Orduyu asıl yıpratan bu !

Başbakan'a hakarete ihraç, peki ya hükümeti devirmeye?

Orduyu asıl yıpratan bu !

Eskiler 'hâkim mutedil olmalı' yani insaflı ve dengeli; 'adil olmalı' yani zulüm etmemeli der. Bir hâkim âdilse kamuoyu veya medya baskısıyla karar vermez. Bugün salıp bir başka gün tutuklamaz. Dün suçsuz deyip görevine iade edip medyada yer alınca tekrar yargılayıp görevden ihraç etmez. Konumuz Erdek Deniz Üssü'nde 22 Şubat 2010 için kararlaştırılan garnizon parolasının "adi", işaretinin ise "başbakan" olması haberi. Bu haber Taraf'ta yayımlanınca askerî yargı, Astsubay Çağrı Güler'i 25 Şubat'ta tutuklamış fakat 20 Nisan'da serbest bırakarak görevine iade etmişti. Demek ki ülkenin başbakanına 'adi' demek askeri yargıya göre kınama bile gerektirmiyordu. Taraf, bu olayı 'Çağrı Güler, 54 gün sonra tahliye edildi. Ve kahramanlar gibi karşılandı' diyerek haberleştirdi ve astsubay dün gazetelerde yer aldığı gibi ordudan ihraç edildi. Peki, böyle bir hakaretin cezası ne olmalı? Bir vatandaş -velev ki asker olsun- ülkenin başbakanına bu hakareti ettiğinde ne ceza verilmeli? Bir zaman Başbakan Erbakan'a "Ulan p..." diye saydıran bir generale dava bile açma, bir başka zaman astlarının yanında Başbakan Erdoğan'a küfür eden binbaşıyı zamanaşımıyla kurtar, en ufak bir uyarıda bile bulunma. Ama bir başka gün hakaret edeni ordudan ihraç et. Bu çelişkiler orduyu yıpratan önemli bir faktör. 'Askeri yargı emirle karar alıyor' görüntüsü pekiştikçe pekişiyor. Askeri yargıyı emirle yönetme aslında gizlenmiyor da. Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Albay Dursun Çiçek'i savunurken 'Darbeciyi ben affetmem, cezasını veririm.' demiş, bu da Hürriyet'e manşet olmuştu. Astsubayı ihraç edilirken bu hakaret parolası bilgisi dâhilinde olan Filo Komutanı Tümamiral Atilla Kezek'e ve listeyi imzalayan üs komutanı Albay Keçeci'ye dokunmamak da ayrı bir çelişki. Yani ast'ı at ama üst'ü kolla. Bir yandan başbakana sözlü hakareti ihraç sebebi say, diğer yandan o başbakanın hükümetini devirmeyi söze değil fiiliyata dökenleri görmezden gel, camileri bombalama planları ellerinde yakalananların, kaosla darbeye altyapı hazırlayanların yargı önüne çıkmasından rahatsız ol... Bu çelişkili tavırlar, internete düşen adli müşavir Hıfzı Çubuklu eliyle müdahaleler, darbe suçuyla itham edilen generalleri görev emirleriyle sivil yargıdan kaçırmalar... TSK, orduyu yıpratanları dışarıda aramasın. Orduyu asıl yıpratan, suçla itham edilen mensuplarını kayıtsız şartsız himaye etmek. Bir avuç cuntacılıkla suçlanan personeli korumak için binlerce vatan sevgisiyle görev yapan dürüst subayın moralini bozmaya ve bununla orduyu yıpratmaya kimsenin hakkı yok. Ayrıca bir astsubayı ihraç edip medyanın önüne atarak 'darbeci cuntayı' kollama görüntüsü yok olmuyor. Adli müşavirler keşke 'gizleme ve saklama' için değil, ordunun itibarı için kafa patlatsa. VEYSEL AYHAN - ZAMAN
<< Önceki Haber Orduyu asıl yıpratan bu ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER