On ay önce, Çandarlı gemisinde vatanî görevini yaparken hayatını kaybeden
Taner Deş'in ailesine çocuklarının
intihar ettiği bildirildi. Ancak onunla aynı gemide bulunan bir asker, aileye ulaşarak 5 sayfalık bir
mektup teslim etti. Mektupta gemide
alkol ve
sigara kaçakçılığı yapıldığı, Taner'in de komutanlara 'sizi ihbar edeceğim' dediği için öldürüldüğü anlatılıyor. Taner'in ailesinin
otopsi talebi ise cevapsız kaldı.
Taner Deş, geçtiğimiz şubat ayında
Muğla Aksaz Deniz Üs Komutanlığı TCG Çandarlı gemisinde vatanî görevini yaparken hayatını kaybetti.
Askerî birimler, ailesine Deş'in intihar ettiğini bildirdi. Ancak bu açıklama aileyi tatmin etmedi. Çünkü çocuklarının intihar edebileceğine ihtimal vermiyorlardı. Taner'le birlikte aynı gemide bulunan bir asker, olaydan beş ay sonra aileye ulaşarak "Oğlunuz intihar etmedi, sigara ve
içki kaçakçılığını ihbar edeceği için öldürüldü." bilgisini verdi. Kendi el yazısıyla yazdığı 5 sayfalık mektubu aileye teslim eden asker, mahkemede gizli
tanık olarak ifade verebileceğini de söyledi.
Gemide görev yapan bütün askerlerin bu durumdan haberdar olduğunu iddia eden asker, yazdığı mektubun
terhis olduktan sonra kullanılmasını istedi.
Gizli tanık olmak isteyen asker, Çandarlı gemisinde sigara ve alkol kaçakçılığı yapıldığını iddia etti. Mektupta yer alan bilgiye göre Kıbrıs'tan gemiye yüklenen çok miktardaki sigara ve alkollü içecek, gemideki
subay ve astsubaylar tarafından pazarlanıyordu. Taner Deş de bu olayları biliyordu ve komutanlarına
kaçakçılık olayını ortaya çıkartacağını söylediği için öldürüldü. Bu gelişme üzerine oğluna otopsi yapılmasını isteyen
baba Metin Deş'in talebi yerine getirilmedi. Baba Deş, devlet büyüklerinden olayın aydınlatılması için
yardım bekliyor.
TCG Çandarlı gemisinde öldürülen asker Taner Deş'le birlikte aynı gemide görev yapan başka bir asker, aileye ulaşarak 'Oğlunuz intihar etmedi, gemide yapılan sigara ve içki kaçakçılığını ihbar edeceği için öldürüldü.' şeklinde bilgi verdi. Aileye kendi el yazısıyla yazdığı 5 sayfalık ifadeyi de teslim eden asker, mahkemede
gizli tanık olarak ifade verebileceğini söyledi. Asker,
Deniz Kuvvetleri'ne ait TCG Çandarlı gemisinde sigara ve alkol kaçakçılığı yapıldığını iddia etti. İfadeye göre Kıbrıs'tan gemiye yüklenen çok miktardaki sigara ve alkollü içecekler, gemideki subay ve astsubaylar tarafından pazarlanıyordu. Taner Deş de bu olayları bildiği ve komutanlarına kaçakçılık olayını ortaya çıkartacağını söylediği için öldürüldü. İntihar ettiği söylenen Taner Deş'in babası Metin Deş de ifade veren askerin terhis olmasının ardından, savcılığa suç duyurusunda bulunarak tekrar otopsi yapılmasını istedi. Ancak
savcılık ilk otopsi sonucu gelmeden yeni bir otopsi yapılamayacağını belirtti. 9 aydır çocuklarının ölümüyle ilgili otopsi raporunun gelmemesinden yakınan baba Deş, oğlunun ölümünün aydınlatılması konusunda devlet büyüklerinden yardım istiyor. Baba Deş, "28
Şubat 2010 tarihinde tezkeresine 85 gün kala Taner'in gemide intihar ederek hayatını kaybettiği yönünde bilgi geldi. Duyduğumuzda inanamadık. Çünkü Taner, intihar edebilecek birisi değildi. Gemideki komutanları bizim olay yerine gidip cenazeyi almamızı istemedi ve buna engel oldu. Cenazemizi Afyon'da yolda karşılayarak aldık. Cumhurbaşkanı'mız Abdullah Gül'e bu konuda bir dilekçe yazarak durumu anlatarak kendisinin yardımını isteyeceğiz." diyor. Metin Deş, oğlunun cenazesini defnettikten sonra kendisinin gemiye gittiğini ve komutanlarıyla görüştüğünü anlatıyor. Aykut Binbaşı'nın kendisine "İntihar olayını kafana takma. Sen ne istiyorsan öyle bir
belge düzenleriz.'' dediğini iddia ediyor.
'AMCA BİLDİĞİN GİBİ DEĞİL'
Ayrıca gemiden ayrılırken bazı arkadaşlarının da kendisine sarılıp kulağına 'Amca olay bildiğin gibi değil.' diye fısıldadığını dile getiren Deş, Taner'le birlikte aynı gemide görev yapan ve isminin verilmesini istemeyen arkadaşının da olaydan sonraki ilk izninde kendilerini ziyarete geldiğini ve 5 sayfalık yazılı ifade verdiğini söylüyor. Taner'in annesi Ayşe Deş de oğlunun hiçbir şeyi umursamayan, maddî ve manevî sorunları olmayan bir çocuk olduğunu ve intihar etmiş olabilmesine ihtimal bile vermediğini söyledi. Çocuğunun öldürüldüğünü ve bunun gizlenmeye çalışıldığını kaydeden anne Deş, gözyaşları içerisinde sorumluların bir an önce ortaya çıkaltılmasını istedi.
Mayıs ayında
İzmir ve
Balıkesir Emniyet müdürlüklerine gelen ihbar üzerine İspanya'dan Erdek'e gelecek olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait Edremit isimli savaş gemisine
baskın düzenlenmişti. Askeri savcının gözetiminde yapılan aramada geminin cephanelik bölümünde koliler halinde 5 bin pakete yakın sigara ile 300
şişe viski bulunmuştu.
İhbarda, gemi personelinden Teğmen A.E. ile astsubaylar S.T. ve E.A.'nın kaçakçılığı gerçekleştirdiği öne sürülüyordu. İhbarda adı geçen ve TSK personeli 3 kişiyle ilgili 'sigara kaçakçılığı' iddiasıyla adli
soruşturma başlatılmıştı.