Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Orhan Koç, acil hastaların hastane hastane dolaşarak mağdur olmaması için mutlaka 112'yi araması gerektiğini bildirdi. Orhan Koç, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada; yeni sistemde acillerin üç seviyeye ayrılacağını belirterek, birinci seviye acillerde, pratisyen hekimler tarafından 24 saat hizmet verileceğini, uzman hekim desteğinin ise gerektiğinde evden gelerek hastaya müdahale şeklinde sağlanacağını aktardı. İkinci seviye acillerde, pratisyen hekim dışında cerrahi ve dahili branşlarda 24 saat uzman hekimlerin bulunacağını ifade eden Koç, üçüncü seviyelerde Genel Cerrahi, Dahiliye, Kadın Doğum, Çocuk Hastalıkları, Ortopedi, Beyin cerrahisi, Kardiyoloji, Nöroloji, Anestezi ve Reanimasyon branşlarından 24 saat uzman düzeyinde acil servis hizmetinin verileceğini aktardı. Seviyelendirmelerin kurulan komisyonlar aracılığı ile belirlenmiş 500 standarda göre yapıldığını anlatan Koç, bu sayede acillerin yeniden ruhsatlandırıldığını dile getirdi. Koç, oluşturulan yeni sistemin tam ve sağlıklı bir şekilde işlemesi için 112 Komuta Kontrol Merkezi'nin büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Koç, bütün hastanelerin 112'ye entegre olduğuna dikkat çekti. 112 ekiplerinin şehir içinde ortalama 10, kırsalda ise 30 dakika da olay yerinde olduğuna işaret eden Koç, "Ekipler, hastanın durumunu, alması gereken tedaviyi komuta kontrol merkezine bildiriyor. Merkez, hastanın hangi hastaneden hizmet alacağını belirleyerek, mesela '3. seviye acili olan A hastanesine gideceksiniz' diyor. Hastaneyi de arayarak bilgilendiriyor. Böylece, hastanın hastaneye ulaşması için geçen yaklaşık 20 dakikada, zaman en iyi şekilde kullanılıyor. İhtiyaç duyulan ekip ve ekipmanlar hazırlanarak, hastane hastayı bekliyor." diye konuştu. "112'Yİ ARARSANIZ GÜVENİLİR BİR SİSTEM İÇİNE GİRMİŞ OLURSUNUZ" Başka hastaneye sevklerde de hastanenin devre dışı bırakıldığını ifade eden Koç, bu noktada da 112 Komuta Kontrol Merkezi'nin gerekli düzenlemeyi yapacağını söyledi. Hekimlerin saatlerce bir hastanın nakli için uğraşabildiğine dikkat çeken Koç, "Özeller ve üniversiteler dahil tüm hastaneler 112 ile irtibatlı. 112, hastane acillerinin seviyesini, dolayısı ile hangi imkanlara sahip olduğunu biliyor. Bir hastanenin yoğun bakımında kaç hastanın yattığını, kaç yatağın boş kaldığını görebiliyor. Bu bilgiler ışığında, en kısa sürede hastanın, ilgili hastaneye naklini sağlayabiliyor." şeklinde konuştu. Sistemin düzgün işlemesi için mutlaka 112'nin aranması gerektiğinin altını çizen Koç, şunları söyledi: "Bir çok sorun 112'yi aramamaktan kaynaklanıyor. Mesela bir trafik kazasında polis arandığı gibi 112'nin de aranması şart. 112'yi aradığınız zaman sisteme girmiş oluyorsunuz. Artık 112 Komuta Kontrol Merkezi'nin hastasısınız, güvenilir bir sistem içine girmiş oluyorsunuz. Ancak aramazsanız, trafik kazası geçirmiş normal bir vatandaşsınız. Bizim haberimiz olmaz." Hiçbir hastanenin acil vakaları almamak gibi bir lüksü olamayacağının altını çizen Koç, "112'yi aramayıp kendi imkanlarınız ile hastaneye gittiğinizde de hangi hastane olursa olsun mutlaka ilk müdahaleyi yapmak, ardından başka bir yere sevk gerekiyorsa 112'yi aramak zorunda. Hastanelerin de buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Hastanenin bu sistemi kullanmaması affedilemez." ifadesini kullandı. Acil servislerin tabelalarına kaçınca seviye olduğunun yazılmayacağını açıklayan Koç, şöyle devam etti: "Çünkü bu sistemi, 112 komuta kontrol merkezi kullanacak. Bir acile 800 müracaat varsa bunların 600'ü aslında gerçek acil değil. Bu 600 kişi için gittiği acilin birinci ya da ikinci seviye olması çok da önemli değil. Ancak geriye kalan 200 kişi içindekiler, gitmesi gereken acile gitmemişse o zaman ciddi sıkıntılar oluyor. Bu kişilerin çoğu da zaten 112 aracılığı ile geliyor. Vatandaşın unutmaması gereken, ciddi bir rahatsızlığı olduğunda 112'yi araması gerektiği ve kamu-özel ya da üniversite fark etmeden gittiği her hastanede ilk tedavisini yaptırabileceği." (CİHAN)