AB İlerleme Raporu'nu değerlendiren
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "Önce sözü verenler sözü yerine getirsin. Biz vereceğimiz ya da vermemiz gereken sözleri kesinlikle yerine getiririz. Kimsenin endişesi olmasın" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan açıklanan
ilerleme raporunun şüphesiz ki birçok iyi yanları, bunun yanında iyi olmayan yanlarının da var olduğunu, ancak genel itibariyle bakıldığında bundan önceki ilerleme raporları ile mukayese edildiğinde daha kısa olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, daha önceki yıllarda 160, 170 ve hatta 180 sayfalık ilerleme raporları açıklandığını, bu ilerleme raporunun ise 74 sayfalık bir ilerleme raporu olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bu noktada daha kısa
özet ifadelerle neticeye varıldığı görülüyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, bir taraftan
terörist başı ile ilgili sayın veya bay içeren ifadenin kaldırılmış olmasının terör örgütüne yönelik bakıştaki hassasiyeti ortaya koyduğunu belirtti. Erdoğan, diğer taraftan özellikle
Türkiye'nin AB sürecine yönelik olarak 301'e dayalı bakışta da Türkiye'nin 3-4 hafta daha bu konuyu
sivil toplum örgütleri ile değerlendirebileceğine yönelik bir beklenti var olduğunu ifade etti.
Erdoğan,
Kıbrıs'a yönelik ise zirve öncesine bu işi bırakma ve orada
tavsiye kararını alacaklarına yönelik bir tespitleri olduğunu kaydetti.
Erdoğan, ekonomi ile ilgili bölümde de Türkiye'nin
ekonomik gelişmelerine yönelik övgüler olduğunu vurguladı. Erdoğan, şu anda raporun ince teferruatlarına yönelik bir çalışma olduğunu ve ileride daha geniş bir açıklama yapacaklarını bildirdi.
"
Aralık zirvesine kadar Kıbrıs'ta bir gelişme bekleyebilir miyiz?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, "Bizler eğer
KKTC'ne ne yönelik izolasyonlar kalkmadığı takdirde bir defa limanlar havaalanları konusunda şu ana kadar olan kararlılığımızdan asla vazgeçmeyiz. Kesinlikle verilmiş olan bir karar var. Çünkü ben şunu hep söylüyorum. KKTC bir terör
ülkesi değildir. KKTC bir kara para aklama yeri değildir. KKTC bir uyuşturucu merkezi değildir. Öyle ise bu
uygulama niye. Bu noktada dünyada hiçbir ülkeye yapılmayan yaklaşımı KKTC'ne nasıl yaparsınız. Gelin kaldırın. Kaldırdıktan sonra Türkiye olarak biz de gerek limanlar noktasında, gerek havaalanları noktasında bu adımı atalım.
Güney Kıbrıslı Rumlara ülkemize seyahatte vize kapısını açtık.
İthalat ihracata noktasında da belirli oranda bir çalışmamız var. Ama
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni aşağılayacak, orada çok daha sıkıntılara neden olabilecek böyle bir adımı atmamız mümkün değil. Çünkü biz en önemli adımı KKTC yavru vatan olarak bizler de garantör ülke anavatan olarak 24
Nisan 2004'de attık. Ve orada AB'nin karakterine güney Kıbrıs aykırı
cevap vermiştir. Aykırı cevap verdiği halde
Güney Kıbrıs onlar ne yazık ki 1 Mayıs'ta AB'ne kabul edilmişlerdir. Ve KKTC'ne verilen söz yerine gelmemiştir. Önce sözü verenler sözü yerine getirsin biz vereceğimiz ya da vermemiz gereken sözleri kesinlikle yerine getiririz. Kimsenin endişesi olmasın" dedi.