müezzini Hafız Bekir Büyükbaş ve merhum İsmail Biçer’in oğlu Hafız Furkan Biçer ile sufi konser vereceğim. Neyzen Arif Erdem ve çok iyi saz sanatçıları da bize eşlik edecek. Bunlar piyasadaki insanlar değil. Vokal deyince benim aklıma Hafız Burhan, Hafız Kemal, Hafız Sadettin Kaynak gelir. Bu geleneği şimdi müezzinler yaşatıyor. İki tanede derviş gelecek bizimle Konya’dan. Tasavvuf konseri, sema nasıl yapılıyormuş görsünler. Turistik olmayacak bu gösteri, işin aslı neyse onu yapacaklar. Şimdi hippi, turistik dervişler türedi. Dine dokunmayın, Mevleviliği bir aksesuar olarak kullanmayın. Mevlana’yı bir kez bile okumayan insanlar ortalıkta dönüyor. Bir de İpek Yolu projeniz var sanırım... Bizde proje bitmiyor. Gerçi sen film çektiğim için biraz bozulmuşsun ama... Silk Road (İpek Yolu) projesiyle Fransa’yı ayağa kaldıracağım. 29-30 Eylül 1 Ekim’de Paris’te Antik Tiyatro’da bir konser vereceğim. Silk Road’da üç ayrı projeyle çalacağım. Sonra İstanbul Oriental Ensemble ile Fransa turuna devam edeceğim. İçten bir sanatçısınız. Ama filmde gaddar bir mafya babasını canlandırdınız. Bu rolü hayranlarınız yadırgadı mı? Halkla ilişkilerim çok iyidir. Neticede ben onlardan biriyim. Biraz da yanar dönerim, anında sert olabilirim. 30 senelik backgroundum var, yaşadığım çok şey var. Riskli yaşamım oldu. Avrupa’da, Amerika’da bir yere gelmek kolay olmuyor. Resmen ringdesiz. Çok süründüm. Hapse girdim. Anlayacağınız ana kuzusu değilim, zaten hayatım film gibi. Ortada görünmeyi çok seviyorsunuz; ama… Çok reklam, film, dizi teklifleri geliyor. Ama dizi filan yapamam. Hülya Avşar başta olmak üzere birçok ünlüden teklif var. Ama vaktim yok. Film olsa belki giderim. Bir de başrol olacaksa kabul ederim, yoksa olmaz. Sizi hep solo konserlerde görüyoruz. Niye diğer sanatçılarla çalmıyorsunuz? Ajda Pekkan ile çaldım. Çünkü Ajda iyi bir kadın, iyi ses. İstanbul’da çalmak istemiyorum; çünkü beş yıl Sting ile çaldım çok abartıldı. Sanki çok önemli bir olaymış gibi. Ben de o sayfayı kapattım. Sadece Sting de değil, Santana ve Madonna’dan teklif var. Ama gitmiyorum, gidemiyorum. Ben vaktim yok dedikçe ısrar ediyorlar, beni çok önemli bir adam sanıyorlar! Yapmadığın tek iş siyaset kaldı, o da aklından geçiyor mu? Ben zaten 25 yıldır kültür bakanı gibi çalışıyorum. Gönüllü kültür elçisi olarak ülkemi dışarıda temsil ediyorum. Ancak kültür bakanı olursam siyaseti düşünürüm. Memleketim Kırklareli’den aday olabilirim. Karagöz’den sonra Trakya’nın en meşhur adamı benim. Neden olmasın! Bu yılki İstanbul Caz Festivali’ne Brezilya Kültür Bakanı Gilberto Gil katılıyor. Adam aynı zamanda iyi bir gitarist. Tabii ya hem iyi bir müzisyen hem de iyi bir politikacı. Adamın 12 Grammy ödülü var. 6 ay önce karşılaştım Brezilya’da konserim vardı, onun da aynı gün konseri varmış. Davet etti ama gidemedim. Bizden niye olmasın di mi? Gönlünüz hangi partiden yana? Ben parti tutmam. Oy da vermedim şimdiye kadar. Ama ülkeye hizmet eden, aşırı uç politikaları olmayan, halkını seven, onu kucaklayan partilerden aday olabilirim. Osmanlı padişahlarının adıyla albüm yapıyorsunuz. Osmanlı’ya olan düşkünlüğünüz nerden ileri geliyor? Osmanlı hep merak konusu olmuş. 700 seneye yakın dünyanın üçte birini yönetmiş. Ta nerelere ulaşmış, nasıl bir sistem bilemiyorsun. Aklım hayalim şaşıyor. Benim tarihe ilgim babamdan geliyor. Eski yazı bilirdi, Arapça konuşurdu. Tarihe çok merakım var. Neler yapmışız, gittiğim yerlerde bizim eserimiz var mı yok mu, ne durumda bakarım. Aslında ‘Sultanlar’ albüm serisini de kendim için yapıyorum. Çocuklarım, torunlarım görsün; şanlı tarihimizi öğrensin istiyorum. Mizacınıza yakın bulduğunuz bir padişah var mı? Var! Deli İbrahim. Şaka şaka… Yüzüğüme baksan anlarsın! Yavuz Sultan Selim tabii ki. Fatih’i çok seviyorum; ama kendimi Yavuz’a daha yakın buluyorum. Bu yüzüğü de hiç çıkarmam. Ona baktıkça ufkum açılıyor. Sırayla padişahlarla ilgili projeler yapıyoruz. CUMARTESİ ZAMAN