Şamil Tayyar'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Şerefsizi Hürriyet’ten ödünç aldım
Hürriyet’in Başyazarı
Oktay Ekşi, geçen
pazartesi günü yazıma
cevap vermek yerine bana iki sayfalık açıklama göndermeyi
tercih etmiş. Diyor ki: ‘Ben sizin açıklamanızı kullandım siz de benim açıklamamı kullanın.’
Benim açıklamam sadece bir cümleydi, o, iki sayfa yazmış. Üstelik, açıklama değil adeta
hakaretname.
Eski yazılarıma gönderme yapıp ‘Sen de şöyle yazmıştın’ demeye getiriyor, aklınca satır aralarında hakaret ediyor. İspata çağırdığım iddiası için sadece bir ‘değerlendirme’ diyerek geçiştirmeye çalışıyor. Sonra da ‘Sen değerlendirme yapacaksın ben yapamayacak mıyım?’ diye soruyor.
Bir de üslubuma laf ediyor.
Önce şunu belirtmeliyim; yalan ve değerlendirme aynı kavramlar değildir. Bu saatten sonra lügat öğretemem.
Teknoloji gelişti, google’dan bile arasanız yalanın ne anlama geldiğini bulursunuz. Yalanından dolayı özür dilemedikçe o başlık, boynunuzda asılı kalacaktır. Hesabınızı verin sonra diğer yazılarımı konuşuruz.
Üslubuma gelince...
Kimi zaman yazılarımda düzeyimden saptığımın farkındayım. Ama pişman değilim. Sürekli
küfür ve hakaretler savuracaksınız, sonra ‘aman...’ diyeceksiniz. Kusura bakmayın, artık kim hangi lisandan anlıyorsa o lisanla yazacağım.
Ha unutmadan, ‘şerefsiz’ kelimesini Hürriyet’in ‘bidon kafa’ mucidi Yılmaz Özdil’den ‘ödünç’ aldım. ‘Terbiye’ dersi vereceksiniz, sanırım önce yazarlarınızdan başlamanız gerekiyor.
Star