Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin
davada
tanık olarak dinlenen
Yasin Hayal'in babası
Bahattin Hayal, ''Yasin iyi bir çocuktu. Ne olduysa Erhan'ı tanıdıktan sonra oldu'' dedi.
İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmada,
avukat Fuat Turgut'un talebi üzerine tanık olarak dinlenen Yasin Hayal'in babası Bahattin Hayal, McDonald's'ın bombalanmasından 2 gün sonra 2
sivil polisin oğlunu aradığını anlattı.
Eşiyle ifadelerinin alınması için
Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüklerini belirten Hayal, o dönemki Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdürü Yahya
Öztürk'ün odasına alındığını anlattı.
Bahattin Hayal, şunları kaydetti:
''Ben 'Yasin'in bizim için öldüğü' gibi şeyler söyledim. Yahya Öztürk de bana 'hayır Yasin bundan sonra yaşayacak. Yasin ve Yasin gibilere
Türkiye'nin ihtiyacı var. Yere bir
bayrak düşmüştü. Bu bayrağı Yasin gibiler kaldıracak' dedi. Bana Kur'an-ı Kerim gösterip, 'Biz buna göre iş yapıyoruz' diye konuştu. Bir de telefonundaki
Muhsin Yazıcıoğlu'nun fotoğrafını gösterdi.''
Öztürk'ün sözlerinin kendisi için o zaman bir şey ifade etmediğini belirten Hayal,
Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından ''Samsun'da bayrak yerden kalkmıştır'' denilince, konuşmalarının aklını kurcalamaya başladığını anlattı.
Bu durumu savcı Fatih Genç'e anlattığında, savcının, ''Bunu neden söylüyorsun başına iş açar' dediğini öne süren Hayal, gazetelere, ''
Ramazan Akyürek'in 'Erhan
Tuncel'in iyi bir istihbarat elemanı olduğunu' söylediğine'' dair haberler yansıdığını kaydetti.
Bahattin Hayal'in, ''bu konuların irdelenmesini istediğini'' söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı
Erkan Canak, ''Biz seni tanık olarak getirdik, sen irdelenmesini istiyorsun'' dedi.
Hayal, oğlunun bombalama olayına ilişkin olarak yargılandığı sırada Erhan Tuncel'in duruşmalara geldiğini, ancak koridorda beklediğini belirterek, ''Bana 'amca sen rahat ol, gerekirse Elazığ Devlet Hastanesi'nden deli raporu alırız' dedi'' şeklinde konuştu.
Yasin Hayal'in bir süre okul önlerinde
simit sattığını, ramazanlarda davul çaldığını, Erhan Tuncel ile de simit satarken tanıştığını düşündüğünü anlatan Bahattin Hayal, ''Yasin iyi bir çocuktu. Ne olduysa Erhan'ı tanıdıktan sonra oldu'' dedi.
DİNK'İN KAPICISI DA DİNLENDİ
Duruşmada tanık olarak dinlenen Mithat Alkan, Hrant Dink'in oturduğu apartmanda
kapıcı olduğunu belirterek,
cinayetten 3-4 ay önce polis olduğunu söyleyen, kimlik göstermek istemeyen ve yüzlerinde kar maskesi bulunan 2 kişinin Dink hakkında sorular sorduğunu anlattı.
Tanık beyanlarına karşı diyecekleri sorulan Erhan Tuncel, Bahattin Hayal'in kendisiyle ilgili beyanlarını kabul etmediğini belirterek, Yasin Hayal'in duruşmasına gittiğinde tanık olarak çağrıldığından koridorda beklediğini ifade etti.
Tuncel, bir
arkadaş olarak Yasin Hayal'in babasını teselli ettiğini, ancak bu konuşmalarının Bahattin Hayal tarafından abartıldığını savundu.
Dava dosyasının ayrılmasını talep eden Tuncel, Hüseyin Kavunuz'un tanık olarak dinlenmesini istedi.
Tuncel,
Mustafa Öztürk ile 13 görüşme yaptığına dair dosyada bir şema bulunduğunu da dile getirerek, bu görüşmelerin çözümlerinin istenmesi talebinde bulundu.
Mahkeme Heyeti Başkanı
Erkan Canak da
Kocaeli 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nden gönderilen yazıda,
tutuklu sanık Ogün Samast'ın ''depresyon'' tanısıyla Kocaeli Devlet Hastanesine sevk edildiğinden duruşmaya getirilemediğinin bildirildiğini kaydetti.
Başkan Canak, sanıklardan Yasin Hayal'in
adliye binasına girerken söylediklerine ilişkin tutanağı okuyarak, ''Neden söyledin'' diye sorması üzerine, ''Bilmiyorum, duygu meselesi'' diye konuştu.
OSMAN HAYAL, CİNAYET GÜNÜ NEREDE OLDUĞUNU HATIRLAYAMADI
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davada tanık olarak dinlenen
Osman Hayal, cinayet günü nerede olduğunu hatırlayamadığını, ancak cep telefonu sinyallerinin İstanbul'da olduğunu gösterdiğini söyledi.
İstanbul 14.
Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan sanık Yasin Hayal, Erhan Tuncel'in bir gün kendisini çağırıp, Akçaabat'ta birilerini karşılamaya gitmeyi
teklif ettiğini anlatarak, ''Tuncel'in, daha sonra 'bu kişilerden birinin
Çeçenistan Genelkurmayı'nın 2. Başkanı olduğunu' söylediğini'' ifade etti.
Hayal, Tuncel'den, ''bu kişiyi nereden tanıdığının'' sorulmasını istedi. Erhan Tuncel de bu konunun davayla ilgili olmadığını savundu.
Hayal'in avukatı Fuat Turgut da Erhan Tuncel'e sorduğu soruların, müvekkilinin Tuncel tarafından kullanıldığını ortaya çıkarmayı amaçladığını belirterek, ''müvekkilinin adeta emir eri gibi diğer sanığın isteklerini yerine getirdiğini'' öne sürdü.
Avukat Turgut, ''Hrant Dink'e, biz Türkler'e sövüp saymaktan dolayı
mahkeme ceza vermişti. Böyle bir olay olmamalıydı'' dedi.
Söz alan Hrant Dink'in kardeşi Orhan Dink, kendisini ''Hosrof Dink, müdahilim'' diyerek tanıttı. Dink, ''Avukat Fuat Turgut'un, Ermenilerle ilgili sözleriyle sürekli bir millete
hakaret ettiğini'' söyledi.
Avukat Turgut'un ''Ne alakası var'' demesi üzerine ''Sus'' diye bağıran Dink, ''Ağabeyimden sürekli Türkler'in soyuna sopuna hakaret eden kişi olarak bahsediyor. Mahkemeyi provoke ediyor. Bu mahkemede herhangi bir millete hakaret edilmemesini sağlamanızı istiyorum'' şeklinde konuştu.
Mahkeme Heyeti Başkanı Erkan Canak'ın, daha dikkatli konuşması konusunda uyardığı avukat Turgut'un, ''Ben Türkçe'yi onlardan iyi konuşurum'' demesi duruşma salonunda tepkilere neden oldu.
Irkçılığın her türlüsünü lanetlediğini söyleyen Turgut, ''Ancak müdahil de ağabeyinin yazılarını bir kez daha okusun. Ben Ermenileri, Ermenilerin biz Türkleri sevdiğinden 2 kat fazla seviyorum'' dedi.
Türkiye-AB Karma
Parlamento Komisyonu
Eşbaşkanı Joost Lagendijk hakkında ''
Brüksel lahanası'' demesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı tarafından, ''insanlar hakkında dikkatli konuşması'' konusunda tekrar uyarılan Turgut, ''Pek insan sayılmaz ama'' diyerek sözlerine devam etti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Canak, Erhan Tuncel'e, geçen celse ''Kabul etseniz de etmeseniz de ben birilerini temsil ediyorum'' dediğini hatırlatarak, bu cümlesinde ne anlatmak istediğini sordu.
''Geçen celse avukat Fuat Turgut'un sorularının psikolojisini bozması nedeniyle ağzına geleni söylediğini, tutanaklara baktığında düzeltilmesi gereken bazı şeyler gördüğünü, bunları düzelteceğini'' belirten Tuncel, ''Adaletsiz yargılanmamdan dolayı dışarıda benimle aynı görevi yapan kişiler rahatsızlık duyuyor. Bu da devlete zarar veriyor. Bunu anlatmak istemiştim'' diye konuştu.
Müdahil avukatları tarafından, ''Adliye binasına getirilirken Alperen
ocaklarıyla ilgili söylediklerinin ne anlama geldiği'' sorulan sanık Yasin Hayal, ''Alperen ocaklarıyla gönül bağı olduğunu'' söyledi.
Albay Ali Öz'ü tanıyıp tanımadıkları sorulan Hayal ve Tuncel, Öz'ü tanımadıklarını söylediler. Tuncel,
jandarma istihbarattan kimseyi tanımadığını kaydetti.
TANIK OSMAN HAYAL
Tanık olarak dinlenmesine karar verilen Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal, Mahkeme Heyeti Başkanı Canak'ın, ''Tanıklık yapıp yapmayacağını'' sorması üzerine, ''Tanıklık yapacağım. Kardeşimi savunacağım'' dedi. Bunun üzerine Heyet Başkanı Canak, ''Sen avukat mısın? Sadece sorularıma
cevap ver'' diye tepki gösterdi.
Bu cinayetle bir bilgisinin olmadığını söyleyen Osman Hayal şunları kaydetti:
''Olayı, kardeşim bu cinayetten dolayı gözaltına alındığı zaman öğrendim. Bundan önceki ifadelerim çelişki yaratmıştı. Ben cinayet işlendiği zaman İstanbul'da dayımın yanında inşaat şirketinde çalışıyordum. İfadem sırasında cinayet günü nerede olduğum sorulduğunda benimle ilgili bir şey olmadığından ve bir şey değiştirmeyeceğini düşündüğümden 'Trabzon'da idim' diyerek cevaplamıştım.''
''Yasin Hayal'in bu eylemi yapacağını
emniyetin bildiğini ve bir önlem almadığını'' ileri süren Osman Hayal, ''Erhan Tuncel'e muhbirlik görevini veren kimse, onu azmettirenlerden biri de odur'' diye konuştu.
Müdahil avukatlarının cinayet günü tam olarak nerede olduğuna yönelik ısrarlı soruları üzerine Osman Hayal, ''Telefonumun sinyalleri İstanbul'da olduğumu gösteriyor. Ben hatırlamıyorum'' dedi.
''Hrant Dink öldürüldüğü gün Trabzon'a hangi araçla döndüğü'' yönündeki sorulara da ''hatırlamadığı'' şeklinde cevap veren Hayal, ısrar edilmesi üzerine ''Hatırlamıyorum. Askere gitme günüm değildi. Evlenme günüm değildi. Benim için çok özel bir gün değildi'' diye konuştu.
Müdahil avukatı Arzu Becerik'in, olay yerinde kendisini teşhis eden bir tanık olduğunu söylemesi üzerine Hayal, ''Bu tanığın mahkemeye gelerek ifade vermesini istediğini'' söyledi.
Avukat Becerik'in, bu kişinin duruşmaya geleceğini ve gerekli işlemlerin yapılacağını ifade etmesi üzerine Hayal, ''Ben de gerekli işlemleri yapacağım o tanığa'' dedi.
DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİNE İLİŞKİN DAVANIN 7. DURUŞMASI SONA ERDİ
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın 7'nci duruşması sonu erdi. Duruşma sonunda mahkeme 32 ara karar aldı.
Mahkeme tarafından alına 32 ara karardan bazıları şunlar:
- Tanıklar Serkan İskender,
Cemal Yıldırım, Mesut Öz, Ayşe Pamiş'in zorla getirilmesine
- Hrant Dink'in
silah ruhsatı almak için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne herhangi bir başvurusunun olup olmadığının araştırılması için yazı yazılmasına
- Hrant Dink'in emniyet müdürlüğü koruma şubesinden herhangi bir koruma talebinde bulunup bulunmadığının ve kendisine koruma verilip verilmediğinin sorulması için yazı yazılmasına
- Mahkeme ayrıca
Coşkun İğci'nin Ogün Samast ile görüşmelerinin sorulması için
Ankara Telekominikasyon İletişim Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılmasına
- Erhan Tuncel'in Trabzon Emniyeti'nde resmi görevli olarak belirttiği Ahmet isimli kişinin açık kimliğinin mahkemeye bildirilmesi için Trabzon Emniyeti'ne yazı yazılmasına
- Avukatların talebi doğrultusunda, tanıklar Muhittin Zenit ve Metin Gündoğdu'nun talimatla yeniden ifadelerinin alınması ve bu sırada sanık ve müdahil vekillerine tebligat çıkarılmasına
- Müdahil vekilleri tarafından talep edilen Hrant
Dink cinayeti ile ilgili Trabzon
İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından hazırlanan raporun var ise gönderilmesi için
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan istenmesine
-
Erzurum 2.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yasin Hayal'e ilişkin dinleme kararında başka bir kişinin dinlenilmesine karar verildiği ancak üzerinin kapatılarak çekilen fotokopinin dosyaya geldiği anlaşıldığından üstü kapatılan kişinin kim olduğunun Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na sorulmasına
- İstihbarat Daire Başkanlığı'ndan Hrant Dink'in vurulmasına yönelik kendilerine intikal eden herhangi bir bilginin olup olmadığının sorulması için yazı yazılmasına
- Hrant Dink'e ilişkin
iletişimin tespit edilmesi, dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik herhangi bir kararın olup olmadığının sorulması için
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na yazı yazılmasına
- Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nca gönderilen 90 sayfalık belgenin yeniden istenerek açık duruşmada incelenmesi talebini ise dosyaya konulan belgelerin sırf dava dosyasıyla ilgili olduğu anlaşıldığından talebin reddine
- Erhan Tuncel'in dava dosyasının ayrılmasına ilişkin talebini reddeden mahkeme, Tuncel'in
savunma tanığı olarak gösterdiği Trabozun Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Mehmet Ayhan, Özkan
Mumcu,
Onur Karakaya'nın hazır bulunmasına
Sanıkların tutukluluk halinin devamına kara veren mahkeme duruşmayı 26 Ocak tarihine erteledi.
AJANSLAR