"Sanatçılar da acaba bir korku mu var. Acaba güçten korkarak mı böyle yapıyorlar?"
Akşam Gazetesi'ne
röportaj veren
MHP'li
Vural'dan EVET cephesine yaylım ateşi;
"MHP olarak sınırlı kaynaklarla bir
referandum süreci geçirdik. Çok dinamik geçti
kampanya. Bizim açımızdan neden '
Hayır' denmesi gerektiğini anlatmak için tüm imkanlarımızı kullandık ama karşımızda devletin gücünü gördük. Kaymakamlar, valiler, muhtarlar...
- Sanatçıların siyasi düşüncesi olması gerekir ama bunu
rozet haline dönüştürüp, buna karşın kendisini anonim
sanatçı gibi göstermesini hazmedemiyorum. Bu sanatçı kimliğini istismar etmek demektir. Sporcular için de öyle. Mesela
Hakan Şükür. Sen parti mitingine katılıyorsan git rozeti tak o zaman kardeşim. Bu tiplemeler toplumu maniple etmek için kullanılıyor. Birtakım sanatçılar gidiyor, partinin
iftar yemeğine katılıyor. Ne mesajı vermek istiyorsun sen. Siyasi mesajın varsa ver. Orada bulunmakla kendi sanatçı yapılarını istismar ettiriyorlar. U2 da öyle. Bono, Asya'dan Avrupa'ya geçecekmiş. Geç kardeşim
Egemen Bağış elinden tutmadan geçemiyor musun? Bir politikacı bu durumu niye kullanmak ister. Artık saray sanatçıları var, iliştirilmiş gazeteciler, program yapımcıları var. Bu ortamda
halk nasıl bilgilenecek.
- Çok kızdığım ve karşılaşacağımda çok şey söyleyeceğim sanatçılar var. Orhan Gencebay'a söylerim mesela. Değer mi yani. Sanatçının gücü millettir. Sanatçılar da acaba bir korku mu var. Acaba güçten korkarak mı böyle yapıyorlar? Eskiden gizli oy açık tasnifti, açık oy gizli tasnife doğru gidiyoruz. Sanatçılar olarak oyunuzun rengini belli edebilirsiniz ama siyasi figür olarak kendinizi kullandırtamazsınız.
- Bilgi bombardımanı var. Sözler bazen havada kalıyor. Eylemlerle, hareketlerle vatandaşa kısa zamanda doğru bilgi vermemiz lazım. Görselliği katmadan olmuyor. Bu tip
hafıza çivileri kullanarak meseleleri anlatmak, yoğun bilgi bombardımanı içinde haber oluşturabilecek tarza dönüştürmek lazım. Biz Başbakan'ın her söylediği gibi manşete taşınmıyoruz."
AKŞAM