Silahlı Kuvvetler'de 'hükümet yanlış yaptı, o zaman
darbe yapalım' döneminin kapandığını belirten Başer, "
Ordu sürekli darbe kılıcını, ülkeyi yöneten
sivil hükümetin üzerinde tutamaz." dedi.
Tutuklu
Ergenekon sanıklarından
emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de üyesi olduğu Türk Dünyası
Araştırma Vakfı'nda düzenlenen panelde konuşan Edip Başer ile dinleyiciler arasında ilginç diyaloglar yaşandı. Emekli orgeneral, önceki günkü panelde sık sık "Ordu, üzerine düşen görevi niye yapmıyor?" sorularıyla karşılaştı. AB kapısına dayanmış Türkiye'de hâlâ bu tür çağrıların olmasına şaşıran Edip Başer,
demokrasi vurgusu yaptı. "Silahlı Kuvvetler başıbozuklar ordusu değil. Yasalarla yönetilen, anayasaya bağlı bir ordu." uyarısında bulunan Başer şöyle konuştu: "
Hükümet bu işi yanlış yaptı, sabah
erken kalkıp darbe yapalım, canına okuyalım bunların, yok böyle bir şey. O zaman siz demokrasi inancını bir tarafa bıraktınız demektir. Devleti yöneten sivil yönetimin üzerinde sürekli olarak darbe kılıcını bu şekilde tutmaya kalkarsanız o zaman işin adına demokrasi demek zorlaşır."
TSK mensuplarının da halkın içinden geldiğine dikkat çeken emekli Paşa, kendisinin de bir polis çocuğu olduğunu dile getirdi. Küçük yaşta yetim ve öksüz kaldığını anlatırken şu mesajları verdi: "Beni 3 yaşımda marangoz ve imam amcalarım alıp büyüttü. Ben Silahlı Kuvvetler'de en üst rütbeye kadar gelmiş biriyim. O zaman askeri kendinizden ayrı düşünmeyin."
Ergenekon'un
tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de üyesi olduğu Türk Dünyası Araştırma Vakfı'nda düzenlenen panelde konuşan Edip Başer, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başer, önceki günkü panelde sık sık "Ordu üzerine düşen görevi niye yapmıyor?" sorularıyla karşılaştı. "Silahlı Kuvvetler başıbozuklar ordusu değil. Silahlı Kuvvetler yasalarla yönetilen, anayasaya bağlı bir ordu." diyen Başer, TSK mensuplarının halkın içinden çıktığını şu sözlerle anlattı:
"Kuleli'ye gelen çocuklar 14 yaşında yine halkın çocukları olarak askeriyeye başlamaktadır. O çocuğu yetiştiren anne-
baba hangi bakış açısına, ruhaniyete ve mantaliteye sahipse o da öyle yönlenecektir."
Başer, "
Anayasa Mahkemesi'nin irticadan dolayı uyardığı bir
iktidar partisine Silahlı Kuvvetler neden müdahale etmiyor?" şeklindeki soruya ise şu karşılığı verdi: "Anayasa Mahkemesi'nin o kararının gereğini yapması gerekenler başkalarıdır. Esasen, o kararın muhatabı partinin yönetenleri o karara bakıp 'demek ki bizi bu şekilde nitelendirmelerine karşı yapmamız gerekenler var' demeli."
Emekli
Orgeneral Edip Başer, Kaos Planı'nda imzası bulunan Deniz Piyade Kurmay
Albay Dursun Çiçek etrafındaki tartışmayı da değerlendirdi. Belgenin henüz adlî
soruşturma safhasında olduğunu, bunun hukuki sürecin bir basamağı olarak gördüğünü kaydeden Başer, "Henüz adlî soruşturma safhasındayken bu kişiler hakkında hükme varıp görevden almak doğru değil. Ha, o kişilerin komutanları Genel
kurmay Başkanı. Onlar herhangi bir
tedbir düşünürler mi o onların bileceği bir şey. Şu anda cezalandırma anlamında hukukî bir şey yapılamayacağını düşünüyorum. Ama dediğim gibi idari tedbir amaçlı o görevden alınırlar, başka göreve verilirler. Nitekim o
denizci kurmay albay o imzanın sahibi olan arkadaşımız,
Genelkurmay'daki görevinden Deniz Kuvvetleri'ne atanmıştır. Bu da tedbir amaçlı yapıldı sanırım." ifadelerini kullandı. ZAMAN