ABDULLAH KILIÇ- RADİKAL
Radikal Gazetesi'nin haberine göre
İstanbul Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığı, adli ve güvenlik makamlarına bir yazı yazarak
Mart 2010 tarihinde başlattığı KCK soruşturması kapsamında bugüne kadar
Öcalan ile avukatları arasında gerçekleşen görüşmelerin ses
kayıtlarını istedi. Bu makamlardan gelen cevabi yazılarda görüşme kayıtlarının kendilerinde olmadığı söylendi. Savcılığa sadece ilgili makamlardan görüşmelerin ‘tape'leri yollandı.
15 gün önce KCK soruşturması kapsamında avukatlara yönelik
operasyon yapılmıştı. Gözaltına alınan 42 avukatın büyük bölümü tutuklanmıştı. Avukatlar, Öcalan'ın görüşme içeriğini
örgütsel talimatlara dönüştürerek PKK'ya yollamakla suçlanıyordu. Yine avukatların Öcalan ile görüşme notlarını orijinal versiyonlarını değiştirerek Kandil'e ilettiği iddia ediliyordu. İşte
savcılık bütün bu iddiaların gerçek olup olmadığını, Öcalan ile suçlanan avukatlar arasında neler görüşüldüğünü ilgili makamlardan öğrenmek istedi. Savcılığın bu talebine resmi makamlar sadece görüşmelerin ‘tape'lerini yollayarak karşılık verdi.
İmralı'da
yetki kimde?
15
Şubat 1999 tarihine kadar açık cezaevi olan İmralı, Öcalan'ın buraya getirilmesinden itibaren
Milli Savunma Bakanlığı'nın tebliği gereğince
yasak bölge ilan edildi. Bu tarihten sonra İmralı
Cezaevi'ne ilişkin tüm işlemlerde yetkiler
Adalet Bakanlığı'ndan alınarak, askeri bir
yönetim olan Mudanya İskelesi Kriz İrtibat Bürosu'na bırakıldı. 2007'den itibaren ise 22872 sayılı yönetmelikle cezaevinin yönetimi
Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'ne verildi. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği'nde yer alan bir madde ile de yönetiminden MGK Genel Sekreterliği sorumlu hale geldi. 1
Ekim 2012 tarihinden bu yana cezaevinin iç güvenliği Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumu memurları tarafından sağlanıyor. İç güvenliğin ‘kâğıt üzerinde' kaldığı yönünde BDP'lilerin eleştirileri mevcut.
Her an kayıt altında
Öcalan'ın İmralı'daki 24 saati görüntülü olarak kaydediliyor. Avukatlarıyla görüşmelerinin de sesli kayıdı alınıyor. Görüşmeler, yakın gözetim altında yapılıyor. Bu kayıtların saklanıp saklanmadığı, salkınıyorsa nerede saklandığı ve hangi kurumun sakladığı bilinmiyor. Savcılığa iletilen ‘tape'lerden hareketle, Öcalan'ın görüşme notlarını avukatların üç değişik versiyonla hazırladıkları iddia ediliyor. Birinci versiyonun üst düzey örgüt mensupları, ikinci versiyonun silahlı
terör örgütü üyeleri ve daha geniş kitleler için, üçüncü versiyonun ise basında kullanılmak üzere kamuoyu için hazırlandığı öne sürülüyor.
Tape'lerden örnekler
“KCK, silahlı bir örgüttür. İşte dağdadır, muazzam bir gücü ve organizasyonu, etkinliği var... Kendi çözme iradesini ve planını ortaya koyarlar. Ben burada sadece işleri kolaylaştırırım, ön açıcı rolüm var...
“Tutuklama olduğu zaman da KCK de karşı misilleme hakkını kullanarak tutuklama yapabilir. Yine Kandil'e şunu söylüyorum: Öyle şurada burada
bomba patlatmakla, bir iki yere bomba atmakla, bir iki pusu kurmakla bu iş olmaz. Böyle yapacaklarsa hiç yapmasınlar.”
“Kürtlerin statülerine dönük bir
anlaşma sağlanmazsa, Kürtlerin hakları anayasal güvenceye alınmazsa, artık Kürtlerle ilgili tamamen KCK sistemi devreye girer...