Taraf, Genel
kurmay'ın istihbarat belgesi
andıcın yeni bir örneğini ortaya koydu.
Mart 2006'da hazırlanan 73 sayfalık raporda
sivil toplum örgütleri, akademisyenler, işadamları ve
gazetecilerin fişlendiği tespit edildi.
Genelkurmay tarafından yalanlanmayan ve aralarında
Rahmi Koç,
Bülent Eczacıbaşı, Sezen
Aksu,
Oktay Ekşi,
Ali Bulaç ve
Can Paker gibi toplumun farklı kesimlerindeki kişilerin bulunduğu andıç, içinde geçen isimleri kızdırdı. Yapılan işi 'saçmadan daha aşağı' bulduğunu söyleyen
Hürriyet Gazetesi başyazarı
Oktay Ekşi, belgeyi hazırlayanların diğer çalışmalarından da şüphe duyduğunu belirtiyor.
Andıçta 'Sabetaycı' olarak geçen
TESEV Başkanı Can Paker de belgenin cahilce hazırlanan ve ciddiyetten uzak bir
ürün olduğunu kaydetti.
Milliyet Gazetesi yazarı Hasan
Cemal de dünkü yazısında yeni andıç olayının 'Türkiye'de asker sorunu nedir?' sorusuna ışık tuttuğunu savundu.
Genelkurmay tarafından yalanlanmayan yeni andıç, Deniz Piyade Kurmay
Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanarak 'tasvip' için dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı
Işık Koşaner'e gönderilmiş. Birer kopyası Bilgi Destek Daire Başkanlığı ile Genelkurmay Harekât Başkanlığı'na da iletilen andıçın 'tasvip' edilip edilmediği henüz bilinmiyor. Ama hazırlanış amacı, 'Konu' başlıklı bölümde yazılı: "Bu andıç; ABD ve AB'nin kendi amaçlarına uygun olarak yönlendirdiği sivil toplum örgütlerinin (STÖ) faaliyetleri hakkında bilgi vermek ve bu kapsamda alınabilecek karşı tedbirler hakkında onay almak maksadıyla hazırlanmıştır." 'Gizli' ibaresiyle gönderilen ve çeşitli şemalarla da
desteklenen andıçta, kamuoyunun yakından tanıdığı kişi ve kuruluşlar, haklarında gazete ve internet sitelerinden edinilmiş bilgilere dayanılarak sınıflandırılıyor. Andıçta, bazı gazeteciler,
öğretim üyeleri, işadamları ve çeşitli sivil toplum örgütleri 'AB'den destek alanlar' ya da 'ABD'den destek alanlar' diye değerlendiriliyor. Haber yayınlandıktan sonra birçok gazete olayı eleştirdi.
Radikal, haberi, 'Hiç işiniz mi yok, vaktiniz mi çok?' başlığıyla verdi.
Vatan '
Sezen Aksu'yu bile bölücü yapmışlar' başlığını kullandı.
Milliyet Gazetesi yazarı
Hasan Cemal de dünkü yazısında yeni andıç olayının 'Türkiye'de asker sorunu nedir sorusuna' ışık tuttuğunu savundu. Aralarında Rahmi Koç, Bülent Eczacıbaşı, Sezen Aksu, Oktay Ekşi, Ali Bulaç ve Can Paker gibi toplumun farklı kesimlerindeki kişilerin bulunduğu andıç, içinde geçen isimleri kızdırdı. Yapılan şeyi 'saçmadan daha aşağı' bulduğunu söyleyen
Hürriyet Gazetesi yazarı Oktay Ekşi, andıçı hazırlayanların yaptıkları diğer işlerden şüphe duyduğunu belirtiyor. Ekşi, yapılan şeyin saçmadan daha aşağı ve gerçekle zerre kadar ilgisi olmadığını söylüyor. Andıçta 'Sabetaycı' olarak geçen TESEV Başkanı Can Paker de andıçı ciddi bir istihbarat teşkilatının ürünü olarak görmediğini söylüyor. Paker, "Sadece benim ilişki içinde bulunduğum insanları alt alta yazmışlar. Bindiğim taksinin şoförünü neden yazmamışlar merak ettim. Ciddiye almıyorum." diyor. Durumu yurttaşların eşitliği açısından Anayasa'ya aykırı olarak değerlendiren gazeteci yazar Ali Bulaç, devlet kurumlarının vatandaşları ayıramayacağına vurgu yapıyor; "Açık bir
hedef gösterme söz konusu. Savcılar hakerete geçmeli."