Onların farkında değiliz ama...

Türkiye doğasının kuşlar için ayrı bir önemi var. Bilindiği üzere kuşlar yılın bazı zamanlarında döngüsel olarak bir yerden bir yere hareket eder.

Onların farkında değiliz ama...

Kuş göçü olarak bilinen bu olayda kuşlar genelde ilkbaharda güneyden kuzeye, sonbaharda da kuzeyden güneye göç ederler. Afrika, Asya ve Avrupa arasında gerçekleşen göçte, Türkiye en önemli göç yollarının üzerinde bulunuyor. İstanbul Boğazı, Çanakkale Boğazı, Artvin ve Hatay gibi dar geçitler kuşların göçleri sırasında kullandıkları en önemli yollardır. Bazı kuş türleri ülkemizi geçiş yolu olarak kullanırken, bazıları ülkemizde kalarak beslenmelerini ve üreme işlevlerini gerçekleştiriyor. Göç yolu olmasının yanında ülkemiz kuşların göçleri sırasında dinlenebileceği, başta sulak alanlar olmak üzere uygun yaşam alanları da barındırıyor. Türkiye kuşlarının büyük kısmı tüm dünyada olduğu gibi tehdit altında. Yaşam atanı kaybı, sulak alanların gittikçe kuruması, besin ve dinlenme yeri bulamama sorunu, aşırı avcılık gibi etkenler kuşların soyunu tehlikeye atıyor. Kuşların ekosistemdeki rollerini de kısaca hatırlayalım. Kuşlar bitkilerin üremesine katkıda bulunur. Ardıç gibi bazı bitkilerin tohumları ardıç kuşunun onları yemesiyle çimlenir. Zararlı böcekler ve tarım zararlısı kemiricilerle beslenen bazı kuş tartarıma katkıda bulunurlar. Ülkemizde 465 civarında kuş türü yaşıyor. Bunlar içinde sütlabi, pufla, pasbaş, patka, bağırtlak, çiğdeci, çıkrıkçın, fiyu, mezgeldek, boyun çeviren, kara alınlı örümcekkuşu, alamecek, çütre, bıyıklı baştankara gibi çok az bilinen türler de var. Bu sayımızda bunlardan yalnızca boyun çeviren, kara alıntı örümcekkuşu, alamecek, çütre ve bıyıklı baştankara türterini ete atacağız. Bıyıklı baştankara Siyah, sarkık bıyıkları en dikkat çekici özellikleridir. Erkek bireylerle dişiler arasında vücudun boyutu, rengi ve deseni bakımından farklılıklar (eşeysel dimorfizm) vardır. Erkeklerde vücudun sırt kısımları tarçın kızılı, başlar grimsidir. Kanatları üzerinde krem ve siyah renkli çizgileri vardır. Gagaları sarı renklidir. Dişilerde bıyık bulunmaz. Dişilerin rengi boz-kahverengidir. Genç bireylerde de bıyık bulunmaz. Boyları 17 cm kadar olabilir. Uzun kuyrukları vardır. Sazlıklarda yaşarlar. Tüm yıl boyunca görülürler. Böceklerle beslenirler. Kışın tohumları da yerler. Ülkemizin birçok yerinde bulunmakla birlikte daha çok iç Anadolu'da sazların olduğu sulak alanlarda yaşarlar. Kanat çırpışları hızlıdır. Genellikle sazların hemen üzerinden uçarlar. Boyunçeviren Bir tür ağaçkakandır. Sırt tarafları grimsi ve kahverengi arasında değişen renklerdedir. Kanatlarında kahverengi tonları ağırlıktadır. Sırtlarının orta kısmında koyu renkli kalın bir çizgi vardır. Sarımsı renkte olan boğaz ve karın kısımlarında enine, ince koyu renkli çizgiler bulunur. Vücut renkleri ağaç kabuğu renkleriyle uyumludur. Bundan dolayı gizlenme yetenekleri iyi gelişmiştir. Göçmen bir türdür. Ülkemize