Öğretmene sokak ortasında sivil polis şiddeti

Sokaktaki öğretmene eşi ve çocuklarının önünde sivil polis şiddeti uygulandığı iddiası tepki topladı..

Öğretmene sokak ortasında sivil polis şiddeti

Konya'da cadde üzerinde karısını bekleyen bir öğretmen, kendisine kimlik soran şahsa polis kimliğini göstermesini isteyince şiddete maruz kaldı. Şehrin en işlek caddelerinden birinde güpegündüz yaşanan olay, eşi tarafından cep telefonuyla görüntülendi. Polisin öğretmeni kelepçelemesi ve bu sıradaki diyaloglar kamera görüntülerine yansıdı. Kelepçelenerek gözaltına alınan öğretmen, sağlık kontrolü ve karakoldaki işlemlerin ardından serbest bırakıldı. Polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunan öğretmen eşi ve çocuklarının gözü önünde kelepçelenmeyi hak edecek ne suç işlediğini sordu. Çevredeki vatandaşlar ise polisin öğretmene karşı sergilediği sert ve kaba tutumu yadırgadıklarını dile getirdi.

İddiaya göre, 5 Temmuz günü eşini bekleyen Mehmet Uçar'ın yanına sivil kıyafetli 1 kişi yaklaşıp kendisinden kimliğini göstermesini istedi. Bunun üzerine Uçar, karşısındaki kişiye kim olduğunu sordu. Polis olduğunu belirtmesi üzerine Uçar, "Kimliğinizi gösterir misiniz?" dedi. Bunun üzerine sivil polis hızlı bir şekilde cüzdanını açıp kapattı. Uçar'ın kimliği göremediğini ve tekrar göstermesini istemesi üzerine bir anda çevrede bulunan 5 kişi Uçar'ın üzerine çullandı. O sırada beklediği eşi Müge Uçar olay yerine geldi. Sivil polislerin eşine sert ve kaba davranışlarını görünce yaşananları cep telefonuyla görüntüledi.

"KİMLİĞİNİ GÖRMEK İSTEDİĞİM İÇİN DARP EDİLDİM"

Yaşadıklarına bir anlam veremediğini söyleyen öğretmen Mehmet Uçar, polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra yaşadıklarını anlattı.

Mehmet Uçar, "Polisten kimlik görmek istedim. Bunun üzerine polis cüzdanını çok hızlı bir şekilde açıp kapattı, ben de kimliğini göremediğimi tekrar görmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine bana hakaret edip 'Sen kimsin de bizden kimlik soruyorsun senin ağzını burnunu kırarım.' dedi ve ayağıma basıp karın bölgeme yumruklar atmaya başladı. Bu sırada yanındaki diğer polis memurları ise çevredekiler görmesin diye etrafımızı kapattılar. Bana halen tehditlerde bulunan polis memuru 'Sen kime kimlik soruyorsun lan, sen arka sokaklarda olsaydın senin ağzının yüzünü kırardım, merak etme az sonra tenhada baş başa kalacağız, o zaman köpek gibi ayaklarımı öpeceksin yalvartacağım seni, polis olduğumuzu ispatlamak için takla mı atacağız' diye sordu." şeklinde konuştu.

OLAYLAR UÇAR’IN EŞİ TARAFINDAN CEP TELEFONUNA KAYIT EDİLDİ

Uçar, şöyle devam etti: "Daha sonra eşim olay yerine geldiği zaman cep telefonundan görüntü çekiyordu. Yalnız polis görüntü çektiğini fark edince eşimin üstüne yürüyüp görüntü çekmemesini söyleyip telefonu almaya çalıştı. Eşimin çektiği görüntüleri savcılığa teslim ettim."

Çocuklarının polis şiddetini araç içinden izlediğini ve büyük korku yaşadıklarını anlatan Uçar, "Olaylar gerçekleşirken araç içinde bulunan üç çocuğum anneleri tarafından kendilerini sakinleştirmeye çalışmalarına rağmen ağlayıp çığlık atıyorlardı. Çocuklarımın psikolojisi bozuldu, akşam yalnız uyuyamıyorlar." diye konuştu.

"BEN VE EŞİM DE DEVLET MEMURU"

Mehmet Uçar'ın eşi Müge Uçar ise olayı şöyle anlattı: "Eşimle daha önceden anlaştığımız yerde çocuklarla beraber buluşacaktık. Ben eşimin yanına geldiğim zaman gözlerime inanamadım. Kalabalık vardı, hemen araçtan inerek eşimin yanına gittim. Polis olduğunu söyleyen kişiler, eşime hem bağırıyor hem de kelepçe takıyordu. Ben o anda cep telefonumun kamerasıyla çekim yapıyordum. Çekim yapmama engel olmaya çalışıp foto muhabiri olmadığımı ve çekim yapamayacağımı söylediler. Bütün bunlar gerçekleşirken çocuklarım arabada bizi bekliyorlardı ve babalarına kelepçe takıldığını görünce ağlamaya başladılar. Ben polis memurlarına eşime neden kelepçe taktıklarının sebebini sordum ve bana cevap olarak 'eşimden kimlik istediklerini eşimin de kimlik vermediğini' söylediler. Halbuki eşim yanında bulunan başka bir polis memuruna kimliği vermişti, bu da zaten çektiğim görüntülerde net bir şekilde belli oluyor. Benim çekim yaptığım zaman elimdeki cep telefonumu almak için bana da hakaret edip tartakladılar. Kendilerine 'biz de devlet memuruyuz, eşim öğretmen ben de hemşireyim' dedim ama buna rağmen eşim ve beni tartaklamaya devam ettiler. Şimdi 2 ve 9 yaşında olan çocuklarım caddede yürürken polisleri görünce 'anne, babamı dövmeye mi geliyorlar' diyorlar. Şu anda huzurumuz bozuldu ve ben de hakkımı aramak için gereken yerlere şikayette bulunacağım."

"HAKKIMI MAHKEMEDE ARAYACAĞIM" 

Bütün bu olaylardan hem fiziken hem ruhen etkilendiğini ve polisler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyleyen Mehmet Uçar, "Hakkımı mahkemede arayacağım, bana şehrin ortasında bu şekilde davranıp benim ve ailemin zarar görmesine sebebiyet veren kişilerle mahkemede görüşeceğim." dedi.

Uçar, savcılığa yaptığı suç duyurusunda, hakkında kelepçelenerek özgürlüğünden alıkonulmasını gerektirecek herhangi bir Cumhuriyet savcısının talimatı veya gözaltı kararı yokken, herhangi bir mahkeme kararı veya yakalama kararı yokken, ayrıca hakkında en ufak bir suç veya suç şüphesi yokken, şüphelilerin keyfi bir şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğini ifade etti. 

Uçar, "1-Kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle birden fazla kişi ile birlikte beni hürriyetimden yoksun bırakmışlardır. 
2-Usulsüz olarak kelepçe takmak ve taktığı kelepçeyi bilerek sıkarak beni kasten yaralamışlardır.
3-Defalarca beni ölümle tehdit ederek sokak ortasında eşime ve bana alenen hakaret etmişlerdir. 
4-Polis karakolunda sanki olay anında tutulmuş gibi sahte tutanak düzenleyerek resmi belgede fikri sahtecilik yapmışlardır.
5-Arama karı olmadan üzerimi arayarak, yakalandığıma ilişkin tutanak düzenleyip bir suretini bana vermesi gerekirken vermeyerek, ifa ettikleri kamu görevini kötüye kullanmışlardır.

Bu nedenle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek yukarıda belirtmiş olduğum suçları işleyen tüm şüphelilerden şikayetçiyim. Hiçbiri ile uzlaşmak istemiyorum. Ayrıca şüpheliler olay esnasında adli işlem yapma adı altında belirtmiş olduğum suçları işledikleri için CMK’nın 161/5 maddesi uyarınca haklarında soruşturma izni talep edilmeden doğrudan soruşturma yapılmasını talep ediyorum." dedi.

Konya Emniyet Müdürlüğü ise konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

CİHAN

<< Önceki Haber Öğretmene sokak ortasında sivil polis şiddeti Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER