Böbrek yetmezliğinden 3 yıl önce, 42 yaşında hayatını kaybeden
Ziraat Yüksek Mühendisi Doğan Olukçu'nun ağabeyi Mehmet Olukçu, yaptığı açıklamada,
böbrek nakli yapılan iki hastaneye kardeşi için çeşitli tarihlerde başvuruda bulunduklarını anımsattı.
Olukçu, kardeşinin yaklaşık 10 yıl önce Türkiye'de böbrek bulunamadığı için Hindistan'da böbrek nakli olduğunu ancak
doku uyuşmazlığı nedeniyle vücudun bu böbreği kabul etmediğini ve nakledilen böbreğin ikinci bir ameliyatla alındığını anlattı.
Böbrek nakli için yaptıkları başvuruların sonuçlarını beklerken Doğan Olukçu'nun
diyalize girdiğini, bir noktadan sonra vücudunun diyalizi de kaldıramaz hale geldiğini ifade eden Olukçu, ''Evli ve 3 oğlu bulunan kardeşimi 3 yıl önce
böbrek yetmezliği nedeniyle maalesef kaybettik'' dedi.
13 yıl önce, böbrek nakli başvurusunda bulundukları
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinden yetkililerin aradığını, kardeşi için gerekli olan kriterlere uygun böbreğin bulunduğunu, nakil için 2-3 saat içinde hastaneye gelmesi gerektiğini söylediklerini ifade eden Olukçu, şunları kaydetti:
''Ben de kardeşimin 3 yıl önce böbrek yetmezliğinden
vefat ettiğini belirterek, (maalesef bunun için çok geç) dedim. Böbreğin kardeşim öldükten sonra bulunması, ölümünün acısını bir kez daha yaşamamıza neden oldu. Telefonu kapattıktan sonra, bulunan bu böbreğin Doğan gibi böbrek nakli gereken diyaliz hastası kız kardeşimiz Fahriye'ye nakledilebileceğini düşünüp, beni arayan hastaneye bu talebimi ilettim. Ancak yetkili, önceden gerekli tahliller yapılmadığı ve Fahriye Büyükeser için böbrek sırasına girilmediği için böyle bir şeyin mümkün olmadığını, böbreğin Doğan Olukçu'dan sonra sıradaki ikinci kişiye nakledileceğini söyledi.''
Olukçu'nun eşi Hatice Olukçu ise eşi öldükten sonra beklenen uygun böbreğin bulunduğu haberinin çocukları ve kendisinin acısını tazelediğini ifade etti.
''BU ACIYI BAŞKALARI YAŞAMASIN''
''(Eşimi mezardan kaldırıp ameliyata götüreceğiz) gibi hissettim'' diyen Hatice olukçu, şunları söyledi:
''
Gönül isterdi ki bu böbrek eşim ölmeden bulunsaydı ve bugün bizim başımızda olsaydı. Karşılaştığımız bu acı durumu diğer böbrek hastaları yaşamasın. Buradan vatandaşlarımıza, böbrek bağışlayarak eşim gibi diyaliz hastalarını
vakit geç olmadan hayata döndürmeleri için çağrıda bulunuyorum. (Nasıl olsa ben ölünce tüm bedenim gibi böbreğim de
toprak olacak, bari ölmek üzere olan hastalara yeni bir hayat vereyim) diye düşünülerek böbrek bağışı için duyarlı olunmalıdır. Bundan sonra tek tesellimiz, eşim gibi böbrek bekleyen diyaliz hastalarının bağışlarla hayata döndürülmesi olacak.''
AA