yazı geçirmek için gelirler. Bunun dışında Avrupa'nın ılıman bölgeleri, Asya ve Ortadoğu ülkelerinde bulunurlar. Orman açıklıkları, parklar, bahçeler, çalılık yerler, yaprak döken ormanlar başlıca yaşam alanlarıdır. Yerdeki böcekler ve karıncalar ana besinlerini oluşturur. Boyun çeviren adını, boyunlarını 180 derece çevirebilmeğinden almışlardır. Kara alınlı örümcekkuşu Bir tür örümcek kuşudur. Alın bölgelerinde görülen kalın siyah şerit en belirgin özelliklerinden biridir. Gövdelerinde gri, siyah ve beyaz renkler vardır. Sırt tarafları ma-vimsi gri, alt tarafları pembemsi beyaz renktedir. Böceklerle beslenirler. Kara alınlı örümcekkuşu göçmen bir türdür. Ülkemize yazı geçirmek için gelirler. Ülkemiz dışında Avrupa (Almanya, Hollanda vd.), Asya (İran, Rusya, Kafkaslar) ve Afrika'da da (Mısır, Namibya vd.) bulunurlar. Ağaçların az olduğu yerlerde, çalılıklarda ve tarla yakınlarında görülürler. Yuvalarını yüksek ağaçlara yaparlar. Alamecek Bir tür ispinozdur. Vücutlarında genel olarak kahverengi tonlar ağırlıktadır. Karın kısımları soluk sarı renkte olur. Bunun yanında kanatlarında pembe çizgiler vardır. Diğer ispinozlardan başlarındaki koyu renkli benek ve sarı gagalarıyla ayrılırlar. Genel olarak bitki tohumlarıyla beslenirler. Bunun yanında küçük omurgasızları da yiyebilirler. Yazları yüksek kayalık yerlerde, eğimli arazilerde, yüksek dağlardaki çalılık alanlarda, kışları tarım alanlarında, taşlık alanlarda ve çayırlıklarda bulunurlar. Göç etmezler. Kışın düşük akımlı yerlere inerler. Yuvalarını çalıların ya da kayaların arasına yaparlar. Çütre Bir tür ispinozdur. Erkek bireylerin baş kısımları kırmızımsı, sırt, göğüs ve kuyruk kısımları kahverengidir. Vücutlarının alt tarafı beyazımsıdır. Dişi bireylerde kırmızı renk görülmez. Sırt tarafları kahverengi, karın taraflarıysa beyazımsıdır. Vücutları üzerinde çizgiler bulunur. Tohumlar, böcekler, tomurcuk ve taze sürgünler, tırtıllar ve böceklerle beslenirler. Çütre göçmen bir türdür. Ülkemize yazı geçirmek için gelir. Karadeniz'in sahil kısımları, Marmara ve iç Anadolu bölgelerinin kuzeyinde bulunurlar. Ülkemiz dı-şında, Avrupa (Finlandiya, isviçre vd.), Asya (Himalaya, Çin, iran vd.), Kuzey Amerika ve Arap Yarımadası gibi çok geniş bölgelerde yayılış gösterirler. Kuş gözlemciliği, kelebek gözlemciliği, doğa fotoğrafçılığı, dalış yaparak sualtı ekosistemini gözlemlemek ve görüntülemek, milli park gibi doğa alanlarını ziyaret etmek, oralardaki fauna ve flora çeşitliliğine daha yakından bakmak, bulunduğumuz ekosistemde devam eden canlı yaşamını daha iyi anlamamızı sağlayabilir. Bu gibi aktiviteler, insanın yaşamına anlam katabildiği gibi, oradaki canlıların yaşamını, insan etkileri karşısında ne kadar savunmasız olduklarını, bu yüzden korunmaları gerektiğini ve niçin korunduklarını daha iyi anlamayı sağlayabilir. Kaynak: Bilim ve Teknik
<< Önceki Haber Onların farkında değiliz ama... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER