İşte bütün bu soruların cevaplandığı yazı...
Türkiye'de "Mayo Reklamı Krizi"nin bile mevsimi vardır: Tam yerine denk geldi;
laiklik manzarası koyuverdiler!
Sadece yaza giriyor olmamızdan değil, elbette...
Miting meydanlarından
denizlere kadar acayip "laiklik havası" esiyorken...
Ülkemizin "en zeki, çevik ve akıllı" mayo firması bu fırsatı kaçırır mı?
Ortalık öyle bir velveleye verildi ki, bizler de AKP yöneticilerinin azmettirdiği
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin harıl harıl billboardlardaki mayo reklamlarını yırtıp parçaladığını filan
sandık!
Mayo reklamı yasağı olmadığı halde; fena halde "varmış gibi" bir numara çekildi. Ardından da "Çağdaş
yaşam tarzına müdahale ediliyor" vaveylası yükseldi...
Son "laiklik elden gidiyor" dümeni sonuçta öyle bir noktaya getirildi ki, meşhur mayo firmasının "mayo reklamı yasağı" iddiaları
Yargıtay Başsavcılığı tarafından "AKP'nin Dosyası"na konuluverdi!
Doğrusu, tezgâh müthiş; peki bu "
dosya" ne iş?
Basından öğrendiğimize göre,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkındaki
yasaklama iddialarını dikkate alan Yargıtay Başsavcılığı
gazete haberlerini AKP'nin "sicil dosyası"na ekleyivermiş!
Zırvanın tevil götürmez oluşu "
olay yeri incelemesi" yapmamıza engel değil: Öncelikle, mayo reklamı yasağı var mı diye soralım...
"28
Şubat'çı/laikçi/zeki/çevik/ bir iki üç yetmez/ kurnaz tüccarın bu numarası eskimez" antetli mayo firmasının bu yönde bir iddiası var...
"Laikçilik" adına üzgünüm ama "ne yazık ki" böyle bir yasak yok, iddia gerçek dışı...
Öyle mi? Hiç, problem değil: Biz her şeye rağmen gerçeğin "ağızlara laik bir hikâye"yi bozmasına izin vermeyelim!
Yani? Yargıtay'da antrenmanları yapıldığı söylenen AKP dosyası için böyle bir hikâyeye pekala ihtiyaç duyulabilir!
1966'da İlhami Soysal tarafından kaleme alınarak Akşam'da yayınlanan hayali "Ürperten
İrtica Yemini" 1997'de
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda güncelleştirilip Egemen Medya'ya
servis edilmişti de; sonrasında MGK'da Refahyol hükümetinin kafasına dan diye vuruluvermişti! Bu ve benzeri uydurma haberlere dayalı dosyalar RP'nin sicil dosyasını kabartmıştı, ya...
Netice itibarıyla,
Anayasa Mahkemesi RP'yi irticai faaliyetlerin "odağı" olduğu gerekçesiyle kapatmıştı; şimdilerde ise AKP'yi "odaktan"
kapatmak mümkün görünmüyor; eh "dudaktan" da!
O zaman ne yapalım, biz de "olmayan mayo reklamı yasağı"ndan yani "mayo"dan kapatmayı deneyelim!
Evet, sayın seyirciler: Geçen hafta gezegenimizin kutuplarına indirilen laikçi "mayo krizi" işte bu denli sakil, saçma sapan bir numara...
Ankara kulislerinde bir süredir fısıldanan "Yargıtay Başsavcılığı AKP'ye
kapatma davası açmak için dosya hazırlıyor" iddiaları ile her yıl bu zamanlarda kotarılan "mayo reklamı krizi"nin bileşkesinden elde edilen bir kısa metrajlı filmdi, şu en son seyrettiğimiz...
Diyelim ki, Yargıtay'daki muhtemel
hazırlık hayata geçirildi. Ne olur, biliyor musunuz? AKP'nin 22 Temmuz Sandığı'na birkaç puan daha fazladan yazılır!
***
"Mayo"dan "laiklik krizi" elde etmeye çalışıp toplumu 28 Şubat kıvamında güdülemeye çabalayanlarla "27
Nisan Sanal Bildirisi"ni "
muhtıra" diye yutturmaya çalışanların ardında aynı mağlup "odak" var...
Son dönemdeki laikçi "korkutma" 28 Şubat'çı kalıntılar tarafından (haliyle onların alet edevat ve de yöntemleriyle) yapılıyor. Türkçesi, kamuoyuna "Güç hâlâ bizde" demeye çalışıyorlar...
Ama gerçek bambaşka: "Ankara'nın Kaybedenleri"nin kafalarını bir kez daha kaldırma şansları yok!
Tamer Korkmaz/Zaman